(ERGUVAN ZAMANI, PROTOKOL AÇMIŞ...)
İlerisini göremediğimiz bir parkurda gelecek hesabı yapamadan
kan-ter içinde koşup duruyoruz.
Durup dinlenme şansı neredeyse hiç yok!
Bu koşu ölene kadar...
Sürekli koşuyoruz.
Zorlu yollarda ve iklimlerde koşmayı öğreniyoruz.
Öğrenirken yoruluyoruz, sona yaklaştıkça tükeniyoruz.
Eczacılığında kendi içinde bir koşusu ve miladı var.
Her yıl yenilenen bir başlangıç noktası (her yıl gelen bir baharı), protokol zamanı var.
Bu zaman geldiğinde, bir önceki yıllara bakılır.
Geçmiş yıldan öğrenilenler ve yorgunluklar ile daha kolay, keyifli bir parkur hayal edilir.
Diğer taraftan, klasik tanımlama ile ‘’önce ölümü gösterip, sonra sıtmaya razı etme’’ pazarlıkları başlar.
Aslında son yıllarda yapılan sadece ‘’ toplu imha’’ için gerekli evrakların tamamlanma çalışmasıdır. Her bir madde ile engeller, tökezlemeler, bir itiş-bir kakış, yokediş serüveni devam eder.
Meslek örgütlerimizden, özellikle SUT-TUT ve Protokol için kurulan, odamızın da içinde bulunduğu komisyondan bir isteğimiz var. Çalıştığınız ve üzerinde anlaştığınız protokol taslağını eczacılarınız (üyeleriniz) ile paylaşın.
Bu protokol sadece sizler için değil.
Unutmayınız, bizler de bu protokollü yolu koşacağız.
Daha adaletli ve uygar bir protokol için umudumuzu yitirmedik.
Fakat 2007 yılı protokolünü uğurlarken, tanımadığımız bir 2008 yılı protokolüne ‘’hoşgeldin’’ demeyeceğiz. Tanıtmak ve tartışarak-tartıştırarak en iyisine ulaştırma görevi sizindir.
Bizim de kendimize bir görevimiz var!
Bu koşunun çılgınca ve anlamsızca bitmesini engellemek için, parkurdan ara sıra başımızı kaldırmak...
Çevrede açan erguvanları görmek...
Sevdiklerimizin gözlerine bakıp, çocuklarımızın elini tutabilmek...
Ecz. Özlem Demir