Ecz. Süsen Gülce ERİŞMİŞ

"Kadın doğulmaz, kadın olunur."

-Simone de Beauvoir / İkinci Cins
...ve bu oluşum, kızlık zarının kaybedilmesiyle bir kelebeğin kozasından çıkışı gibi doğal yollarla değil, toplumsal cinsiyet rollerinin kalıplarına sığmak için yer yer eksilerek, benliğimizden ödün vererek ve acı çekerek olur.

...ve doğar doğmaz gireriz düzenin torna tezgahına. Bazılarımız ağır ağır pişerken, bazılarımız çok erken düşer ikinci cinsiyet sınıfına.

Narin mesela.. 8 yaşında bir kız çocuğu... Sosyal medyada bu kadar gündem olmasa üstü örtülecek sayısız çocuktan biri sadece. En güvende olması gereken yerde öldürülüyor, ailecek temizleniyor deliller. Yakınları susuyor, köy halkı susuyor sanki konuşulmayınca hiç yaşanmamış olacak gibi...(1) Kabus burada da bitmiyor, çocuğun cenazesine gelinlik götürüyorlar. Anlayacağınız, bu olay olmasa da fazla yaşayamazmış zavallı Narin. İsimsiz diğer çocuk gelinler gibi hayatını babası ya da dedesi yaşında adamlara hizmet etmeye harcar, muhtemelen tecavüze ve şiddete maruz kalır, isyan edip muazzam bir çabayla kendini bu bataktan kurtaramazsa nihayetinde ya intihar eder ya öldürülür ya da hayatının elinden akıp gitmesine seyirci kalırmış. Peki bu yaşamak mı?

Bir de daha yaşayamamış olanlar var, Sıla bebek mesela... Daha 2 yaşındayken tecavüze uğrayıp beyin kanaması geçiren ve 30 gün sonra hastanede yaşamını yitiren Sıla bebek(2) için bir gazeteci çıkıp kız çocuklarının büyüyüp anne olacağına, onlara sahip çıkmamız gerektiğine dair açıklama yapabiliyor.(3) Çünkü kadınlara biçilen toplumsal cinsiyet görevi bu. Çünkü önemli olan bir bebeğe bu işkenceyi yapmak değil, geleceğin annesini kaybetmek. Çünkü kadını görevi, çocuk doğrup eve çeki düzen vermek (!).

Sadece kız çocukları değil, erkek çocuklarının da istismara uğradığını atlamamak gerekir. Geçmişte yaşanan bazı skandallar ve toplumsal olaylar hepimizin hafızasında yer etmiştir. Belirli kurumlarda ve öğrenci yurtlarında zaman zaman gündeme gelen haberleri hatırlayalım. Peki, bu tür olayların yaşandığı kurumlara karşı ne gibi önlemler alınıyor? Yeterli mi? Dahası yetersiz sayıda ve korkunç koşullarda bulunan devlet yurtları, fahiş fiyatlar isteyen özel yurtlar ve ev kiraları, düşük gelirli ailelerden gelen öğrencileri bu yurtlara göz göre göre itiyor. Eşit eğitim hakkı, öyle değil mi?

Kadınların güvenliğinin hiçe sayıldığına yönelik bir başka örnek ise Sevilay Karlı. “Seni bir gün işe giderken öldüreceğim” şeklinde tehdit edilen Sevilay, gerçekten de bir sabah işe giderken boşanmak istediği eşi tarafından 12 kez bıçaklanarak öldürüldü. Hem de daha önce delilleriyle korunma talep etmesine rağmen...(4) Bugün hala birçok kadın ve çocuk, elektrik şirketlerinin daha fazla kâr etmesini sağlayan saat uygulamaları sebebiyle sabah karanlıkta, korku içinde işe gitmek zorunda.

Cinayetin "geliyorum" dediği sayısız örnek var. Bir başkası da Medine Memi... Babası ve dedesi tarafından şiddet görmesi sebebiyle defalarca şikayette bulunmuş ve hiçbirinde sonuç alamamış. Nihayetinde evinin arka bahçesinde oturur vaziyette ölü bulunmuş. Yapılan inceleme, canlı canlı gömüldüğünü söylüyor, tıpkı cahiliye döneminde kız çocuklarına yaptıkları gibi.(5)

Sadece tanıdıkları tarafından değil, sokakta yürürken yanından rastgele geçen bir adam tarafından da öldürülüyor kadınlar, samuray kılıcıyla öldürülen Başak Cengiz gibi(6) ya da sokak ortasında, herkesin gözü önünde çeşitli suçlardan sabıkalılar tarafından cinsel tacize uğrayan kadın gibi(7)...

Özgecan, Münevver, Pınar, Şule, Ceren, Ayşe... Adını bildiğimiz ve bilmediğimiz sayısız kadın gibi... Leyla, Eylül, Rabia, Naz, Narin... Adını bildiğimiz ve bilmediğimiz sayısız çocuk gibi...

 "Egemen sınıfın isteği gücü sürdürmektir ve bunun tek yolu kadınları evde tutmaktır. Kadın depolitize olursa erkeği de depolitize eder. Çünkü kadınların özgürleşmesi daima toplumsal özgürleşme ile ilişkilidir."

-Simone de Beauvoir / İkinci Cins

Mesele psikopat bir seri katil meselesi değil, bireysel değil. Sistematik bir şekilde katlediliyor kadınlar. Her gün birkaç kişi ya öldürülüyor ya tecavüze uğruyor. Son 7 yılda şüpheli kadın ölümü %828, çocuk cinsel istismarında açılan dosya sayısı %94 artmış(9). Bu tesadüf mü?

Bireysel olarak katile sorsan bahaneler hazır. Uyuşturucu etkisiyle yaptığını söyleyenler var mesela. Kişinin bu maddelerden uzak durmasının kendi sorumluluğunda olmasının yanı sıra uyuşturucu kullanımının neden ilkokul çağlarına kadar indiğini, nasıl çocukların şeker gibi kolazca ulaşabildiğini de sorgulamak gerekiyor(10),(11).

"Psikolojik rahatsızlığı vardır" da çok kolaya kaçan bir açıklama. Bu kişinin problem neymiş? Neden tedavi olmamış? Tedaviye mi ulaşamamış? Eh özel hastane ücretleri ve devlet hastanelerinde şanslıysanız ayda bir bulabildiğiniz 15 dakikalık psikolog seansları göz önüne alındığında ne kadar etkin bir tedavi sağlanabilir tartışılır gerçi. Yine de bu durum suç oranlarını arttıran bir faktör olsa da tabi ki bahane sayılamaz.

Bazense tek bahane para oluyor. Örneğin, dilenciliğe, fuhuşa ve porno çekimlerine zorlanan kadın ve çocuklar çoğunlukla para için kaçırılıyor. Bu pornolar alınıyor, izleniyor ama ne hikmetse sadece kadın ve çocuk suçlu oluyor, adı çıkıyor. Dünya’da var olan yüzbinlerce çocuk pornosu var, çocuk ticaretinde adı geçmesine rağmen hala siyasi varlığına devam eden politikacılar, fuhuş turizmleri var. Çok büyük bir piyasa bu. Öyle ki Huffington Post'a göre porno sitelerinin ziyaret oranı, Netflix, Amazon ve Twitter'ın aylık toplam ziyaret oranından daha fazla!(16) Kaldı ki "ayıp" ve "günah" denilerek cinsel eğitimin olmadığı, laiklikten uzak bir eğitim sistemine sahip ülkemizde gençler bu sitelerden sağlıksız ve hatta kadına şiddete yol açabilecek şeyler öğreniyor. İstismar konusunda Türkiye ön saflarda koşsa da global bir çürüme söz konusu yani... Sonuçta bu ülke yıllarca Adnan Oktar’ın “kediciklerinin” istismarını izledi televizyonda, onlarla alay etti.

"Kadının varlığına katlanamayan zihniyet; elbette onun yazmasına, okumasına, düşünmesine de karşıdır."

-Virginia Woolf / Kendine Ait Bir Oda

Peki ne yapalım?

Çocukları korumak için onları okula göndermeyelim mi? Kadınlar çalışmasın, dışarı çıkmasın mı? Onu sevdiğini söyleyen her erkeğe karşılık versin, pohpohlasın, hizmet etsin, kendi ayakları üzerinde duramasın mı?

Mesele kadınları korumak değil, mesele onların korunmak zorunda olmadığı bir dünya yaratmak... Özellikle anayasal düzenin temel ilkelerine yönelik tartışmaların arttığı bu dönemde, kadın mücadelesi daha da önem kazanıyor. Çünkü yüzyıllardır eşit haklar için verilen kadın mücadelesi, kadını eve hapseden gericiliğe karşı verilmektedir. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasıyla %20 oranında artan kadın cinayetleri(8) de aynı gericiliğin ürünüdür, Medeni Kanunun verdiği hakka dayanarak boşanmak isteyen kadının eşi tarafından öldürülmesi de... 11 yaşında çocuğun doğum yapması da aynı gerciliğin sonucudur(13), (14), çocuk gelinler de… Günlük hayatımızın bir parçası haline gelen ve kadınları hedef alan küfürler de…

Bu yüzden...

"Kadın için özgürlüğü uğruna çalışmaktan başka yol yoktur."

-Simone de Beauvoir / İkinci Cins

…ve sadece kadınlar da değil, bu haksızlığı, bu adaletsizliği gören herkes için eşitlik uğruna çalışmaktan başka yol yoktur. Çünkü haksızlığı görüp susmak, buna ortak olmaktan başka bir şey değil.

Bugün kadınlar bazı sosyal ve ekonomik haklar elde ettiyse bunları kadın mücadelesine borçluyuz. Önümüze çıkan engelleri daha önce nasıl aştıysak, bugün karşılaştığımız gericiliği de aynı şekilde aşacağız: birlik olarak. Buna dair umudu yakın zamanda öldürülen kadınlar için düzenlenen yürüyüşlerde görebiliyorum. Bütün olumsuz koşullarına rağmen hayata sıkı sıkı tutunup hayatına devam eden, kadın haklarına yöneltilen her saldırıda dayanışma içerisinde olan, birbirini destekleyen kadınların birliğinde görebiliyorum. 8 Mart’ta bütün engellemelere rağmen sokakları dolduran ve sesini yükselten, ben buradayım diyen bütün kadınlarda görüyorum.

