KLİNİK ECZACILARIN ZORUNLU İSTİHDAMI UNUTULDU (MU?)

Bilmem hatırlar mısınız?..

6566 sayılı yasa ile 14.11.2014 tarihinden itibaren “klinik eczacılık” ve “fitofarmasi” dallarında uzman eczacılık dönemi başladı.

Anılan Yasa ile 6197 sayılı temel eczacılık kanununa bir ek, bir de geçici madde ilave edilerek, diğer sağlık mevzuatına da bu yönde eklemeler yapıldı.

Uzman eczacılık dallarından “klinik eczacılık uzmanlığı” ise ilk defa rastlanan bir şekilde hastaneler için yeni bir zorunlu istihdam alanı olarak ilan edildi.

O dönemlerde yapılan yasa değişiklikleri (ikinci eczacı, yardımcı eczacı vb), tıpkı eczacılıktaki uzmanlık uygulaması gibi hep eczacılıkta yeni istihdam alanı açılacağı şeklindeki manipülasyonla çıkarılıyordu. Bu da öyle olmuştur.  

Oysa bunların hiçbirinde planlama ve hazırlık olmadığı gibi; birbiri ardına yağmur gibi açılan eczacılık fakülteleriyle artan eczacı sayısının baş gösterdiği sorunlara, bu temelsiz uygulamaların sorunları eklenip bugünlere gelindi.

Uzman klinik eczacıların hastanelerce zorunlu istihdamına gelince…

Yasa şöyle diyordu: “…Yatak sayısı 100 ila 300 olan hastanelerde bir, 300’ün üzerindeki her 200 yatak için ilave bir uzman klinik eczacı istihdam edilir…”

Bu gerçekten uygulanabilirse, zorlamayla da olsa istihdam yaratabilir (miy)di? Belki… Fakat kökten gelen bir sorun vardı: O da bu zorunluluğun, tam 9 yıl sonrası için getirilmiş olmasıydı. Yasayı bu şekilde çıkaranlar, eczacı yetiştirmek, uzmanlık kurulunu oluşturmak ve işlemler için en az beş yıla ihtiyaçları olduğunu ileri sürüyorlardı.

6197 sayılı kanuna eklenen geçici 5. maddesinin son fıkrasında “uzman klinik eczacı istihdamı zorunluluğu 1/1/2023 tarihinde başlar.” Denilerek, uzun bir tehir yapıldı.

Geç olsun da güç olmasın denildi ve günler, aylar, seneler birbirini kovaladı.

Bu yazının yazıldığı tarihte zorunluluğun başladığı tarihten maalesef 1 yıl 4 ay geçmiş bulunuyor…

Ortada ne klinik eczacıların zorunlu istihdamı ne bu yasa maddesinin hatırlanıp tartışılması, ne de herhangi bir hazırlık var. Hepsinden önemlisi de ülke genelinde istihdam yaratacak bu uygulama için insan kaynağı yani klinik eczacıların alınmış ve yetiştirilmiş olması, bunun için de bu meslek dalının zorunlu düzenlemelerle ücret ve çalışma koşulları yönünden cazip kılınması gerekmez miydi?

Diğer yandan yılda tüm fakültelerin toplamda aldığı 15-20 klinik eczacı sayısını artırma, bu artışa ilişkin eczacılık fakültelerine destek vererek klinik eczacılık öğretim üyesi sayısını yükseltme ya da çeşitli yollarla akademik yönden destekleme de yok.

Yasaya uyulmadığı için ortada bir yaptırım, açıklama, çözüm, revize ya da değişiklik, uyarlama çabası ya da çalışması da bulunmamakta.

Üstelik yasa hükmüne özellikle dikkat edelim; sadece kamu sağlık kuruluşlarını değil, düzenleme özel hastaneleri de kapsamaktadır…

İnterneti taradım, belki başka da vardır ama sadece bir yerde, Sağlık Bakanlığının yakın zamanda klinik eczacı alacağız diyerek yaptığı ilan ve hangi hastanelere atama yapılacağının belirtilmesi dışında yapılmış bir iş yok, ilan edilen kadrolar doldu mu onu da bilemiyoruz.

Yapamayacaksanız bu işi, tutamayacaksınız 10 yıl öncesinden verilen sözü, niye olsun ki böyle bir düzenleme… Hemen herkes unutmuş, ya da sağıra yatıyormuş durumunda. Geçmişte bu işle ilgili, bu köşede yazılarım var, ta o yıllardan bugünü gören.

Anlaşılacağı üzere 10 yıl önce bugün için çıkarılmış, boşlukta sallanan, handiyse kadük olmuş bir yasa maddesi var.

Ben de dosta düşmana hatırlatıyorum.

Buyurun…



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat