11 Ekim 2011 Tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı olarak imzalanan ve Sağlık Bakanlığı’nı yeniden yapılandıran, sağlık hizmetlerini bütünüyle ticarileştiren, biz eczacılar bağlamında ise, Türkiye’de ilacı Devletten ve eczacılardan tartışma götürmeyecek bir şekilde koparan, 663 sayılı KHK dün (3.11.20019) itibarı ile resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

 

İlaç ve eczacılık mesleğinde neler değişti;

 

İlaç eczacılık genel müdürlüğü kaldırıldı.

 

Madde 58 14/a ;”….Bu kararname yürürlüğe girdiği tarih itibarı ile 13.12.1981 tarihli 181 sayılı Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki kanun yürürlükten kalkar” demektedir. Böylece İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğünün görev ve yetkilerini belirleyen kanun ortadan kalkmış oluyor. Yani kısaca,  İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü kaldırılmış oluyor.… Eczanemizi açarken bir zamanlar gidip ruhsatımızı aldığımız kurum artık yok..

 Bu işler ve eczacılık mesleğinin tüm sorunları artık İl Sağlık Müdürlüğü’ndeki bir hekimin veya varsa bir eczacının yetki ve sorumluluğuna bırakılmış oluyor.

 

1262 sayılı ilaç yasası işlevsiz kaldı

 

Yine bu kararname ile Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmesi gereken 1262 sayılı Tıbbi Müstahzarlar Yasası (ilaç yasası) işlevsiz kalmıştır. Çünkü, okunduğunda görülecektir ki 1262 sayılı ilaç yasasının belirlediği tüm ilkeler, İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun yetki ve sorumluluğuna bırakmıştır. Örneğin ilaçta reklamı 1262 sayılı yasa çok net biçimde yasaklamış olduğu halde, KHK de ilaç reklamı ve tanıtım kurallarını İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu nun belirlemekle yetkili olduğu yazılmıştır.  

Ayrıca seksen yıllık 1262 sayılı ilaç yasasını yürütmekte olan altmış yıllık İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü de yok artık.

 

İlaç eczacıdan kopartıldı

 

Madde 27; ‘’….Bakanlığa bağlı, özel bütçeli, kamu tüzel kişiliğine haiz, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu kurulmuştur’’

İşte bu kurum kuruluş maddesini yukarıdan aşağıya okuduğunuz zaman, kaldırılan İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü nün ilaç ile ilgili karar alma ve yürütme noktasındaki tüm yetkilere sahip olduğunu görüyorsunuz. Ancak; meslek olarak veya tek başına eczacının, ilacın üretim, dağıtım, hastaya sunumu bağlamında bu sürecin neresinde olduğuna dair tek bir sözcük konulmamış. Oysa eski yasada genel müdürlüğün adından başlamak üzere, ilaç ile ilgili her cümlesinde eczacının yetki ve sorumluluğu ilaç ile birlikte zikredilmekte idi. Bu durum; Başbakanın ‘ ilaç marketlerde satılabilecek’ söyleminin önündeki yasal engellerden önemli bölümünün kalktığı şeklinde yorumlanabilir.

 

Sağlık meslekleri kurulu

 

Madde 23 ; ‘’Sağlık mesleklerinde eğitim müfredatı, mesleki alan ve dal belirlemesi gibi mesleki düzenlemelerde ve istihdam planlamalarında görüş bildirmek, mesleki yeterlilik değerlendirilmesi yapmak, mesleki müeyyide uygulamak, etik ilkeleri belirlemek ve uyumu denetlemek üzere sağlık meslek kurulu teşkil olunmuştur’’

 

Bu madde ile siyasi iktidar, bir taraftan TEB ve Eczacı Odalarının üyeleri ile ilgili yapmakla görevli oldukları mesleki ve etik denetleme yetkilerini gasp ederken, diğer taraftan YÖK ve eczacılık fakültelerinin akademik kurullarının görevi olan eğitim müfredatı vb konulardaki yetkilerini ellerinden alıyor. En önemlisi de mesleğini yapan eczacıları istediği anda mesleki yeterlilik sınavına almak ve kendi verecekleri karar ile meslekten men veya bir süre mesleki eğitim vs gibi süreçlere mahkum etmek yetkisinin bu kurula verilmiş olması.

 

Hangi kahraman eczacı meslek örgütüne seçilip AKP iktidarının ilaç ve sağlık politikalarını eleştirebilecek. Çağıracakları bir yeterlilik sınavında kendilerine muhalefet eden yöneticileri mesleklerini yapamaz hale getirebilirler. Yani ekonomik olarak insanların hayatını sıkıntıya sokabilirler.

 Bir bakıma hak vermek gerekiyor. Herkesi de Silivri’ye sokmaları fiziki olarak olası değil.

 

Son söz…

Bu KHK nın çıkarılacağı aylar öncesinden konuşulmaktaydı.

İstanbul Eczacı Odasının 17 eylül 2011 deki kongresinde bizzat ben gündeme getirdim ve bir eylem planı yapılmasını önerdim. Bazı eczacı internet sitelerinde yazıldı. Ancak kimsenin umurunda olmadı. Defalarca TEB Oda Başkanlar Kurulu toplantıları yaptılar. Gündemlerine almadılar. İlaç kurumu yasası ile ilgili görüş dahi oluşturamadılar.

Eczacı odaları ve TEB yöneticilerimiz önümüzdeki TEB seçimlerine odaklanıp koltuk paylaşım yarışında kıyasıya mücadele ederken ilaç elden gitmekte, eczacılar üzerinde baskı artmaktadır.

Bu arada sevindirici bir haber;

Tango öğrenmek isterseniz, dans kurslarına kayıtlar devam etmektedir…

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat