Ecz. Hüsnü Kaya

Eczacının Sesi’nde 11-05-20117 tarihinde bir haber vardı: “Eczane dışında bulundurmayın”. Eczacın Sesi ekibinin habercilik konusundaki dikkatine, hassasiyetine güvenirim. Ama Bu haberin kaynağı olan TİTCK’in resmi web sayfasındaki duyurular bölümününde iki defa aramama rağmen bulamadım orijinalini.


Vardır da mutlaka ben görememişimdir. Geçmişte yayıncılık işine ben de bulaşmıştım. Baskının kurşun hurufat dizgi ile yapıldığı zamanlarda. Haberi doğrulamak meselesi o zamandan kanıma işlemiştir. Aradım ve sonunda Hatay Eczacı Odası’nın sayfasında buldum haberin kaynağını. Rasmi yazının orijinalini de gördüm. Hatay İl Sağlık Müdürlüğü, Hatay Eczacı Odasına 8 Mayıs 2017 tarihli resmi bir yazı ile iletmiş hatta altına da TİTCK Kurum Müdürü Hakkı Gürsöz imzalı yazıyı da eklemiş.

TİTCK tarafından yayınlanmış olan bu yazıda, eczacılar, eczanelerinin dışındaki ruhsatsız bir yerde depolama yapamazlar konusunu anlatıyordu: “….1262 sayılı yasa ……, 6197 sayılı yasa ……., ayrıca Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin…..” diye devam ediyordu.

1262 sayılı yasanın tarihi 1928 senesidir. Biz şimdi 2017 senesindeyiz. Bu yasayı kutlamaya kalkıp pasta yaptırsak üzerine 89 tane mum dikmemiz gerekir.

6197 sayılı yasanın tarihi de 1953 senesi. Bunun pastasına da 64 tane mum gerekir.

***

Yasa koyucular o tarihlerde eczaneler şöyle-şöyle olacak diye tanımlamışlar. Açın bakın bu yasaları böyle-böyle olmayacak diye bir ifade bulamazsınız.

Ama nedendir bilinmez, ülkemizdeki bürokratlar 89 mumuluk pastanın ışığında, kendileri eklerler: “eczane dışında herhangi bir yerde depo olmaz” diye. Tahminim o ki, böyle bir karar alırken öbür pastanın üstündeki 64 mumluk ışık da yardımcı olmuştur alınan bu kararı yazarken. TİTCK yazısında “gelen ihbarlar” gibi tanımla anlatıyor gerekçesini. Keşke şu ihbarların ne olduğunu açıkca yazsalardı.

***

Şunun için söylüyorum bunu. Geçmişte ben de benzer bir şey yaşadım. Emekli olup eczanemi kapatmadan önce. Vatandaş ilâç kutusundan eksik ilâç çıktı diye eczanem hakkında şikayette bulunmuş sağlık müdürlüğüne. Çok doğal olabilir ve her şeyin bir ilki vardır derler ya… 37 senelik eczane eczacılığımda böyle bir şey de yaşayacakmışım. Sonuç olarak bu konuda uyarı yazısı dahi almadım. Ancak bunu soruşturmak için gelen iki eczacı hanım ne için geldiklerini söylemeye gerek duymadan raflardan ilâç kutularını alıp salladıktan sonra tekrar rafa koyuyorlardı.

Mesele nedir eczacı hanım diye sorduğumda: normal denetim için gelmediklerini söyleyip, yarım ağızla da şikayet var dedi. Bir taraftan da hâlâ kutuları sallayıp sallayıp yerine koymaya devam ediyordu. Komik bir durum yani.

Elimde olmayarak bu duruma güldüm ve komik bir şey bu yaptığınız dedim. ve eczacı hanım kızdı. Hani sınıfta öğrencilerine kızan öğretmenin “Çıkarın kâğıtları” dediği gibi “Çıkarın defterleri. Denetim yapacağım” dedi. Her zaman yaptığı denetimden farklı olarak, eczanenin dört bir yanını turlayıp, kâh eline deodorantı alıp bıraktı, kâh ağdayı.

Ve nihayet yakaladı. Mevsim itibarıyla, şeffaf bir poşette üzerine “grip ve soğuk algınlığı için önlem alın” diye bir yazı yazarak, efervesan bir antigripal ile C vitamini hazırlamıştım. Ucundan tutup neredeyse burnuma doğru sallayarak oturdu masaya zaptını tuttu gitti.

Bir zaman sonra sarı zarf geldi, içinden para cezası çıktı. Gidip yatırdım. Ve de avukata giderek danıştım. Pek eğlendi, güldü avukat bey. Dava açıldı. Kazandık. Yatırdığım parayı da geri aldım.

Eeeee! 89 senelik, 64 senelik yasayı belleyip bir de üzerine hırs yaparsan, öfkeyle kalkan zararla oturur lâfı yerini bulur. Ama çevreye de zarar vermiş olursun.

***

Depo meselesi de böyle bir şeydir sanırım. Umarım TİTCK Kurum Müdürü Hakkı Gürsöz Beyefendi imzaladığı bu kâğıdı tekrar gözden geçirir. Inceler önce, nedir bu işin aslı diye. Mutlaka bir sebebi vardır bu işin veya benim yaşadığım olaydaki gibi saçmalık da çıkabilir altından.

***

Bu haber, benim başımdan geçenleri hatırlattı. Gülümsedim. Ama içimi yakan bir taraf da var bu işte. Meslek örgütümden hiç ses çıkmadı. Ya da ben duymadım.


 


 

 

husnu.kaya@edak.org.tr


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat