AHLAKSIZ TEKLİF

 

 

Okuldan mezun olduğum yıllar...

“Indecent Proposal” ...

Romantik dram diye sınıflandırılan film aynı zamanda cinsellik, küfürlü konuşmalar ve şiddet içeren sahnelerden dolayı 17 yaşın altındaki izleyici kitlesi için  zararlı olabilir uyarılarıyla beyaz perdelerde.

Kız ve oğlan birbirlerini severler, evlenmek isterler. Aileler uygun bulmaz ama binbir güçlükle evlenir ve bir arada olmayı başarırlar. Geçim sıkıntıları vardır. Kumar oynarlar. Oynarlar oynarlar ve bir gece kumarda adamın biri bir teklifte bulunur. Söz konusu olan bahis “para her şeyi satın alır mı, almaz mı” konusundadır. Ve adam teklifini yapar; karısı ile bir geceye karşılık bir milyon dolar. Tüm gece düşünen ikili teklifi kabul eder. O gece sonrası artık ikisinin ilişkileri çok farklıdır. Güven, saygı ve sonrasında sevgi sorgulamaları ile dolu bir film.

(Merak edenler için; Robert Redfort, Demi Moore başroldeler)

 

Bu film ve adı bu yıl ikinci defa zihnimde çağrıştı.

İlki; “bizimle sözleşme yapın sizden sözleşme parası almayalım hatta odalara ödediğiniz aidattan kurtulun” teklifiydi.

Ve ikincisi; “ karekodlu ilaç girin, size 30 günde ödeme yapalım” teklifi....

 

Ne yazık ki; koskoca devlet, şirket işletilir gibi kendi eczacılarını para ile yönlendirme yaklaşımı içindedir.

 

Tekliflerin hepsi, görünürde “teşvik” gibi olsa bile adı üstünde “ rüşvettir”.

 

Sosyal devlet anlayışında olan, gerçekten sosyal güvenliği sağlamaya çalışan bir kurumun, eczacısına karşı “iyi niyetli” olan bir yapının böyle bir teklife ihtiyacı var mıdır?

 

Tek tek sözleşme yapalım derken, kendi yasa ve yönetmeliklerini çiğnemeye çağırmaya,

Eczacı Odalarınıza aidat ödemeyin derken, meslek oda yönetmelikleri ve sivil örgütlenmeleri zedelemeye,

Oluşmamış karekodları girin 30 gün erken ödeyelim derken, meslek örgütlerinizi dinlemeyin, kopun hatta satın gelin, demeye...

Kuramadığımız  sistemin tüm yükünü ve olumsuzluklarını siz çekin demeye…

Nasıl hakkı olabilir?

Daha yetmedi; doğru bildiğinizi, yeminlerinizi unutun… Yani para için istediğimiz/emrettiğimiz her şeyi yapın… Biz sistemi sadece sizin üzerinizden ve sadece para tehdidi ile düzeltiriz… Halkın ilaca nasıl ulaşacağını düşünmeden, bir ilacın ödenme koşulları ile beş bin kez değişiklik yapabilen ve bu sayede o ilacın satışını ayarlayabilen bu zihniyet..

Bu zihniyet...

Maalesef acıtıyor.

 

Özlediğimiz, sosyal devlet, hukuk devleti ve sosyal güvenlik kurumu...

Bizim devletimiz, bizim kurumlarımız....

 

Gel gör ki...

 

Bunların hepsi birer “ahlaksız teklif”.

 

 

o.demir@eczacininsesi.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat