Ecz. Kazım Aykanat
Eczacılık mesleği bugün tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Bir yanda ekonomik darboğaz, diğer yanda e-ticaret devleri ve zincir marketlerin mesleğimizi değersizleştiren hamleleri… OTC, dermokozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde eczacıların bilgi ve uzmanlığı kullanılarak oluşturulan ürünlerin, market raflarında eczacılık danışmanlığından yoksun şekilde satılması hem mesleğimize hem de toplum sağlığına büyük zarar veriyor. Bu tablo karşısında artık sessiz kalamayız. Mesleğimizi ve toplum sağlığını korumak için harekete geçmeliyiz!
Sorunlarımız Büyüyor, Çözümler Gecikiyor
Eczacılık mesleği son yıllarda adeta kuşatma altında:
• Ekonomik Baskılar: İlaç fiyat kararnamesi nedeniyle kâr oranlarımız düşüyor, artan maliyetler ve enflasyon karşısında ayakta kalmak zorlaşıyor.
• E-ticaretin Yükselişi: OTC ürünlerde ve dermokozmetik satışlarında eczacılar devre dışı bırakılıyor. Bu ürünlerin e-ticaretteki satışları milyarlarca TL’ye ulaştı. Ancak bu pastadan meslektaşlarımızın payı yok denecek kadar az!
• Zincir Marketlerin Stratejisi: Zincir marketler, eczacı danışmanlığıyla güçlenmiş markaları, danışmanlık hizmeti olmaksızın kendi bünyelerinde daha ucuza satarak hem eczanelerle haksız bir rekabet yaratmakta hem de bu ürünlerin yanlış kullanımına kapı aralamaktadır.
• Toplum Sağlığına Tehdit: Eczacıların bilgi ve uzmanlığı olmadan satılan bu ürünlerin, yanlış kullanım sonucu ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği unutulmamalıdır. Özellikle gıda takviyeleri, dermokozmetik ürünler ve OTC ilaçlar, bilinçsiz tüketimde ciddi yan etkilere ve toplum sağlığını tehdit eden sonuçlara yol açabilir.
TEB ve Odalar Tarihi Bir Sorumluluk Altında
TEB ve eczacı odaları, bugün tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Mesleğimizin geleceğini kurtarmak ve toplum sağlığını korumak için acil ve cesur adımlar atılmalıdır:
1. Zincir marketlerin denetimi: Eczacı danışmanlığı olmadan sağlıkla ilgili ürünlerin satışına yönelik düzenlemeler yapılmalı, denetimler artırılmalıdır.
2. E-ticarete karşı meslektaşlarımızın korunması: Eczacılara dijital platformlarda rekabet avantajı sağlayacak projeler geliştirilmelidir.
3. Rekabet Kuralları ve Hukuki Adımlar: Zincir marketlerin ve e-ticaret platformlarının yarattığı haksız rekabetle ilgili Rekabet Kurumu’na başvurular yapılmalı ve sektörel düzenlemeler için yasal süreçler başlatılmalıdır. Bu konuda TEB ve odalar meslektaşlarımıza rehberlik etmelidir.
4. Birlik ve koordinasyon: TEB, tüm eczacı odaları ve STK’lar arasında güçlü bir iş birliği sağlayarak eczacıların haklarını savunacak bir liderlik göstermelidir.
Eczacılara Çağrı: Artık Sessiz Kalmayın!
Değerli meslektaşlarım, zincir marketlerin ve e-ticaret devlerinin kontrolsüz şekilde büyümesi, yalnızca mesleğimizi değil, toplum sağlığını da tehdit etmektedir. Bu gidişata dur demek için sesimizi yükseltmeliyiz. TEB, odalar ve STK’ların yetersiz kaldığı her noktada biz devreye girmeli ve mücadelemizi yükseltmeliyiz. Çünkü biz eczacılar, bu mesleğin gerçek sahipleriyiz.
Son Söz: “Mesleğimizi Bizden Başkası Kurtaramaz!”
Eczacılar olarak artık şunu net bir şekilde kabul etmeliyiz:
Zincir marketlere ve e-ticaret devlerine karşı mesleğimizi korumak, toplum sağlığını savunmak bizim elimizde. Haksız rekabete karşı hukuki süreçler başlatılmalı, eczacılık mesleğinin itibarını koruyacak önlemler alınmalı ve toplum sağlığını tehlikeye atan uygulamalara karşı hep birlikte mücadele edilmelidir. Çünkü bu mücadeleyi kazanmak için yalnızca eczacıların kararlı duruşu yeterlidir.
“Eczacının bilgisi market rafına, emeği e-ticaret sepetine, umudu ise başka bahara bırakılmaz!