Mitolojinin en hünerli insanı “Sisifos” a çok ağır ve unutulmayacak bir ceza verilmişti.
 
Kocaman bir kayayı dik bir tepenin zirvesine çıkarmaya mahkum edilmişti.
 
Kayayı tam tepeye çıkardığında kaya yeniden aşağıya düşecek, Sisifos onu bir daha çıkaracak, kaya bir daha düşecekti.
 
Bu yaşayışı, sonsuza kadar böyle devam edecekti.
 
Her seferinde zirveye yaklaşacak, tam "vardım işte" derken kaya yeniden aşağıya yuvarlanacaktı.
 
Son zamanlarda yaşadıklarımıza bakarken aklıma sürekli bu hikaye geliyor.
 
Bir de bir arkadaşımın yaşadıklarımız hakkındaki değerlendirmesi:
Olduğumuz yerde sürekli patinaj çekiyoruz. İlerlemeye çalıştıkça, zemin kayganlaşıyor. İlerleyemediğimiz gibi yeniden hareket etmek ve ayrıca dengemizi sağlayabilmek için daha da çok enerji harcamak zorunda kalıyoruz.
 
Albert Camus, hayatın saçmalığını anlatmak için Sisifos üzerine bir kitap (*) yazmıştı. Sanırım şimdi sıra biz eczacılarda. (Ya derviş olacağız, ya filozof... )

Biz de beyhude bir saçmalık yaşıyoruz.
Sisifos gibi.

Bizim durumumuzu Sisifos’tan daha trajik kılan, bu cezanın bize kendimiz tarafından verilmesi.
 
Bu cezayı çekmek için diretmemiz neden?
 
Yoksa bu cezaya alıştık mı?
 
Aslında bizim bir farkımız var.

Biz bu kaderi, bu cezayı değiştirecek güce sahibiz.
 
Nasıl mı?

Sisifos bir gün Tanrılardan cezasına bir süre ara verilmesini ister. Tanrılar bu isteğini yerine getirip ona bir hafta izin verirler.
 
Sisifos taşını sırtına yükler ve geçmişi, şimdisi ve geleceğine dair sorularını cevaplamak üzere Delfi Tapınağı’nın yolunu tutar.
Sisifos’un geleceğini ve ayrıca onun “geleceğini” çoktan bilen Delfi Kahini onu kapıda karşılar. Ve daha sonra celse başlar…
Kahin:
Ey Mutlu Sisifos!
Nasıl ki güneş vurduğunda açılır Apollon Tapınağı’nın kapıları,
Işık girsin diye kenara çekilen perdeler gibi kurtulacaksın dertlerden,
Genç bir kısrak gibi zincirlenemez iraden,
Seni ilk defa kendi tepen yerine buraya getiren,
Cevaplar soruda çoktan verilmiştir, bakış aynada çoktan yansımıştır,
Tüm evrenini yeniden,
Aldığın taşla inşa edeceksin
YERDEN!…
Tüm evrenini yeniden,
Attığın taşla inşa edeceksin
YOKTAN!
Atacak taşı ve cesareti olanlara merhaba !
 
 
 

(*)

Yazara göre, Sisifos’un cezasını bir trajediye çeviren, onun her seferinde düşeceğini bile bile kayayı tepeye taşımaya çalışmasıydı.

Hayata benzeyen bir "beyhudeliği" vardı bu çabanın.
Ve, Sisifos bu "beyhudeliğin" bilincindeydi.

Buna rağmen gösterdiği kararlılık ve direnç "onu mutlu görmemizi gerektiriyordu", çünkü her şeyi bilmesine rağmen gösterdiği direnç "saçmalığın" gücünü geriletiyordu. Ve Camus insanlara hayatın saçmalığına direnmelerini öğütlüyordu


 
 
 
 
 
 
 


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat