SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUN VE
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No: 5754 Kabul Tarihi: 17/4/2008
MADDE 43 – 5510 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin ikinci ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“Katılım payı, birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için 2 Yeni Türk Lirası olarak uygulanır. Katılım payı, (b) ve (c) bentlerindeki sağlık hizmetleri için gereksiz kullanımı azaltma, sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kişilerin prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve benzeri ölçütler dikkate alınarak % 10 ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere Kurumca belirlenir. Birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için belirlenen katılım payı tutarı, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usûl Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı kadar her yıl artırılır. Birinci fıkranın (a) bendi gereği katılım payını; birinci basamak hizmet sunucularında yapılan muayenelerinde almamaya ya da daha düşük tutarlarda belirlemeye veya tekrar birinci fıkranın (a) bendi için belirlenen tutara getirmeye, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmet sunucularında yapılan muayenelerde ise önceki basamaklardan sevkli olarak başvurulup başvurulmadığı dikkate alınmak suretiyle yarısına kadar indirmeye veya beş katına kadar artırmaya, gerektiğinde bu tutarları kanuni tutarlarına getirmeye veya indirmeye Kurum yetkilidir.”
“Katılım paylarının hesaplanmasında 72 nci maddeye göre tespit edilen sağlık hizmeti tutarları esas alınır.”
***
1-Ekim-2008 günü yürürlüğe giren 5510 sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununun 68 inci maddesi, 5754 sayılı kanunun 43 üncü maddesi ile yukarıda açıklandığı şekilde düzenlenip Nisan 2008 ayında kabul edilmişti.
5510 sayılı kanunun 68 inci maddesi gereği muayene ücretlerinin artacağını bilmemek olamaz. Hele ki meslek odası yöneticisinin bilmemesi düşünülemez bile..
5510 sayılı kanun görüşmelerinin başladığı 2006 yılından beri bu işlerle uğraşan, kafa yoran, görüş belirten bizler sevk uygulaması ile birlikte muayene ücretlerinin artacağını biliyorduk.
3 ay sonra Muayene ücretlerinin artacağını bilerek, Temmuz-2008 ayında SGK ile yapılan görüşmelerde muayene ücretlerinin yine eczacılar tarafından tahsil edilmesine ses çıkarmayıp kabul eden ve bu kabul edişi anlayışla karşılamamızı isteyen bir kişi olabilir mi?
Olursa da bu kişi, meslektaşlarının hak ve hukukunu korumakla mükellef bir kişiyim diyebilir mi?
Bir de 3 ay sonra muayene ücretinin artacağını bilmeyen, aklına bile getirmeyen kişiyi sanırım hiç düşünmek bile istemezseniz..
Hele, bu kişi yıllardır yönetimlerde olan çağdaş grubun 2007 yılında resmen bölünmesiyle bu grubun bir kanadının adayı olarak çağdaş markasıyla seçime girip seçilmiş İstanbul oda başkanıysa, o kanadın çağdaşlığını ve bilgi birikimini, eczacı için bir şeyler yapma beceri ve samimiyetlerini, 3 ay sonrasını görememelerini, günü kurtarma politikalarını sorgulamak gerekmez mi?
Gerekir tabii..
Bu gereği de, eczacılık meselelerinde ve de en son protokol görüşmelerinde ki acemiliklerini, 2-3 ay sonrasını göremeyen öngörüsüzlüklerini, ne istediklerini tam olarak bilemeyişlerini, rüzgarda savrulan kuru yaprak misali oradan oraya savrulmalarını, bir şeyi kesinleştirmeden zafer kazandık çığırışlarını, başarı gelirse biz yaptık başarı gelmezse onlar yapamadı gibisinden sorumluluk anlayışlarını sizler değerlendirecek ve bir karar vereceksiniz.
Eğer, insanca eczacılık yapmak istiyorsanız, serbest piyasa ekonomisi ile bozulan genel toplum ahlaksızlığından kurtularak topluma örnek olarak önderlik yapmak istiyorsanız, meslektaşlarınız ile bölünmeden parçalanmadan birlikte paylaşarak mesleğinizi icra etmek istiyorsanız bir karar vermelisiniz ve bu kararınızı da seçim vakti değil şimdiden dillendirerek, şartlarınızı, koşullarınızı, amaçlarınızı, görüşlerinizi de ilave ederek açıklamalısınız.
Çünkü, önümüzde bir küresel krizin olumsuzluklarının da getireceği ağır koşularda ve dayatmalarda çözülmesi mutlaka gerekli mesleki, insani ve toplumsal sorunlarımız var.
Bu sorunlarımızı 2-3 ay sonrasını göremeyen, yüzeysel ve göstermelik işler yapan sadece koltuk sevdalısı olan yöneticilerle çözmemiz sizce mümkün müdür?
Mümkün değil diye düşünüyorsanız, bunu dillendirmek ve somutlaştırarak yaşama katmak gerekir.
Mümkün diye düşünenleri, varsa vicdanları ile baş başa bırakıyorum.
Saygılarımla.
Ecz. Can Yetişen
-----
BİLGİ-- Aşağıdaki haber 14.10.2008 tarihinde Eczacının Sesi e- Gazete'de yayımlanmıştır. (C.Y)
YANLIŞ HESAP BAĞDAT'TAN DÖNDÜ... |
14-10-2008 |
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Semih Güngör "anlayışla karşıladığı" SGK' nın muayene ücretlerinin eczacılar aracılığıyla tahsilatına karşı, şimdi afişleme ve el bildirisi ile karşı çıkıyor. Güngör, kısa bir süre önce, 10-13 Temmuz-2008 tarihinde, Bursa'da yapılan bölgelearası toplantıda şu şekilde konuşmuştu: "Muayene ücretlerini bugünkü kurum yapısı dikkate alındığında her hastanede bir vezne kurarak kendilerinin tahsil etme şansı yoktur.O açıdan gerek komisyon, gerekse TEB, bu konuda geri adım atmak durumunda kalmıştır. Bunu anlayışla karşılayacağınızı düşünüyorum..." (Havan Haber Gazete-Temmuz-2008 sayısı- İstanbul Eczacı Odası yayını) Bu sözleriyle eczacı kamuoyundan büyük tepki toplayan Güngör başkanlığındaki İstanbul Eczacı Odası, muayene ücretlerinin eczaneler aracılığıyla tahsilatına karşı, eczanelere asılmak üzere afişler hazırlattı. Söz konusu afişlerde "Hastalar Müşteri, Eczacılar Tahsilat Memuru Değildir!" yazıyor. Afişin yanısırada halka yönelik el ilanları da eczanelerden dağıtılacak. |