“Ne bekliyoruz öyleyse, başka birini mi? Sonu gelmeyen bir oluşun içinden, bizi alıp uzaklara götürebilir mi başkası? Bunu ondan beklemek haksızlık olur doğrusu.”

-Simone de Beauvoir / İkinci Cins

REFERANSLAR

  1. Çürümenin sorumluları pişkince konuşurken... Narin’in evinde katledildiği kesinleşti. soL. Published October 6, 2024. Accessed October 10, 2024. https://haber.sol.org.tr/haber/curumenin-sorumlulari-piskince-konusurken-narinin-evinde-katledildigi- kesinlesti-395388.
  2. Şiddete ve cinsel istismara uğrayan iki yaşındaki Sıla bebek hayatını kaybetti. soL. Published October 7, 2024. Accessed October 10, 2024. https://haber.sol.org.tr/haber/siddete-ve-cinsel-istismara-ugrayan-iki-yasindaki-sila-bebek-hayatini-kaybetti- 395401.
  3. Akit yazarından Narin ve Sıla bebek yorumu: Kız çocukları büyüyor; abla ve anne oluyor. T24. https://t24.com.tr/haber/akit- yazarindan-narin-ve-sila-bebek-yorumu-kiz-cocuklari-buyuyor-abla-ve-anne-oluyor,1184654.
  4. Evrensel Gazetesi. Sevilay Karlı cinayeti davasında sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası. Evrensel.net. Published September 19, 2024. Accessed October 10, 2024. https://www.evrensel.net/haber/528611/sevilay-karli-cinayeti-davasinda- saniga-agirlastirilmis-muebbet-hapis-cezasi.
  5. Medine'yi diri diri gömen babası ve dedesine müebbet hapis! T24. Publıshed March 23, 2012. https://t24.com.tr/haber/medineyi-diri-diri-gomen-babasi-ve-dedesine-muebbet-hapis,199989.
  6. Kılıçlı saldırıda ölen Başak Cengiz'in vefatının üzerinden 2 yıl geçti. Kılıçlı saldırıda ölen Başak Cengiz’in vefatının üzerinden 2 yıl geçti. Aa.com.tr. Published 2023. Accessed October 10, 2024. https://www.aa.com.tr/tr/gundem/kilicli-saldirida-olen-basak- cengizin-vefatinin-uzerinden-2-yil-gecti/3048188.
  7. Beyoğlu’nda taciz: Şüpheliler tepki üzerine tekrar gözaltına alındı. euronews. Published October 4, 2024. Accessed October 10, 2024. https://tr.euronews.com/2024/10/04/beyoglunda-bir-kadina-sokak-ortasinda-taciz-supheliler-tepki-uzerine-tekrar- gozaltina-alin.
  8. Sait Burak Utucu. Türkiye’de son yedi yılda “şüpheli kadın ölümleri” yüzde 82 arttı. euronews. Published October 8, 2024. Accessed October 10, 2024. https://tr.euronews.com/2024/10/08/turkiyede-son-yedi-yilda-supheli-kadin-olumleri-yuzde-82-artti.
  9. Çocuklara cinsel istismar hakkında 2023’te 40.000’i aşkın dosya açıldı. euronews. Published September 9, 2024. Accessed October 10, 2024. https://tr.euronews.com/2024/09/09/cocuklarin-cinsel-istismari-hakkinda-2023te-40000den-fazla-dosya-acildi.
  10. Rapor: Uyuşturucu kullanım yaşı 12’nin altına düştü. soL. Published September 21, 2023. Accessed October 10, 2024. https://haber.sol.org.tr/haber/rapor-uyusturucu-kullanim-yasi-12nin-altina-dustu-384631.
  11. EGM’den uyuşturucu raporu: Sentetik kullanımı artıyor, Türkiye’nin rotadaki önemi kritik. soL. Published September 6, 2024. Accessed October 10, 2024. https://haber.sol.org.tr/haber/egmden-uyusturucu-raporu-sentetik-kullanimi-artiyor-turkiyenin- rotadaki-onemi-kritik-394926.
  12. Kleinman A. Porn Sites Get More Visitors Each Month Than Netflix, Amazon And Twitter Combined. HuffPost Canada. Published May 4, 2013. https://www.huffpost.com/entry/internet-porn-stats_n_3187682.
  13. Cinsel istismara uğrayan 11 yaşındaki çocuk doğum yapmaya zorlandı. soL. Published March 2019. Accessed October 10, 2024. https://haber.sol.org.tr/dunya/cinsel-istismara-ugrayan-11-yasindaki-cocuk-dogum-yapmaya-zorlandi-257638.
  14. 11 yaşında çocuğun başına neler gelebilir? Sol.org.tr. Published 2024. Accessed October 10, 2024. https://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/11-yasinda-cocugun-basina-neler-gelebilir-haberi-50170.


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat