Ecz.Ali Fırat TARHAN
Devlet eliyle iktisadi teşekkül oluşturarak ekonominin gelişmesini sağlamak kuruluş aşamasında kaynakları kısıtlı ve özel sermaye birikimi düşük olan Türkiye Cumhuriyeti için zorunlu bir ekonomik politikaydı. 1950 yıllardan itibaren köylerden kentlere doğru artan göçle beraber hem iktisadi kuruluş sayısı hem de kuruluşlarda çalışan işçi sayısı hızla artmaya başladı, böylece köyden kente gelenlere iş bulunabilip aynı zamanda ülkenin ekonomik olarak büyüyebilmesi sağlandı.
1990’lara gelindiğinde kamu iktisadi teşekküllerinin görev zararları bütçe üzerinde baskı oluşturmaya başladı. Dönemim ruhu Amerika’da Reagenizm İngiltere’de Thatcherizmdi... Genel anlayış zarar ediyorsa sat kurtuldu. Ülkemizde 90 yıllarında başlayan özelleştirme furyası 2000’lerde hızlanarak devam etti, kitlerin bütçe üzerinde ki zararları sıfırlanıp satışları vasıtasıyla elde edilen gelirlerle bütçeye ek kaynak yaratılmaya başlandı. Yeni büyüme modelinde büyümeyle beraber özel sektör iş yaratamaya başladı ancak özel sektörün yarattığı işler Kitler çalışmış işlerini maaşlarının çok altında bu da göreli yoksulluğa neden oldu. İktisadi teşekküller doğru zamanda doğru şekilde doğru ellerde yönetilebilirlerse önemli katkılar sağlayabileceği aksi taktirde ağır bir yüke dönebilme riski de taşırlar.
Türk Eczacıları Birliği’nin iktisadi teşekküllerle ilgilenme arzusu 1990 yılların ortasında başladı. TEB çeşitli iktisadi teşekküller vasıtasıyla çeşitli alanlarda faaliyet göstermeye başladı, eczane araç gereçleri şirketinden ilaç geliştirme laboratuarına otel inşa etmekten yurtdışından ilaç temin edilmesine kadar geniş bir alanda faaliyet gösterildi. Faaliyet alanının geniş tutulabilmesi birliğin üyelerinden topladığı yıllık aidatlar ve sözleşme gelirlerinin yatırım yapabilecek sermayeyi oluşturması sayesindeydi.
Bir çok meslektaşımız tarafından ilacın eczaneden çıkmasına sebep olduğu gerekçesiyle eleştirilen yurtdışından ilaç ithal biriminin kamu görevi yaptığı savı yöneticilerimiz tarafından uzun süre savunuldu ancak bir gün geldi SGK kendi başına ilaç ithal edip hastalara posta yoluyla ulaştıracağını ilan etti, ilacı kendi elimizle eczane dışına çıkardığımız için SGK bu uygulamasına karşı ses çıkaramadık. İlgili iktisadi teşekkül önemli miktar para cezasına çarptırıldığında ceza ile ilgili bir tartışma ortamı oluştu ancak asıl sorun TEB tarafından bu tip bir teşekkül oluşturmasıydı, kanaatim üye olmanın kanunla düzenlenerek zorunlu hale geldiği meslek birliklerindense üye olmanın gönüllülük esasına dayandığı ve ticari bir anlayış içerisinde yönetilen Ecza Kooperatifleri’nin bu tip ticari faaliyetlerde bulunması hem daha doğru hem de daha faydalı olanı olduğudur.
Peki iktisadi kuruluş işletme işinden çekilecek TEB in yapması gereken ne olur diye sorarsanız size vereceğim cevap internetten reçete dışı ürün satışına karşı ecza kooperatifleriyle güç birliği oluşturarak önemli bir pazarın eczanelerin elinden kayıp gitmesine engel olabilmektir. Bu nasıl olabilir derseniz, önerim TEB çatısı altında TEBZONE adı altında bir ilaç paylaşım ve alış veriş portalı oluşturulması ve bu portala kooperatiflerimizin ortaklığıyla kurulacak reçete dışı satış deposu vasıtasıyla eczanelerin internetle rekabet edebilecekleri ucuz birim fiyattan ürün aktarım mekanizmasının sağlanmasıdır. Bir önceki yazımda da anlattığım üzere reçete dışı ürünler zaman ilerledikçe mevcut iktisadi koşullarda ne kooperatifler üzerinden eczacılara ne de eczaneler üzerinden tüketiciye ulaştırılabilecektir. Gerekli mücadeleyi bugünden başlatıp internetle fiyat rekabeti sağlayamazsak kısa bir süre sonra OTC ürünlerin elimizden tamamen çıkması kaçınılmazdır, bu da hem eczane ekonomilerinin hem eczanelere direkt satışta bulunan kooperatiflerin ekonomilerinin önemli zararlara uğraması demektir.
TEB en kısa zamanda iktisadi kuruluşlarının yapılarını gözden geçirip iktisadi işletmelerinin kooplarla beraber ortaklaşıp işin ticari boyutunu kooplara bırakarak denetmen rolüyle yoluna nasıl devam edebileceğinin hesabını yapmalı ve tüm gücünü mesleğimize yeni bir soluk getirebilecek TEBZONE u kooperatiflerle beraber hayata geçirmelidir.