Ecz.Hüsnü KAYA
Geçtiğimiz aylar ve haftalarda Eczacının Sesi sütunlarında yardımcı eczacılık polemiği yaşanmıştı. Sonuç: Top hâlâ ortada duruyor.
Nerem eğri, nerem doğru meselesidir ama yazmak zorundayım. Ülkemizde tam 101 tane çeşitli fakülteye kayıt yaptıran öğrenci sayısı sıfır. Evet! Bir tek öğrenci bile değil, sıfır. Nerem eğri, nerem doğru meselesidir diye başlamamın sebebi budur. Ki; eczacılık fakültelerimiz de vebal altında kalmasın dedim.
Vaktiyle bir hocamız fakültede serbest eczane eczacılığı dersine girmemi teklif etti. “Konu nedir hocam?” dedim. “Medikalleri anlatmanızı rica ediyorum” dedi. “Medikal derken?” dedim. “OTC” dedi. Durdu… Ekledi: “dermokozmetik”. Filim başlamadan kopmuştu benim için. Birkaç saat sonra posta kutuma bir e-posta düştü kendisinden. Derslerden birisi de “eczanede hasta görüşme odası” idi. İyi mi?
Böyle bir şey olmadığını bildiğim halde yasa ve yönetmelikleri tekrar gözden geçirdim. Yetinmedim, yataklı tedavi kurumları yönetmeliğini inceledim hastanede bile böyle bir şey öngörülmemiş. Hocama sordum nedir diye. Hollanda’da görmüş. Neden olmasınmış! Aferin.
Onu bilir, onu söylerim; eğitim şart. Şart da nasıl bir eğitim? Aynı hamur parçasından kesilip yuvarlanmış insanlar mesleği nereye taşıyabilirler ki? Fakültedeki hocalarımız günümüzdeki eczanelerde neler yaşandığını bilmezlerse, her yere aynı hamur parçasını fırlatmış olurlar sanırım.
Daha önce birçok hocama yaptığım teklifi bu sütunlardan tekrar yapmak istiyorum:
Saygıdeğer hocalarımız,
Lütfen eczanelerimize gelip misafirimiz olun. Bir acı kahvemizi içerken üç şeye dikkat kesilin…
Eczacı nasıl çalışıyor?
Eczane teknikeri ve teknisyenleri neleri nasıl yapıyor?
En önemlisi de; halkımız sağlığını nasıl satın almaya çabalıyor?
Eczacılık mesleğinin içinde bulunduğu sıkıntı hepimizin canını yakıyor. Mesleğin doğru raya oturması ancak doğru bir eğitim ile olur. Bu da sizin sahip olduğunuz gücünüzdür.
Sevgi ve saygılarımla…
Ecz.Hüsnü KAYA
husnukaya@gmail.com