Ecz. Süleyman ARSLANTÜRK

İlk ünlü eczacı, hekim de olan, elli kadar eser yazan “Bergamalı GALEN (130-201)” dir.
Bu günkü anlamda ilk açılan eczane, İstanbul’da “İki Kapılı Eczane” (1757) dir.
Eczacılık öğretimi 14 Mayıs 1839’da “Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane” deki “Eczacı Sınıfı” ile başlamış.
1880 yılında Ecz. Halil Hamdi Bey ilk Türk Eczanesini açmıştır.
1890 yılında İstanbul’daki 260 eczaneden yalnız 4 tanesinin sahibi Türk’dür.
(Prof. Dr. Turhan BAYTOP. Türk Eczacılık Tarihi Araştırmaları)
XXX
Günümüzde 37500 Eczacıdan 26000 eczacı 24000 Eczanede görev yapmaktadır.
1953’deki 6197 sayılı yasa ile gereği, yeteri kadar eczane sınırlaması kaldırılarak her diplomaya bir eczane açma yolu açıldı ve diplomayı alan, kapan ertesi gün eczane açmaya başladı.
Yasadan 10 yıl geçer geçmez 1964’de de çıkarılan “Özel Yüksek Okul Yasası” ile de iki fakülteye karşı okul sayısı sekize çıktı.
1968 gençliğinin uzun uğraşlarından sonra 1971’de Anayasa Mahkemesi bu okulların Anayasaya aykırı olduğunu tespit etti.
Özel Yüksek Okul açanlar ceza alacak diye beklenirken okullar devletleştirilip fakülte yapıldı.
Piyasaya sürülen diplomalar ile de dip dibe, diş dişe, göz göze eczaneler açıldı.
2012’de bir düzenleme ile eczane açma sınırlandı.
Bu iş halloldu derken birdenbire politik ve ticari vakıf üniversiteleri- fakülteleri açma yarışı başladı.
Günümüzde, ülkemizde eczacılık fakültesi sayısı 60 oldu. (Nüfusa göre galiba dünya rekoru)
Oldu da ne oldu?
50 yıldır bunlar olup biterken eczacının yorumu, ilaç bilgisi, ilaç hazırlama yeteneği ortaya, öne çıkarılarak toplumsal yarar ve eczacı yararı benimsenmedi, ciddiye alınmadı, önemsenmedi; ıskalandı.
Şimdi de çeşitli oyunlar ile ilaç çeşitli adlar, yollar ile eczane dışına taşırıldı.
Gizli bir güç saman altından ilaç yürütüyor; eczacıları ciddiye almayıp oyalıyor.
Kimse bu 60 eczacılık fakültesinin gerekliliğini açıklamıyor, savunmuyor; “bunlar gerçekten eczacılık fakültesi mi” diye sorgulamıyor.
Eczane açmak sınırlansa da zengin çocuğu ben ölü eczane satın aldım ve dirilttim diyerek eczane sahibi oluyor.
Parası olmayan genç eczacı eczaneye yaklaşamıyor.  
68 kuşağı gibi dava açıp yasayı iptal ettiren yok.
XXX
Gerçek sorunlara odaklanmayan toplumun geleceği karanlıktır. (Doğan Kuban. HBT Dergisi)
1. Sorunları önem sırasına göre kim sıralayacak; asıl konuya ne zaman sıra gelecek?
2. Uygulamayı, yasalaştırmayı hangi politikacı, hangi parti, hangi Eczacı Odası sağlayacak?
3. Eczacılar hangi devirde uzmanlaşıp söz sahibi olacak?
4. “İyi Eczacılık Uygulamaları” ne zaman uygulanacak? Ne zaman eczacı bedel hak edecek?
5. Benzine, mazota, sigaraya para bulunuyor da eczacıya ilaca niye bulunamıyor?
Yapılacak iş:
1. Sınırlamayı eczane üzerinden değil, eczacı için, reçete ağırlığına, sayısına göre yapmaktır.  
2. Eczane açabilmek ve sorumlu olarak eczanede çalışabilmek için eczacıların ciddi ve kademeli bir sınavdan geçmesini sağlamak ve ilacın eczacı eliyle teslimini sağlamaktır.
3. Eczacılığın sanat olduğunu vurgulamak ve uygulamaktır .
Kendimize bir iyilik yapalım!:
Cimriler cennete giremezmiş….
Eczaneleri bilimselleştirelim, birleştirelim, çeşitlendirelim, güçlendirelim üçe ayıralım…
Her eczacıya bir yıldız verelim….
A. Günümüz şartlarına göre yeniden tanımlanmış laboratuvarı, “İyi Eczacılık Uygulamaları” bölümleri, toplum sağlığı bölümleri olan çok eczacılı, genel adı “Sağlık Merkezi” diyebileceğimiz yıldızlı eczaneler.
B. Laboratuvarsız, çok eczacılı, yıldızlı, “İyi Eczacılık Uygulamaları” hizmeti verilen eczaneler…  
C. Olmayan laboratuvarları iptal edilmiş, nöbet tutamayan, sadece ilaç tedarik ve dağıtımı ile uğraşan eczacısı içinde olmaz ise açık olamayan şimdiki tek eczacılı, tek yıldızlı eczaneler…
Yoksa… Hala ayak sürür isek…
Eczaneler zenginlere kaçacak….
Eczacılar zenginlerin öksüz çocuğu olarak asık suratlı, nursuz, huzursuz, elleri kolları bağlı asgari ücrete ayakta bekleyecek…
Bilim ve ciddiyet varsa, yön belli ise yol bulunur, kolay yapılır….

 

 Ecz. Süleyman ARSLANTÜRK

18 Mart 2022 KUŞADASI

 
 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat