Ecz.Can YETİŞEN
Bir şey olmak için değil, birşeyler yapmak için hayata, sokağa çıkılmalıdır. Bu benim felsefem.
Bu felsefe bugünün neo-liberal felsefesi ile uyumlu hiç değil, tamamen zıt, dünün liberal veya her ne ise kapitalist felsefesine de tabii ki uyumlu değil ve onlara göre enayilik ki hem de zil zurna enayilik. Yani uyumsuzluk yeni değil. Kökeni eskilere gidiyor.
Bugünün hayat tarzını beğenmese de değiştiremediği için saygı gösterip kabul etmek zorundayız diyenlerle de uyum gösteremiyorum.
Daha doğrusu bu “ben” ile anlatılacak bir olay değil. Ben gibi olanlara toptan “Biz” diyelim.
Bu “Biz”lerin eczacı olanları yıllar önceleri çıkmışlar sokağa bu iş böyle gitmez, değiştireceğiz, paylaşacağız, birlikte, el ele, katarak, üreterek, eleştirel düşüneceğiz, korkmadan doğruları söyliyerek kavgamızı yapıp hakkımızı kimselere yedirmeyeceğiz, kimsenin kulu kölesi olmayacağız, ülkemizi kimselere soydurtmayacağız demişler.
İyi demişler, çok güzel demişler. Diyenlerin arasında biri olarak bu gün neredeyiz yani durduğumuz yerler aynı mı diye baktığımız zaman, ortaya hiç de iyi şeyler çıkmıyor.
Maalesef durduğumuz yerler aynı değil, farklılaşmış.
Farklılık sanırım bazan çok derin değilmiş gibi gelsede bazı arkadaşlarımı gerçekten objektif bir gözle izleyince ortaya çıkan sonuç, farklılaşma sonuçlanmış, devam etmiyor, bitmiş, nitelik olarak değişim olmuş.
İnsan olarak hepimiz iyi, aydın yüzlü insanlarız hala, öyle gerici, tutucu, tarikatçı falan değiliz.
Ama farklılaşanlar, öyle eskisi gibi kavgacı değiller, yürekler ortaya çıkamıyor, bir sürü hesap kitap yapılıyor, dengeler gözetiliyor, usturuplu konuşuluyor, oturaklı davranılıyor herkesle ve bilhassa hükümetle ve bürokratı ile.. İlaç sanayi ile daha cesur gibi gözüken davranışlar öyle göründüğü gibi değil, aynı diğerleri gibi ne getirir ne götürürün hesabı yapılıyor. Bu hesap kitaplar bizler için değil, tamamen kişisel hesap kitaplar, kişisel gelecekler planlanıyor.
Bu durum tabii ki bize ters geldiği için iki yıl önce eyvallah dedik o arkadaşlarımıza, özetle anlatacak olursam...
Şimdi aradan iki yıl geçti. Yine eski yoldaşlarla karşı karşıyayız.
Ama bizce çok önemli bir farkla, onların yoldaşlığının, eski duruşlarının içi boş hemde bomboş, hemde durduğumuz yerler aynı değil, onlar artık çok farklı ve güne uyum gösterecek yerlerde duruyorlar. Eski düşüncelerini çocukça, gençlik etkisi ile düşünülen şeyler olarak algılıyorlar, salt kendilerini düşünmeyi ön plana almakla büyüdüklerini, tecrübelendiklerini sanıyorlar.
Bizler ise, hala doluyuz...
Bizler hala düşünce ve hayat olarak aynı yerde samimice duruyoruz...
Büyümeyi, tecrübelenmeyi, o güzel, doğru, cesur fikirleri, samimi tavırları, inançları terk etmek olarak algılamıyoruz ve o anlamda hala çocuksa çocuğuz, genç isek genciz, yüreklerimiz yine avuçlarımızda, heyecanlıyız, içimiz sevinç dolu, umut dolu, projeler üretiyoruz devamlı,daha bir tecrübelendik, daha bir öğrendik karşımızda ki kan emicileri, vicdansızları, çoluk çocuğumuza acımayanları, ekmek paramıza göz dikenleri...
Sonuç olarak, barış içinde, demokrasi içinde kendimize, fikirlerimize, neyi nasıl ne zaman yapacağımızı bilmemize, samimiyetimize, ciddiyetimize, umudumuza güvenerek Bir şey olmak için değil, Bir Şeyler Yapmak İçin yola çıktık.
Bizler, Eczacının Sesi Meclisinin üyeleri olarak karşınıza bir liste ile çıkıyoruz. Ne yapıp edip bizleri takip edin ve Eylül ayında mutlaka sandıktan kazanarak çıkmamızı sağlayın.
İnanın ben sizlerin konumunda olsam, hükümetinden, SGK'sından, İlaç firmasından o hakaretleri görsem, o sıkıntıları çeksem, resmen soyulduğumuzu görsem, bunlara ilaveten meslek yöneticilerimizden gözlerimizin içine bakarak o aldatmacaları yaşasam bir dakika bile durmam öyle bir çalışırım ki, seçim günü ECZACININ SESİ GRUBU OY PATLAMASI YAPIP çok büyük farkla seçimleri kazansın ve bizler için Bir Şeyler Yapsınlar...
Yarın açık ön seçimimiz var.
Eylül ayında açık genel seçim var.
Bu sefer hem kendinizi hem bizleri üzmeyin. Umutlar hiç bitmez ama hayatın bir boyutunda son umuttan bahsedilir.
İşte, Eczacının Sesi Grubu bahsedilen “son umuttur.”
Eczacının Sesi Hareketini tüm seçim bölgelerinde öne çıkarmak mesajını da istanbul haricindeki arkadaşlarıma vermeyi hiç ihmal etmem. Çünkü başarı bütün ile bütün olmakla birlikte gelecektir.
Bir Şeyler Yapmak İçin yüreklerimizi yanyana koymamız gerekiyor.
Gerisi kolayca gelir.
Ben yüreğimi diğer yüreklerin yanına yine koydum.
Sevgilerimle.