Hakan Gençosmanoğlu Sordu Berat Beran Yanıtladı

2.Bölüm

Yerli İlaç Sanayinin Geleceği

H. Gençosmanoğlu: Peki, bu şartlarla ne olacak? Yerli ilaç sanayinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

B. Beran: Devletin desteği artarsa ve uygulayacağı politikalarda yerli sanayiyi desteklerse daha iyi noktalara gidilecektir. Ancak iyileştirici politikalar uygulanmazsa ve yerli sanayi desteklenmezse, batan ve kapanan firmalar, yabacı firmalara satılmalar maalesef olacaktır.

H. Gençosmanoğlu: Bu sistemle batanlar da olacak diyorsunuz…

B. Beran: Evet olacak.

H. Gençosmanoğlu: İlaç sanayi içinde rekabet çok sert değil mi?

B. Beran: Evet, bizim aramızda rekabet çok sert. Bakanlık diyor ki, 3 liralık ilaca bire bir MF veriyorsunuz, bir de gelip bizden zam istiyorsunuz…

Bitmeyen Tartışma: MF’ler…

H. Gençosmanoğlu: Evet, bu fiyatlarla bu MF’leri nasıl veriyorlar? Ben bunu Cengiz (Celayir) Abi ye sordum ve dedi ki, “Olmayan canlarından veriyorlar, bildiğin survivor, rekabet.”.

B. Beran: Doğru söylemiş. Mecburen veriyorlar. Tamamıyla rekabet yüzünden.

H. Gençosmanoğlu: MF’ler konusunda ne düşünüyorsunuz? Yasaklanmalı mı sizce? Devlet yasaklasın diyor musunuz?

B. Beran: Bu konuyu tartışıyoruz. Bakanlığa da söyledik. Diyoruz ki, bir zam bize %5 eksik verin. Yüzde 5 de siz verin, iskontodan düşün. Oldu %10. Bu payı eczacıya verelim ve MF’yi kaldıralım. Ama bazı sanayiciler diyorlar ki, “Biz niye verelim?”. Bu durumun gerekliliğini anlatamıyoruz. Eczacı da bu uygulamaya razı. Benim teklifim bu şekilde. Türkiye de MF’den yararlanan eczacı sayısı az. Yararlananlar da MF’leri eczanelerinde satmaya uğraşıyorlar. Her zaman söylerim, “En karlı ilaç, MF’si çok olan ilaç değil, en çok sattığınız ilaçtır.”

H. Gençosmanoğlu: Bakanlık mevzuat uygulamalarıyla sizi çok mu zorluyor?

B. Beran: Çok, tabi. Biliyor musun, bir ilaç için beni 5 yıl beklettiler, ruhsat vermediler. Şimdi bütün kombine ürünlerden biyoyararlınım istiyorlar. 2 tane vitamini birleştiremiyorsun. Ben yaptırıyorum ama küçük firmalar yaptıramıyorlar. Çok zorlanıyoruz, 300 bin - 500 bin liralık masraflar bunlar.

 

Geri Ödeme Listesi Nereye?

H. Gençosmanoğlu: Peki sizce geri ödeme listesi yavaş yavaş daralacak mı? Devlet ilaç giderlerinde zorlanıyor gibi.

B. Beran: Tabi. Yavaş yavaş daralacak. Öyle görünüyor.  Ama bu işlemin doğru ve çok dikkatli yapılması lazım. Haksızlık yapmamak lazım. Kriterler sağlam olmalı.

“OTC’yi Desteklerim Ama…”

H. Gençosmanoğlu: OTC uygulamasını destekliyor musunuz?

B. Beran: Eğer ürünler yalnızca eczanede satılırsa, halka zarar vermeyecek şekilde ve reklamı sıkı denetim altında olursa, fiyat da serbest olursa desteklerim. Eczacıya da ciddi faydası olur.

 “Zincir Eczane Olmaz”

H. Gençosmanoğlu: Sizce Türkiye’de zincir eczane tehlikesi var mı?

B. Beran: Zincir eczane olan ülkeleri inceleyin. Zincir eczane olan ülkelerde devlet ödemesi ve fiyat yoktur. Çok sayıda eczane sahibi olan zincirlerde, ürünler istenilen fiyattan alınır ve istenilen fiyattan satılır. Türkiye’de böyle bir uygulama anlamlı olamaz, çünkü geri ödeme var ve ihale açılıyor. Diyelim ki parasetamol alınacak ve satılacak. İhale açıyor. İhaleyi kazanan ilk 3 firmanın ilacı alınıyor ve satılıyor. En düşük fiyatlı ürünler alınıyor. Fiyatlar o kadar iniyor ki en büyük darbeyi de sanayiciler yiyor. Zincir eczane uygulamasına taraf değiliz, haksız rekabete yol açar ve merkezi satın almalar olur. Şu an için kamuda böyle bir tehdit görmüyoruz. Bu görüşlerimi TEB Başkanıyla da paylaşmıştım ve bugünkü koşullarda karşı olduğumuzu vurguladım.

H. Gençosmanoğlu: İlaç ihracatımız artıyor mu?

B. Beran: Türkiye nasılsa, ilaç sektörünün durumu da öyle. Farklı değil. Mesela, otomotiv sektörümüz neyse ilaç sektörümüz de o. Biz, devlet olarak bazı uzak destinasyon ülkelere yardım amaçlı ilaç bağışında bulunuyoruz, ama aynı ülkeler ilaç satın alacağı zaman Avrupa ülkelerini tercih ediyor.

 

Berat Beran - BERKO İlaç

H. Gençosmanoğlu: Biraz da Berko İlaç’ı ve Berat Beran’ı konuşalım…

B. Beran: Ben varoş çocuğuyum. Diyarbakır Sur içinden parasız pulsuz gelmişim İstanbul’a. Bugün 40 ülke ile ticaret yapıyorum. Eczane eczacılığından geliyorum. 3 defa iflas ettim. Ama hiçbir zaman senedim protesto olmadı, çekim karşılıksız çıkmadı. Bu halimle 2013 yılında, vergi sıralamasında 375. oldum. Şehir merkezinde 21 bin metrekarelik fabrika kurdum. Bir lira vergi ve sigorta borcum yok. Bu ülkede destek görmek için daha ne yapmalıyım? Bu ülkede ilk Sağlık Bakanlığı ruhsatlı Çinko ürününü ben çıkarttım. Bu arada şunu söylemeliyim bu ülkede çok merdivenaltı ürün var. Bu ürünlerin hepsi çöp. Bu ürünlerin ve firmaların denetlenmesi lazım.

H. Gençosmanoğlu: Bunu devlet açısından söylüyorsunuz değil mi?

B. Beran: Evet. Daha ne yapayım? Kanat mı takayım? Benim gibi daha ne Berat Beran’lar var. Niye beni görmüyorsunuz? Ben çalıştım, yaptım. Serum fizyolojik yaptım. Çinko’yu ilaç formunda ürettim. Adamın kafasına kuş pisliyor, şans diyor. Ne alakası var? Şansı aptallar bekler. Akıllılar şansı yaratır.

H. Gençosmanoğlu: Edebiyatçı bir sanayici ile röportaj yapmanın avantajları, çok güzel bir röportaj oluyor…

 

“BERKO İlaç Küllerinden Doğdu”

B. Beran: Berko İlaç küllerinden doğmuş, adım adım büyümüş bir firma. Üniversite yıllarımda çok felsefe eğitimi aldım. Gençlik yıllarımda sol görüşlüydüm. Babam, çok iyi bir insan, adalet dağıtan iyi bir kabadayıydı. Herkes çekinirdi. Lise yıllarımda arkadaşlarımdan etkilendim. Sınıfım çok iyiydi. Arkadaşlarımın hepsi bilinçliydi. Beni kütüphaneye götürdüler. Kitap okumaya başladım. Bana dediler ki, ağalara karşı olan, fakirlerden yana olanlar, özgürlükten, eşitlikten yana olanlar solcu olurlar. Ben de dedim ki, “O zaman ben desolcuyum”. Bana işçi haklarını, grevi anlattılar. Dedim ki bizim de işçilerimiz var. Onlar da grev yapsınlar. Babamın bir hamamı vardı. Orada 3 tane işçimiz vardı. Hamama gittim. İşçileri topladım. Onlara grevi anlattım. Dedim ki “Hamamı yakmayın, grev yapacaksınız!”. Anlamadılar, “Grev nedir?” dediler ama beni dinlediler. Hamamda grev yaptık. Gelen müşteri geri dönüyor. Babam geldi. Anladı, bir tuhaflık var. İşçiler dediler ki “Biz bilmiyoruz, Berat bize bir şey söyledi biz de çalışmıyoruz. O biliyor.” dediler.

