Ecz. Ayşe ARIK COŞKUN
Herkesin dilinde bir savaş sözüdür gidiyor. Çıktı, çıkacak, yok yok asla çıkmayacak... Neydi ki savaş?
"Tarihte ilk bilineni hala tartışma konusu olsa da MÖ 2700 yılında Sümerler ve Elamlar arasında Mezopotamya ’da geçer" der kaynaklar. Ansiklopedik bir bilgidir, okur geçeriz.
Aslında gizli olanı Hz. Adem’in içinde... Yasak elmayı yememek için verdiği savaş... Belki de yemek içindi kim bilir? Yasak bir yanda cezbediyor, ruh bir yanda direniyor. Ve insan, tarihinin ilk savaşını böyle başlatıyor kendine...
Yaratılıştan beri sürüyor içimizle kavgamız. Doğduğumuzda iki ordu kuruluyor ruhumuzun derinliklerinde, ikisi de birbirine düşman, pusuda bekliyor, güç topluyor... Deneyimlerle büyürken, müttefikler kazanıyor kendine. Her gün gizli bir savaş başlıyor aslında vicdanımızda. Bir gün iyilik kazanıyor, bir gün kötülük belki... Bazen merhametimiz ağır basıyor, bazen kendimizi tanıyamıyoruz acımasızlıktan. Bazen kalbimiz sevgi dolu, bazen öfke ateşimiz yakıp yıkıyor herkesi... Ne saf iyi ne de baştan aşağı kötüyüz. Garip bir döngünün içinde, kısacık bir ömür yaşıyoruz.
Tamam, hayat hiç de adil değil... Hatta tek adaleti, kimseye adil olmamasıdır belki! Ama kimse de kötü doğmuyor ki! Biz ekiyoruz o tohumları içine insanoğlunun... Biz besliyoruz işimize gelen tarafı ve gün geliyor ele geçiriveriyor tüm benliğimizi. Daha da kötüsü; alışıyoruz! Her geçen gün yitirdiğimiz erdemlere, çağın gereği kılıfını uydurup, vicdanımızın sesini bastırıyoruz. O ses kısıldıkça, bir asker daha kazanıyor içimizdeki karanlık ordu. Daha çok susuyoruz haksızlığa, daha az üzülüyoruz, hatta bazen gözümüzü bile kapatıyoruz yalan değil. Ama gerçekler hep gün gibi ortada!!! Sen gözünü kapattın diye yok olacak değiller ya. Sustuğun herkes, günü gelince senin için de susacak. Sırt çevirdiğin herşey, bir gün ayağına dolanacak.
Şimdi dönüp, alsak vicdanımızı karşımıza, otursak bir masaya, kaçımız sağ çıkar ki bu hesaptan? Hadi sağ çıktık diyelim, ne kadar dayanırız etrafımızda büyüyen karanlığa? Hızla kirleniyor kalan ne varsa. Çıkarlar herşeyin önüne geçiyor. Bütün bu kısır döngünün içinde, en ağır yarayı kendimizden aldığımızı bilmeden, avunuyoruz işte, kendimizi koruduğumuzu sanarak...
Bu bir "iç savaş" meselesi..
Kimin galip geldiğini, ömrü tüketmeye yakın öğreneceğin..
Yensen de yenilsen de hep bir bedel ödediğin...
Ve aslında en başından beri, besleyip büyütüp, SEÇTİĞİN!!!