Bu Sadece Bir Yazı Değil: Sivil Eczacılık İnisiyatifi’ne Davet
Bu yazı bir tepkinin değil, bir doğuşun hikâyesidir.
Her satırı; görmezden gelinen emeğin, yok sayılan meslek onurunun ve susturulmaya çalışılan eczacı sesinin ifadesidir.
Sivil Eczacılık İnisiyatifi, ne bir tepeden örgütlenme ne de geçici bir tepkidir.
Bu, tabandan gelen bir vicdan hareketidir.
Mesleğini seven, onuruna sahip çıkan, sesini duyurmak isteyen her eczacıya açık bir çağrıdır bu.
Çünkü artık susma vakti değil; birlikte konuşma, birlikte yürüme ve birlikte dönüşme vaktidir.
Aynı duyguyu, aynı öfkeyi, aynı umudu taşıyan binlerce meslektaşımın kaleminden süzülmüş bir yürüyüş metnidir.
Çünkü artık çok net biliyoruz:
tek tek değil, birlikte duruyoruz.
Bu bir öfke değil sadece… Bu bir uyanıştır. Bir sesleniştir. Bir dönüşümdür.
Bugün, mesleğine sahip çıkan her eczacıyla birlikte yazıyoruz bu metni:
Eczanenin rafı değil; onuru, bilgisi ve bağımsızlığı değerlidir.
Ve bu değeri artık kimse çiğneyemez!
Çünkü biz; sadece ilaç veren değil, sağlığı ve mesleki itibarı savunanlarız.
Ve bu duruşu, birlikte daha da büyüteceğiz.
Bazı duygular vardır ki anlatılmaz; yaşanır. Tıpkı mutluluk gibi…
Ama bazıları vardır ki, içte durmaz. Yaradır, sızıdır, itirazdır… Ve yazıya dökülmeden dinmez.
İşte bu yüzden: Mutluluk yaşanır… Mutsuzluk yazılır.
Ve biz eczacılar olarak uzun süredir yazıyoruz aslında.
- Görünmeyen yükleri,
- Kabul ettirilemeyen değerleri,
- Unutulan sorumlulukları…
Uluslararası bir kozmetik markasının, bir meslektaşımızı hedef almasıyla başlayan süreçte; binlerce eczacı tek bir yürek oldu.
Organizasyon yoktu, unvan yoktu, tabela yoktu. Ama onur vardı, bilinç vardı, mesleki duruş vardı.
İşte biz bu ruhu Sivil Eczacılık İnisiyatifi olarak tanımlıyoruz: Tepeden değil, tabandan gelen bir dalga…
- Eczacının emeğini, mesleki birikimini ve halk sağlığına olan özverili katkısını merkeze almak,
- Etik, şeffaf ve sürdürülebilir iş birlikleri kurmak,
- Markaların büyüme süreçlerinde eczane kanalının vazgeçilmez rolünü yeniden hatırlatmak,
- Meslektaşlarımızı hukuki, ekonomik ve sosyal alanlarda savunmak,
- Her türlü haksızlığa karşı etkin ve kararlı bir mücadele yürütmek.
- Eczacıyı zincir sistemlerin gölgesinde değil, sektörün merkezinde konumlandırmak,
- Ürünün değil, danışmanlığın kıymetli olduğu bir yapı kurmak,
- Satış değil, sağlık odaklı bir eczacılık modelini teşvik etmek,
- Bireysel değil, kolektif başarıyı esas alan dayanışma kültürü oluşturmak,
- Ve en önemlisi: Eczacının sesini yalnızca meslektaşlarına değil, topluma duyurmak.
Birçok firma eczanelerin güven veren raflarında doğdu, büyüdü, marka oldu.
Ama büyüdükçe eczacıyı unutanlar, eczaneyi ‘geçici vitrin’ görenler oldu.
Oysa biliniz ki: Eczane yalnızca bir satış noktası değildir — bir güven merkezidir.
Ve siz o güvenin üzerinden marka oldunuz.
Bugün o güveni hiçe sayan her marka bilsin ki: Artık sessiz kalmayacağız.
Sivil Eczacılık İnisiyatifi olarak; gölgesinde büyüyüp ışığında nankörleşen tüm yapılara karşı örgütlü, güçlü ve kararlı bir duruş sergileyeceğiz.
Bu inisiyatif; unvanlara, pozisyonlara, koltuklara değil; vicdanlara ve meslek onuruna dayanır.
Her eczacının içinde kıvılcımlanan o duyarlılığı büyütmek için yola çıktık. Ve bu yolda yalnız yürümeyeceğiz.
Sen de bizimlesin. Sen de bu yürüyüşün bir parçasısın.
Katılmak için:
https://chat.whatsapp.com/GA8jYF0DK2qJzg0crzP4kJ
Afetlerde Majistral Üretimin Önemi 
