Ecz. Rıfat GÜNEY
9 Şubat 2014 günü arkadaşımız Necla Bal öldü. Eczacılık örgütlerinin internet sitelerinde ölüm ilanlarını okudum. Eczacının Sesi’nin, Çağdaş Eczacılar Derneği’nin, İst-Koop’un ve İstanbul Eczacı Odası’nın ilanları bunlar. Her biri, birkaç satır basmakalıp sözler.
Sağlığında Eczacı Necla Bal’ın yukarıda saydığım örgütlerin hemen hepsinde büyük emekleri var. Hakkında başka bir şeyler de yazan olur mu diye bekledim bir süre, başkaca bir şey yazan da çıkmadı.
Eczacı Necla Bal ülkemiz Eczacılık Mesleği alanında özellikle mesleki örgütlenme alanında önemli bir isimdir.
Ülkemizde ilk defa memur eczacıları örgütleyen , Kamu Eczacıları Derneği’ni kuran ve ilk yönetim kurulu başkanı olan odur.
KED 12 Eylül faşizminin hışmına uğramış ve tüm siyasi ve benzeri mesleki örgütlenmeler gibi kapatılmıştır.
O günden bu yana Eczacı Necla Bal gibi bir kişilik daha ortaya çıkaramadığı için Kamu Eczacılarının bugün bir örgütü yoktur.
Ülkemiz ileride ‘ileri demokrasiye’ ulaşırsa KED örneği, memur eczacılarımıza örgütlenme adına mutlaka örnek olacaktır.
Eczacı Necla Bal’ın bir başka ilk olma özelliği de onun Cumhuriyet tarihimizin ilk kadın İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü olmasıdır.
1978-1979 Yılları arasında kısa bir dönem genel müdürü koltuğuna oturan o - kısa süre oturmuştur çünkü emperyalist-kapitalist sistem o kişilikte birini uzun süre oturtmazdı- o kısa süre içinde sistemin ilaç sömürüsüne karşı inanılmaz bir mücadele vermiştir. Özellikle yabancı sermayeli ilaç şirketlerine karşı verdiği mücadele unutulmamalıdır.
Ve yine yabancı sermayeli ilaç şirketlerinin kendi ülkelerindeki yasalara toslayıp yapamadıkları, ilaç araştırmalarında insanları denek olarak kullanma işini bizim ülkemizde gerçekleştirmelerine yiğitçe karşı duruşu da unutulmamalıdır.
HZİ Vakfı olayını hatırlayalım, ülke gençlerini n ve çocuklarının denek olarak kullanılmasının önünü açan yasal değişikliğin bir gecede TBMM’den geçirilerek yasalaştırılmasını …
Bütün bunları kamuoyunun gözüne sokan ve bilinmesini sağlayan da yine odur.
Gelelim son sözümüze: Yazının başında da söyledik, böyle bir mesleki kişiliğin uzun yıllar meslek örgütlerinde birlikte çalıştığımız bu dava ve yol arkadaşımızın ölümü üzerine, bugünkü meslek örgütü yöneticilerimizin internet sitelerine yazdıkları ölüm ilanlarına bakalım ve eğer ders alabilirsek, ders alalım.
Bu arkadaşlarda tarih bilinci de yok…
Vefa duygusu da.
"ECZACININ SESİ’ NİN YAZIYA İLİŞKİN NOTU:
Ecz. Necla Bal sevdiğimiz ve saygı duyduğumuz büyüğümüz, ablamızdı. Eczacılık Hareketi’ne unutulamayacak emekleri vardır. Kaybından dolayı derin üzüntü duyduk. Eczacının Sesi’nde emek veren insanların bir kısmı Sayın Bal ile İstanbul Eczacı Odası ve Çağdaş Eczacılar Derneği’nde onurla yol arkadaşlığı yapmıştır.
Ancak Sayın Ecz. Necla Bal’ın Eczacının Sesi’ nde bir etkinliği olmamıştır.
Sayın Ecz. Rıfat Güney’in yazısında Eczacının Sesi ile ilgili bölüme ilişkin bu açıklamayı zorunlu olarak yapma gereği duyduk.
Sayın Ecz. Necla Bal’ı bir defa daha derin bir sevgi ve saygı ile anıyor, yazısı için Sayın Ecz. Rıfat Güney’ e teşekkür ediyoruz.
ECZACININ SESİ"