Dikenler arasında güller yetişir.”

 

Ecz. Özlem DEMİR

 

Bir gün içerisinde on tane fiyat düşüyor, beş kural değişiyor, onsekiz yazışma yayımlanıyor, yedi saat sistem çalışmıyor!

Koş koş bitmiyor!

Trajediyi anlamak o kadar zor değil...

 

İnsana yabancı bir sistem, bir ideoloji, büyük çıkarları koruyan güçlü iktidar makineleri, makinelerin çarkları, insanları topluca katlediyor.

 

Çerçeveyi biraz büyüttüğümüzde, dört yandan işgal edilen bir ülke, üzerinde büyük emperyal planlar yapılan bir Türkiye’yi görmek hiç zor değil.

Satılanlar, harcananlar ve eritilenler…

Bu planların içinde bizde varız…İnsan olmamızla, mesleğimizle, örgütlerimizle…

 

Gündüz hava güneşli ve masmaviydi.

Yolculuk kokusu tütse de, zincirlenmiş sistem başında bekliyorduk.

Gece ise İstanbul büyülü bir manzaranın altındaydı.

Kutsal bir kefen gibi örtüverdi tüm olumsuzlukları…

Duruldu ortalık.

 

Aklı selim düşünce buydu sanırım…

 

Günlük hayatta ortak yaşadıklarımıza baktığımızda negatif haller ağır basmakta ve gittikçe de artmakta…

Halbuki bu olup bitenlerden daha kötü bir ihtimal var!

Bu kez yeniden doğuş yada kurtuluş için tekrar bir fırsatımız olmayabilir!

 

Acele etmeli! Hem de çok acele…

Tabanın bir devinimi var.

Ve bir de umudu…

Adres çok açık …Yankılar duyuluyor…

“Asi bir rüzgar” kararlı ve cesur esiyor…

 

 

 

ÇOĞALDIKÇA, ECZACININ SESİ YÜKSELİYOR!

 

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat