Ecz. Süleyman ARSLANTÜRK
YENİ ECZACILAR NE YAPACAK?
Ülkemizde elliden fazla eczacılık fakültesi var. Yeni eczacılar tam eczacı olabilmek için yardımcı eczacı olarak eczanede bir yıl çalışması gerekiyor, bu engeli de aşsa bile eczane devir parası yoksa (parasızlara büyük haksızlık) eczane açamıyor, ne yapacağını bilemiyor.
Eczacı ve eczaneler 100 yıl önce kıymetli idi; eczacılara “Hap Yapar Para Kapar” derlerdi.
Eczacı olunca hep ayrı ayrı, diş dişe, göz göze, karşı karşıya, yan yana çok eczane açtık, çok ilaç sattık, 12’şer saat, bazen 24’er saat canhıraş çalışarak paraları kapıştık.
Bir kişilik kurumsallaşamamış, küçük eczanelerimizde neler yapamadık?
1. Eczacının görevini belirleyip uygulayamadık, asılı bir diploma yeterli görüldü, “ECZACI HAKKI” hak edip alamadık, ilaç bilgisini es geçip ilaç karı ile geçindik, yetindik.
Serbest piyasa düzeninde karları piyasa belirlerken ilacı devlet ödediği için ilaç fiyatını karını hükümet belirliyor ve görünmez baskılarla kısıtlıyor.
İlaç karı yetersiz kaldı, bilimsel hakkımız (avukat, doktor, noter, veteriner hakkı gibi) “ECZACI HAKKI” alamadık. Eczanede bilim bilgi yok varsayıldı.
2. Reçeteli, reçetesiz ilaçları ve beslenme, gençleşme, güzelleşme, yenileşme ürünlerini tarif edip sınırlarını belirleyemedik, bilimsel bilgiden uzak dar alanda yetersiz görüntü ve ortamda yetersiz elemanlarla, şöyle böyle satışlarla oyalandık, bir yol alamadık, yıllardır hazırlıklı olmadık, hazırlıklı olanlar üretim ve pazarlama ile malı götürdü.
İşin ticari tarafına da gereği kadar ciddiyetle yaklaşamadık, ticari pay da alamadık.
3. “İlk Yardım” ve “Toplumsal Eczacılık” bölümü oluşturamadık, lafla, ayakta, gaz, sargı beziyle, tansiyon aletiyle geçiştirdik, “Hizmet Bedeli” alabilecek bir düzenleme yapamadık.
4. Kurumsallaşıp organize olamadık, Türk Eczacıları Kültürü oluşturamadık. Emperyal ilaç üreticileri, hükümetler, toplum, eczaneleri işine geldiği gibi, istediği gibi, ayaküstü kullandı. Bu güçler karşısında bir varlık gösterebilmek için en azından “Türk Eczacıları İlaç ve Sağlık Holdingi” kurabilmeliydi. ( 14 Mayıs 1991 Milliyet Gazetesi Ecz. Rıza Ommati )
5. Son yasa düzenlemesi yapılırken esas eczacının işlevi, görev ve sorumluluğu net belirlenmedi, stajyer eczacı, yardımcı eczacı, ikinci üçüncü eczacı hangi alanda ne yapacak anlaşılamadıysa da 1008 ikinci, 2617 yardımcı eczacımız oldu.
En köşe, en güzel yerler eczane için kiralanabilirken günümüzde eczacının kiralayamadığı yeri baharatçı, börekçi, köfteci, kuru yemişçi, kuaför kiralayabilir oldu.
Yaklaşık otuz bin eczaneden çok kazanan beş bin eczane yoktur. Eczacıların çoğu borçlu, kararsız, mutsuz, umutsuz, kapatma kredisi arayan, eczanesini sığınma yeri olarak kullanan "gittiği yere kadar modunda” ayak sürüyen, eczane devir parasının yükselmesini bekler durumda. Bir de eczacılığın, memleketin en yeni sahibi YENİ ECZACILAR var.
Yeni Eczacıların Günahları:
1.Yasa düzenlemesi yapılırken öğrencilerden, partilerden, eczacı kurumlarından, eczacı milletvekillerinden, fakültelerden, bireylerden, eczacı odalarından, Türk Eczacıları Birliği’nden hiç itiraz, yeni öneri, ses çıkmadı. Cumhuriyet Gazetesi “Olaylar ve Görüşler” sayfasında, 14 Mayıs 2012 tarihli “Eczacılık Bayramı Yasası Tasası” yazıma hiç etki tepki olmadı.
2. Şu kadar fakülte oldunuz, bu kadar öğrenci oldunuz, bitirene kadar niye bir ses vermediniz de şimdi "biz ne yapacağız" diye pankart açacaksınız, asacaksınız.
3. Çok iyi iki dil biliyor musunuz? Ne yapacağınızı düşünüp planladınız mı? Kendinizi iyi, hazır eczacı hissediyor musunuz? Böyle olmak için fakültenizi zorladınız mı?
4. Bilimsel bilgi kullanmak için yüksek lisans, doktora yapıp bilgi edinme, değerlendirme, kullanma, yorum yapma, satıştan ziyade bilgiden hak alma için çalışma, gayret, istekleriniz oldu mu?
Çaresiz misiniz?
Estağfurullah…
ÇARE SİZSİNİZ.
Ne Yapabilirler?
Diplomayı alınca her şey bitti devri bitti. Eczacılığı bitirdim değil eczacılığa başladım demeliler.
Eczacı ilacın her şeyidir ama son elli yıldır “ilaç satan”a indirgendi. Yönetenler, muhalefet, bilim adamları, eczacı kurumları bu duruma seyirci kaldı.
Eczacıyı en yüksek oranda barındıran, kollayan, koruyan eczanede hizmet kalitesini artırabilmek, reçeteye bilim, bilgi katabilmek, toplumsal eczacı olabilmek için:
1. Eczacıya bir alan, bir rol, bilimsel bir görev, ciddi bir denetimden sonra reçete başına değil, görevini doğru yapan eczacıya “ECZACI HAKKI” istenmeli.
2. Eczacının öncelikli görevi YAŞAM DOZU, İLAÇ DOZU ayarlamak olabilir.
3. Reçete “İyi Eczacılık Uygulamaları uygulanarak bizzat eczacı tarafından kontrol edilip anlatılmalı, hastanın durumuna, günümüz şart ve teknolojisine göre hastaya teslim edilmeli.
4. Eczacısız eczane açık olamaz, eczacı sekiz saatten fazla çalışamaz, kırk reçeteden fazla karşılayamaz, 65 yaşından sonra eczacı mesul müdür bulundurarak eczanede olmayabilir kuralları olmalı.
5. Yeni eczacılar reçete sorumlusu olabilmek ve eczane açabilmek için bilim, eczacı, sağlık bakanlığı temsilcileri gözetiminde yazılı sınava girmeli.
6. İlaç ve ilaç dışı ürünler, reçeteli, reçetesiz ilaçlar kesin sınırlarla belirlenmeli.
7. Eczane eczacı ve eczacılar tarafından açılabilmeli, eczanede her eczacı için sakin sessiz hasta ile baş başa kalınabilecek bir alan olmalı.
8. Aile hekimliği gibi hastanın istediği eczaneyi seçebileceği, istediği zaman değiştirebileceği “AİLE ECZACISI- ECZANESİ” olmalı, yazılan reçete o eczaneye düşmeli ve eczacı ilacı hastanın durumuna göre uygun bir şekilde teslim etmeli.
9. Gıda-İlaç, biyoloji, kimya olarak yakın akraba hatta kardeş sayılır. İlaç, gıda takviyesi, mineral, vitamin gibi gıda da eczacılar için çok uygun çalışma alanı olabilir.
10. Her şeyden önemlisi de robot eczacı, ilaç-matik eczane, bütün dünyaya eczacı bilgisi hizmeti veren ilaçsız eczane gibi yeni yeni yenilikler ansızın olmasa da gelebilir.
11. Demokrat, toplumcu, uygar ülkelerde yukardaki ‘malı meli’ler aşağı yukarı bir takım kısıtlama, kural, ölçüt, yasa, yönetmelik ile uygulanmaktadır, hiç bir eczanede sonsuz reçete toplanmamaktadır.
Yeni eczacılar bu maddeleri kapsayan, kavrayan bir yasa yönetmelik taslağı, tasarısı yaptırmalı sonra da YASALAŞTIRABİLECEK PARTİ ve MİLLETVEKİLLERİ ARAMALI.
Bu işler öyle bir iki günde, üç beş ayda, koca bir adamla, bir bakanla, tanıdık milletvekilleriyle, Ali yerine Veliyi seçmekle olmadı, olmaz, olmuyor.
Elli yıldır beş sene sonrası için bir konuşma, toplantı, yazışmaya rastlamadım.
Köklü değişiklikler için uygar ülkeler 100-50-25-10-5 yıl önceden amaçlarına, meşreplerine göre plan, tasarı, taslak hazırlar, hedefe adım adım, etap etap gider.
Sevgili saygılı sevimli yeni eczacılarımız...
Siz en büyüksünüz... Siz bilirsiniz... Yaparsanız siz yaparsınız...
1971 yılında deneyimsiz, korkak, parasız, ürkek vaziyette eczane açacak yer ararken yörenin en zengin adamından moral ararken, o benim şimdiki yaşımda ben de yeni eczacıların yaşında idim.
“Sen bana gençliğini ver ben sana bütün varlığımı vereyim” dedi.