SGK yaptığı açıklama ile suç işliyor.
TEB merkez heyeti, İstanbul eczacı odası ve tüm eczacı odaları sizlere sesleniyorum;
Çok acele SGK hakkında ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunmanız gerekiyor.
SGK yetkilileri, eczacıların 6643 sayılı kanunla kendilerine verilen görevleri yapmamalarını sağlamak için karar aldığını ve eczacıların aidat ödememelerini amaçladığını açıkça ve alenen belirtiyor. Eczacıları suça teşvik ediyor ve eczacıların zarar görmelerine sebebiyet verecek kararları kamuoyuna alenen duyuruyor.
Odalarımızın ve TEB’in hukukçuları hemen dilekçelerini hazırlayıp hem suç duyurusunda bulunsunlar, hem SGK’ya yaptığı işin kanuna ve hukuka aykırı olduğunu ve derhal aldığı karardan vazgeçtiğini aynı şekilde ve etkinlikte kamuoyuna açıklamasını istemeleri gerekiyor.
Ayrıca, SGK’nın provizyon sistemini çalıştırmadığı saatlerin ve günlerin toplamının 250 günlere ulaştığını ve bu günlerde SGK’nın vatandaşların sağlıklı yaşama hakkını ihlal ettiğini, muayene paraları, reçete paraları, katkı payları, bilime aykırı olarak kendi icadı ile çıkardığı fahiş fiyat farklarını ödeyemeyen vatandaşın ilaca ulaşamadığı için sağlıklı yaşam haklarının ihlal edildiğini (30 liralık kamu fiyatı olan tavanic 7 tablet için SGK 5,5 lira ödüyor ve 24,5 lira hastadan fark alıyor ve 3,5 liralık reçete parası ile katkı payını ilave edince 30 liralık ilacın 28 lirasını hasta ödüyor, 2 lirasını SGK ödüyor, sonra da halk için ilacı ucuzlattık diyorlar) basın açıklaması ile detaylıca, örnekleri ile kamuoyuna açıklamalıdırlar.
Yine hastaların sağlıklı yaşam hakkını ihlal ettiğimiz gerekçesiyle SGK’nın fesh ettiği protokol için SGK’ya karşı bir ihtarname çekerek;
Provizyon sistemini 250 gün gibi çalıştırmamasıyla, ağır ve fahiş farklarla ve çeşitli isimde katkı payları ile ilacı ulaşılamaz yaparak hastaların sağlıklı yaşama hakkını ihlal edenin SGK olduğunu ve SGK gibi bir kurumun sözleşmeyi koruyarak aksaklıkların düzeltilmesi için gereken her şeyi iyiniyetle yapmadan, hastaların ilaca ve sağlığına ulaşmasında uzun süreli ciddi sıkıntılar yaratacak fesh kararını protokolde yazsa dahi sosyal hukuk devletinin sağlık sunucusu ve örgütleyicisi olarak hukuken alamayacağını eczacıların tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla belirtmeleri gereklidir.
Yapılan anlaşmanın hukuken eczacının aleyhine olduğunu, alacak ve borçların karşılıklı ve hukuken eşit olmadığını, eczacının fedakarlık göstererek ilaç ve sağlık hizmetinin sürdürülmesi için çaba gösterdiğini, şu anda kârının bile dışında tamamen zararına satış yaptığını, ilaç sanayinin zararlarını ödeyeceği konusunda yapıldığı söylenen anlaşmanın hukuken hiçbir anlamı olmadığını, sözleşmenin tarafı olan SGK’nın devamlı değişen şartlarının ağırlığından ve yıllardır uğradığı bedelsiz kamulaştırmalardan bu hizmeti yapamaz hale gelen eczacının bu ülkenin vatandaşı olarak saygı görmesi ve dinlenmesi gerektiğini, bu nedenlerle iflas edip yok olacak eczanelerin ülke ekonomisine ve sağlığına artı değer katamayacağı gerçeğinin SGK’ca dikkate alınmadığı da ihtarnamede belirtilmelidir.
Saygılarımla.
Ecz. Can Yetişen
Not: SGK tarafından yayınlanan yazının ilgili bölümü aşağıdadır;
“Kurumumuzla Türk Eczacıları Birliği arasında 19.01.2009 tarihinde imzalanarak 01.02.2009 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokolün fesih edilmesine yönelik gerekli işlemler başlatılmıştır.”
“Ayrıca verilen bu kararla, ilaç fiyatlarının düşmesi sebebiyle karlarının azalması endişesi taşıyan eczanelerimizin durumu gözönüne alınmış; TEB’e sözleşme bedeli ödeme ve anlaşma karşılığı aylık aidat verme yükümlülüğünden kaynaklanan maliyetlerin kaldırılması amaçlanmıştır. “
“Kurumumuzca, eczanelerle sözleşme yapmak amacıyla “Sosyal Güvenlik Kurumu-Eczane İlaç Temin Sözleşmesi” hazırlanmıştır.”