Eczanelerimizde satılan ilaç dışı ürünler ve hatta bazı ilaç ruhsatlı ürünler (cinsel fonksiyonu arttıran, zayıflamaya yardımcı olan ilaçlar) senelerdir internet üzerinden satılmakta.
Covid-19 pandemisinin Mart 2020 yılında küresel salgın ilan edilmesi ile bir anda internet üzerinden satışlar çoğaldı. Üç yıllık pandemi süresince bizler dahil ülke halkının önemli bir çoğunluğunda alışveriş algısı değişti.
Öyle ya, o mağaza senin bu dükkân benim dolaşmıyorsun, akşam eve gelince ne yiyeceğim diye düşünmüyorsun. Açıyorsun bilgisayarını ya da akıllı cep telefonunu ihtiyacın olan ya da hoşuna giden bir ürünü, bir yemeği online sipariş ediyorsun. Sipariş ettiğin ürün kısa süre içinde kapında. Beğenmedin mi iade formunu dolduruyorsun aynı kargo firması ile geri gönderiyorsun.
Yapay zekâ uygulamaları ile neden hoşlandığımız, neye ihtiyacımızın olduğu nerede ise kendi kendimize konuştuğumuzda yanımızda olan akıllı cep telefonlarımızca algılanıyor. Hangi sayfayı açsak o konu ile ilgili bir ürünün reklamı karşımızda. Hatta ihtiyaç algımızla oynuyorlar. İhtiyacımız olmayan bir ürüne ihtiyacımız olduğuna inandırılıyoruz.
Tabi ki pazar bu kadar büyük olup her geçen gün hızla büyümeye devam edince her ne kadar yasal düzenlemeler olsa da yetersiz işlediği için sahtecilik, dolandırıcılık içeren web ya da sosyal medya sitelerinin devreye girmesi kaçınılmaz oluyor. Bu sitelerin büyük çoğunluğu yurt dışı kaynaklı.
Çoğu kez görselinde belirtilen ürün, gelen kargo kutusundan çıkmıyor. Ya da ambalaj görüntüsü birebir aynı ama içeriği başka ürünler gönderiliyor. O ana kadar size yanıt veren iletişim numaraları bir anda kapı duvar, ulaşımsız oluyor.
Ecza ve ıtriyat depolarından alarak eczanelerimizde satışını yaptığımız ürünler ile internet web sitelerinde ya da sosyal medya sayfalarında reklamı yapılan bu ürünlerin satış fiyatları arasında çok büyük farklar görüyoruz. Bu sayfalarda bize geliş fiyatının çok altında fiyatlar var.
Ben bu ürünlerin sahteliğinden, kötü şartlarda muhafaza edildiğinden, miatlarının yakınlığından ya da geçmiş olduğundan ziyade sözü şuraya getirmek istiyorum.
Son altı, yedi aydır bazı kişiler eczanemden ürün alıp aynı gün içinde ya da birkaç gün sonra internetten ucuza aldıkları aynı marka benzer ürünleri “biz bunu sizden almıştık. İşte fişi burada. Kullanmaktan vaz geçtik, iade edeceğiz” diyerek geliyorlar.
Arada şu tespiti yapacağım. Bildiğiniz gibi ilaç ya da ilaç dışı ürünlerin saklama koşulları önemli. Bu nedenle eczanelerimizin iç ısısının 15-25 oC arası olması ve bağıl nemin yüzde 65’i aşmaması kuralı getirildi. Bunu yasal hale getiren Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 20. Maddesinin 7. Fıkrası hükmü de mevcut. Bu yönde denetleniyoruz.
Hastanın ya da müşterinin aldığı ilaçları ya da ilaç dışı ürünleri (gıda destek ürünü, kozmetik, dermokozmetik, vücuda uygulanan ıtriyat ürünleri) eczane dışında hangi şartlarda muhafaza ettiğini bilemeyiz.
(İlaçların saklama koşulları hakkında geniş bilgi için Dr. Ecz. Ufuk Hallı’nın yazısı. Tıklayınız)
Bu nedenlerle eczanemden alınsa dahi yukarıda belirttiğim ürünlerin geri iade isteklerini kabul etmiyorum. Çünkü bu ürünlerin geri iade alınması durumunda bir başka kişiye satılmasını halk sağlığı açısından sakıncalı olarak görüyorum ki, doğrusu da budur.
Hukukçu arkadaşlarımız ya da hukuk eğitimi de alan meslektaşlarımız daha iyi bilirler ama yaptığım bu uygulamada Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna herhangi bir aykırılık gözüme çarpmadı.
Bana göre burada görev başta TEB olmak üzere Eczacı Odalarımıza düşüyor.
Eczaneden satışı yapılan ürünler hastanın ya da müşterinin talebi halinde iade alınmalı mı, yoksa alınmamalı mı?
Bu sorunun yanıtının netleşmesi ve kamuoyuna açıkça deklare edilmesi bu konu nedeniyle hasta/müşteri-eczacı arasındaki gereksiz tartışmaları önemli ölçüde azaltacaktır.
Yeniden Bayram havasında kutlayabilmemiz dileğiyle 14 Mayıs Eczacılık Günümüzü kutluyorum.
İLETİŞİM
e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel: 0212 5474746
https://twitter.com/#!/ECiftci1
https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1