Uzm.Ecz. AnooshirvanMiandji
Üç sene içinde dördünce endüstri devrimi başlıyor, ileri robotlar, sürücüsüz taşıtlar, öğrenen makinalar, giyilebilir teknoloji, bioteknolojik ürünler, genetik ilaçlar vs...
Bu ne anlama geliyor? Kısacası bugünkü meslek gruplarının %35 i, önemini kaybedeceği anlamına geliyor. Peki bu nasıl oluyor? Bir grup insan bazı yenilikler getiriyor ve diğer bir grup insan işinden oluyor. Neden? Çünkü her çözüm yeni sorunlar getiriyor ve hatta her çözüm daha çetrefilli sorunlara yol açabilir, bazen bir çözüm birkaç soruna neden olabiliyor? Plastiği icat ediyoruz, birçok sorunu çözüyor ama birkaç yıl geçmeden bakıyoruz ki bir o kadar da sorun yaratmış. Niye her çözüm yeni sorunlar yaratıyor, bunun cevabı bilgi teorisinde (epistomoloji) saklı.
İnsan doğası gereği bilginin tamamını göremiyor, üstelik gördüğüm tarafı da değişime açıktır, böylece çok bilinmezli bir denklemi çözme her zaman bir şeyleri ihmal etmemize yol açıyor, bu ihmal ettiklerimiz veya göz ardı ettiklerimiz (önemsiz bulduklarımız) değişim sürecinde önemli hale gelebiliyor. Bunlar baş etmenin tek yolum zihinsel araçları geliştirmek zira eğer düşünme yöntemi hatalı ise diğer hiçbir şeyi tartışmaya gerek yok. Burada başa dönersek dördünce endüstri devrimine hazırlanmak için nasıl zihinsel araçlara gereksinim var derseniz şöyle güzel bir özet yapabilirim:
2015 yılında önemli olan yetenekler şu sırada iken
1- karmaşık problem çözme yeteneği
2- diğer insanlarla uyumlu olmak
3- insan yönetimi
4- eleştirel düşünme becerileri
5- müzakere yeteneği
6- kalite kontrol
7- hizmet yönlendirme becerisi
8- yargılama ve karar verme becerisi
9- aktif dinleyici
10-yaratıcılık
2020 de sıralama şu şekilde değişecektir
1- karmaşık problem çözme yeteneği
2- eleştirel düşünme becerileri
3- yaratıcılık
4- insan yönetimi
5- diğer insanlarla uyumlu olmak
6- duygusal zeka becerileri
7- yargılama ve karar verme becerisi
8- hizmet yönlendirme becerisi
9- müzakere yeteneği
10- bilişsel esneklik
Burada 3 çok önemli parametre göze çarpıyor:
1- Eleştirel düşünme becerileri ikinci sıraya yükseliyor, zaten kritik düşünmeyi öğrenmeden karmaşık problem çözmek neredeyse imkansız.
2- Listeye 6. Sıradan duygusal zeka becerileri giriyor, buda bireyselleşmenin artacağı anlamına geliyor.
3- Listeye 10. Sıradan bilişsel esneklik giriyor. Bilişsel esneklik birden fazla konuyu aynı andan sorgulama, değerlendirme ve çevresel/duygusal değişkenlere uyum düşünsel sağlamak anlamına geliyor.
Velhasıl, dördüncü endüstri devrimini biz yapmasak ta eninde sonunda o gelip kapımızı çalacak, eğer yetiştirdiğimiz bireylere ileri düşünsel becerileri kazandırmış isek bizim de söz hakkımız olacaktır, yok ise izleyici ve tüketici rollerini bize bırakacaklar.
Sistem düşüncesi üstadı Russell L. Ackoff der ki “Geleceği tahmin etmenin en iyi yolun, onu tasarlamaktır”.
Unutmayın, 19. yy toprak zenginliğiydi, 20. yy para zenginliğiydi, ancak 21. yy bilgi zenginliği olacak. Bilgi içinde doğru düşünen zihinler gerekir. Doğru düşünme ölçüleri ve sınırları olan bir etkinliktir.
Buda kısaca şu anlama geliyor:
“Felsefeyle uğraşmayan toplumlar, yetkin zihinsel araçlara sahip olmayacaklar ve yetkin zihinsel araçları olmayan toplumlar hem bilimde hem teknolojide yarış dışı kalacaklar.”