Babam bana döndü “Ne yaptın?” dedi. “Biz grev yaptık.” dedim. “Grev nedir?” dedi. Anlattım “İşçilerin haklarını savunuyoruz.” dedim. Dedi ki, “Burası çalışmazsa bu işçiler ne yiyecek, sen nasıl okuyacaksın.” dedi. Bana bir tokat attı. Yere düştüm. “Burayı kapatıyorum size de 5 kuruş yok.” dedi. İşçiler babama yalvarmaya başladılar. “Berat’ın yüzünden oldu, sen bizi affet” dediler. Babam anında lokavt ilan etti.

H. Gençosmanoğlu: Gelecekle ilgili hayaliniz nedir?

B. Beran: Açıkçası benim hayalim hammadde üretmek. Karı yüksek, işletme giderleri az, arsa imkânı yüksek. Bunun ille İstanbul’da olması gerekmiyor. Hakkâri’de de yapabilirim. Anadolu’nun herhangi bir yerinde de yapabilirim. Şu anda idealim bu. Berko artık oturmuş bir firma. Önü çok açık…

Eczacılara Öneriler

H. Gençosmanoğlu: Günümüzde eczane eczacısı meslektaşlarımıza önerileriniz nelerdir?

B. Beran: Dünyalarını genişletsinler. Küçük şeylerden büyük şeyler doğar. Mesela… Hepimiz biliyoruz, bir eczacı fazla miktarda ilaç alıyor ve aralarında paylaşıyorlar. Şu anda bu yasaklanacak gibi. Ben olsam 24 saatte bir mahalle arasına masrafı az bir depo açarım. İlacı oradan dağıtırım. Her ilacı almana gerek yok. Avantajlı ilaçları alıp dağıtırsınız. Eğer sizde yetenek varsa o depo iki yılda gerçek bir depo olur. Bence Eczacı Berat Beran büyük bir örnek oldu. Bir eczacı Anadolu’dan çıkıyor, parasız, pulsuz… Ve başarılı oldu. Bir insanın başarılı olması için 3 şeye ihtiyaç vardır. Bunlardan biri eksikse o dam bir yere gelemez. Bir, normalin üzerinde bir zekâ. İki, normalin üzerinde bir çalışma. Üç, normalin üzerinde cesaret. Bunları elde edemezsin bunlarla doğarsın.

 

-SON-

 

(1.bölümü okumak için buraya tıklayınız.)

 

Ecz. Berat BERAN Özgeçmiş

 

Ecz. Berat BERAN, 1946 yılında Diyarbakır’da doğdu. 1966 yılında Diyarbakır Maarif Koleji’nden, 1972 yılında da Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. 1973 yılında Diyarbakır’da Beran Eczanesi’ni açan Ecz. Berat BERAN, 1979 yılında işlerini geliştirerek Beran Laboratuvarı’nı kurdu. 1980 yılında Beran Laboratuvarı’nı İstanbul’a taşıdı ve 1984 yılında Berko İlaç’ı kurarak ilaç sanayine geçti.

Ecz. Berat BERAN, “Seçtiği kulvarda ilk ve tek olma” yaklaşımıyla, daha önce düşünülmemiş ve sağlık sektöründe ilk olan inovatif ürünleri ve uygulamaları tıbbın hizmetine kazandırmıştır. Berko İlaç, 2000’li yıllardan itibaren hızlı büyüme grafiğiyle, 21 bin metre kare üretim tesisleriyle, 127 ürünü ve 600’ü geçen çalışanıyla şu anki konumuna gelmiştir. Halen Berko İlaç Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmekte olan Ecz. BERAN, evlidir ve dört çocuk, üç torun sahibidir.

Ecz. Berat BERAN, ilaç sanayindeki başarılarının yanı sıra, “Henek” kitabıyla girdiği edebiyat dünyasında, mizah alanında güçlü bir kalem olduğunu kanıtlamış; “Henek II” ile bu başarısını devam ettirmiştir. Berat BERAN’ın ayrıca “Güle Güle Sevgili Arkadaşım” adında bir romanı, “Asmin” ve “Asmin 2” adında iki şiir kitabı bulunmaktadır. Yakın zamanda “Nenem, Babam ve Ben” isimli biyografisini kaleme alan BERAN, yeni kitabını sağlık sektörü paydaşlarıyla buluşturmuştur.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat