2018’E GİRERKEN NÜFUSA GÖRE ECZANE UYGULAMASINDA ECZANENİN DEVRALINMASI
2018’e girmeye çok az zaman kaldı.
2018 yılı eczacılık mesleği açısından önemli bir yıl.
Çünkü 6308 sayılı değişiklik yasası ile 2013 yılında eczacılık fakültelerine giren öğrenciler mezun olmaya başlayacaklar.
Bu öğrenciler yasaya göre istediği yerde eczane açamayacak, EYS (Eczacı Yerleştirme Sistemi) üzerinden puanlamaya tabi olacaklar. Ayrıca en az bir yıl yardımcı eczacılık yapmadan serbest eczacılık yapamayacaklar.
En son 2012 yılında giren öğrenciler kazanılmış haklardan yararlanmışlardı.
Dolayısıyla 6197 sayılı yasayı değiştirerek yeni bir eczacılık düzeni kurmaya aday 6308 sayılı yasanın en çok etkisini hissettireceği yıla giriyoruz. Kuşkusuz olan biteni görebilmek için de 2013 yılında eczacılık fakültelerine giren öğrencilerin mezun olacağı en erken Haziran ayını beklemek gerekecek.
Daha sonra “nüfusa göre eczane sistemine” ve “yardımcı eczacılık” uygulamasına adım atacak yeni mezun eczacılar göreceğiz.
Göreceğiz görmesine ama dili, sosyolojik ve hukuksal altyapısı son derece yetersiz olan 6308 sayılı değişiklik yasasının getirdiği bu değişikliklerle ilgili tartışmalar ve eksiklikler hâlâ sürüyor. 2014 yılında çıkarılan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik ise kanunu açımlamak yerine tekrarlar ve kanunu aşan hükümleriyle karmaşayı büyüttü.
Örneğin “yardımcı eczacılıkla” ilgili olarak Kanun’da eczacıların yanlarında yardımcı eczacı çalıştırmalarına dair bir zorunluluk hükmü yokken; Yönetmelik gayet rahat biçimde kanunu aşarak böyle bir zorunluluk getirmiştir.
Nüfusa göre eczane sınırlaması kısmı ise evlere şenlik… Yaz yaz bitmez.
Yeni sistemde, en tartışmalı ve kavga gürültü yaratacak konulardan birisi eczaneyi devralmak olacak…
Çünkü 6308 sayılı yasa nüfusa göre eczane sistemi içinde kazanılmış bir hak olarak açık biçimde eczaneyi devretmeyi düzenlemekle birlikte, aynı açıklıkla eczane devralmayı düzenlememiştir. Başka bir deyişle devretmek için hukuksal çerçeve çizilmişken, sistemin önemli ayaklarından birisi olan “devralma işlemi” için belirsizlik vardır. Buradan hareketle kazanılmış hakkı olmasa dahi “eczacının ya da yeni mezun eczacının” nüfusa göre eczane uygulamasının getirdiği hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan istediği kadar eczane devralabileceği şeklinde yaygın bir kanaat oluşmuş durumdadır.
Öte yandan zaten 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanuna baktığınızda, özel bir mülkiyet ilişkisi olan eczane devri konusu bizatihi yeterince açık ve anlaşılır tanımlanmış değildir.
Yasada, toplam dört maddede “eczane devrinden” veya işlemlerinden “dolaylı biçimde” bahsedilmektedir: Bunlardan ikisi; 6308 sayılı değişiklik yasasının nüfusa göre eczane sınırlamasına dair önemli değişikliklerin yapıldığı 5. madde ile yine nüfusa göre eczane sınırlamasına dair “kazanılmış hakları” korumaya çalışan Geçici 3. maddededir.
Bu maddelerde eczaneyi devretmek isteyen eczacıların il sağlık müdürlüğüne başvurmaları, eczanesini devretmiş eczacının yeni bir eczane açmak istediğinde yerleştirme puanının yarı oranında düşürüleceği ve nüfusa göre eczane sınırlaması uygulaması çıktığında eczacı veya eczacılık öğrencisi olanların eczanelerini kısıtlamaya tabi olmaksızın devredebilecekleri belirtilmektedir.
Böyle önemli bir mülkiyet ilişkisinde yasa, yeni sistem içinde devredeceklerin hukukunu belirlerken devralacakların durumunu açıklığa kavuşturmamıştır. Yasada açık bir düzenleme olmadığı gözüküyor… Olmadığı için de, “Eczane devralmak ilçe sınırları içinde eczane sayısını değiştirmediğinden devralan istediği kadar devralabilir, hiçbir sınırlamaya tabi değildir, yeter ki devralacak paranız olsun!” şeklinde yaygın ve eşitlik anlayışını zorlayan bir yorum noktasına gelinmiştir.
Bunun doğru olduğu, yani devralanların nüfusa göre eczane sınırlamasına tabi olmadığı yaygın yanlışı devam ettiği zaman, ortaya nasıl bir rant alanı çıkacağını söylemeye lüzum yok. Kanunun devredenin puanı yarı yarıya düşürülür hükmünün ise oluşacak karmaşayı önleme gücü olmadığını hepimiz biliyoruz. Çünkü puanlama sistemi serbest eczane açmak için kurulmasına karşın, puanın saptanmasında serbest eczacılık yapmanın etkisi diğer alanlarda eczacılık yapmaktan farklı değil.
Kanunun kazanılmış hak maddesini bir daha hatırlayalım: “Geçici Madde 3/1 ve 2. Fıkra- Bu maddenin yürürlüğe girdiği takvim yılında eczacılık yapma hakkını haiz eczacılar ile eczacılık fakültelerinde okumakta olan ve okumaya hak kazanmış bulunanlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere nüfusa göre eczane açılmasına ve nakline dair sınırlamalara ve yardımcı eczacı olarak çalışma zorunluluğuna ilişkin hükümler uygulanmaz. Bu kimseler, sahip ve mesul müdürlüğünü yaptıkları eczaneleri bir sefere mahsus olmak üzere devredebilirler. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte serbest eczanesi bulunan eczacılar, bir defaya mahsus olmak üzere herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın eczanesini bulunduğu ilçe dışına nakledebilir ve devredebilir.”
Kanun, devreden için kural, kısıtlama ve kazanılmış hak koymakla birlikte devralan için hiç oralı olmamıştır. O halde nüfusa göre eczane kısıtlaması bakımından bu boşluk hakkında yorum yapmak gerekecektir.
6197 sayılı yasanın devirden söz eden diğer iki maddesi, 11 ve 12. maddeleri de dikkate alındığında diyebiliriz ki tüm kanunda “Eczane Devri” başlığı altında ya da sadece eczane devrine özgü bir düzenleme bulunmamaktadır. Eczane devrine değinen bütün maddelerde, ne olduğu varsayımından hareketle yapılması gereken bir kısım hususlar belirtilmektedir. Bu durumda eczane devri işleminin hukuki çerçevesinin de belirsiz olduğu görülmektedir.. 11. maddede “…devir veya satın alan”, 12. maddede ise “devredilen veya satılan… satış ve devir muamelesi…” işlemlerinden söz edilmektedir.
Buna göre, satışla devir arasındaki ayrımın hiç olmaması ve hem 11. maddede, hem de 12. maddede sürekli olarak “yasal planda” birlikte anılması dikkat çekici olmakla birlikte, asıl olarak konumuz çerçevesinde yasanın bir eczaneyi yeni açanla devralan arasında -devre ilişkin birkaç usuli işlem dışında- hukuksal ve ticari net bir ayrım koymadığıdır. Esas olarak ticaret hukukunda şirket devirlerinin konusu olan bu işlem, bir sağlık kuruluşu olması ve mevcut ilaç stoku bakımından bu niteliğinin devamı nedeniyle eczacıya tanınmış bir haktır. Bu çerçevede yasa; açıkça, hukuki planda sonuçları ve işleyişi bakımından yeni eczane açanla devralanı aynı yerden karşısına almaktadır.
Böyle olunca nüfusa göre eczane sınırlaması bakımından ortaya çıkan boşluğun devralan lehine “parası varsa istediği kadar devralabilir” şeklinde yorumlanması hukuksal planda da mümkün olamamaktadır. Nitekim yasa, eczanesini kapatanlar bakımından da bir hüküm sevk etmemesine karşın Sağlık Bakanlığı bunların kazanılmış haklardan yararlanamayacaklarını belirtmekte ve EYS sistemi üzerinden başvurarak eczane açmalarını istemektedir.
Nüfusa göre eczane sistemi içinde eczanenin devralınması konusu tartışmalı ve zor bir konudur. Bu nedenle, bu yazıda sadece genel hatları ortaya konulmuş ve 6197 sayılı Yasa üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Sonraki yazıda, konu Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik çerçevesinde değerlendirilecek ve bu yazıda izah edilen hususlarla birleştirilmek suretiyle ulaşılan sonuçlar belirtilecektir.