Bir süre önce Genç Meslektaşımız Burcu Aydoğdu kendi sosyal medya hesabından bir video paylaştı. Meslektaşımız, hepimizin aşina olduğu bir markanın güneş kremini internetten satın alarak, UV kamera ile eczanesinde sattığı aynı marka ürün ile karşılaştırdı. Sonuç biz eczacıları şaşırtmasa da kamuoyunda ciddi bir yankı uyandırdı. İnternetten satın alınan ürünün UV ışınlarını kesinlikle absorbe etmediği yani güneşin zararlı etkilerine karşı koruma sağlamadığı videoda açık olarak görülebiliyordu. Özetle internette satılan ürün sahteydi!

Meslektaşımızın paylaştığı video büyük yankı uyandırınca tartışma da alevlendi. Ulusal medyanın da konuya ilgisi ile söz konusu video milyonlara ulaşmayı başardı ve ‘internetten alınan-özellikle de sağlıkla ilgili-ürünler ne kadar güvenilir?’ sorusu yeniden ülke gündemine oturmuş oldu.

Meslektaşımızı ürünün içeriğini değiştirmekle(!) suçlayan kozmetik firmaları, UV kamera ile ürünün orijinalliğinin test edilemeyeceğini söyleyen uzmanlar, satıcı isimlerinin açıklanmamasından ötürü olayı kurgu olarak niteleyenler, fahiş fiyatla ürün satmak için(!) toplumda infial yaratmakla suçlayanlar birdenbire seslerini yükseltmeye başladılar. Hatta bu asılsız iddialar karşısında Antalya Eczacı Odası, üyesi olan meslektaşımıza destek açıklaması yaparak konuya müdahil oldu.

Tüm bu tartışmalar yaşanırken konunun direkt muhatabı olan söz konusu firma ise mümkün olduğunca sessiz kalmayı tercih etti. Meslektaşımız ile iletişime geçerek söz konusu ürünün sahte olup olmadığını analiz etmeleri ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaları mümkün iken, onlar yalnızca, internette satılan tüm ürünlerinin sahte olmadığını, firmalarından teyit edilebilecek güvenilir satıcılardan ürün temin etmekte bir sakınca olmadığını belirtmekle yetindiler. Bir başka deyişle halkın sağlığını değil e-ticaret pazarındaki satış rakamlarını düşündüler.

Öncelikle belirtmek gerekir ki; UV kamera tek başına orijinal-sahte ürün ayırımı yapmak için yeterli bir yöntem olmayabilir. Güneş koruyucular açısından,  SPF analizleri, içerik tayini gibi birçok ileri analiz yöntemi mutlak sonuç açısından çok daha sağlıklıdır. Ancak aynı olduğu iddia edilen iki güneş kremi için, genç bir eczacının elindeki kısıtlı imkanlar ile UV kamera kullanarak ortaya koyduğu açık gerçek, teorik tartışmalar ve çarpıtmalar ile yok sayılamayacak kadar önemlidir.

Asıl sorulması gereken sorular ise;
1) Bu sonuca rağmen gerek ilgili firmanın gerekse muhtelif  e-pazaryerleri ve firmaların konuyu örtbas etme çabalarının sebebi nedir?
2) Halk sağlığı için büyük tehdit oluşturan, internette satılan sahte ürün gerçeğine ulusal ölçekte dikkat çekmek görevi Ecz. Burcu Aydoğdu’nun bireysel sorumluluğu mudur?

Gelin bu sorulara hep birlikte cevap arayalım;

Firmalar ve e-pazaryeri platformlarının sahte ürün konusunda amiyane tabirle kulaklarının üstüne yatmasının sebeplerini anlamak için öncelikle e-ticaret rakamlarına bakmamız gerekmekte.

Ticaret Bakanlığı 2022 verileri ile ülkemizde e-ticaret hacmi 800 milyar TL’yi aşmış durumda. Özellikle pandemi etkisi ile e-ticaret büyüme hızı büyük bir ivme kazanmış ve ülkemizde e-ticaretin genel ticaret içerisindeki payı günümüzde %20’lere ulaşmıştır. Ayrıca *Euromonitor analizine göre 2020-2025 dönemi için e-ticaret hacmi bileşik büyüme oranı küresel çapta %11,7 olarak tahmin edilirken, Türkiye için aynı büyüme oranı %23,7 olarak tahmin edilmektedir. **Statista  ise benzer şekilde, 2020-2024 yılları için Türkiye’nin, %20,3’lük büyüme oranı ile e-ticaret büyüme sıralamasında ilk sırada yer alacağını öngörmektedir.

Özetle e-ticaret artık ülkemiz için ticaretin geleceği anlamı taşımaktadır. Sektörün baş döndürücü büyüme hızına karşın, alanın regülasyon hızının yavaşlığı ise birçok sorunu beraberinde getirmektedir. 

Bir yerde rant mutlak ama kurallar muğlak ise orada kural dışılık da kaçınılmaz olur. İnternet mecrasında ticarette ise bu kural dışılık özellikle sahte ürün olarak karşımıza çıkıyor. OECD ve AB Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) 2019 raporuna göre Türkiye, sahte ürün temin eden ülkeler sıralamasında 4. sırada yer alıyor. 

Tüm bu veriler gösteriyor ki firmalar ve e-pazaryeri platformları açısından öncelik pastanın büyüklüğü. Tüketici hakları ve özellikle de konu sağlık ürünleri ise halk sağlığı, elbette ki firmaların insafına bırakılamayacak kadar önemli konular. Gerek kural koyucu ve uygulayıcılara  gerekse de konunun muhatabı sağlık mesleklerinin örgütleri ve bileşenlerine çok önemli görevler düşmekte. 

Kitabın ortasından konuşmak gerekirse;

Ecz. Burcu Aydoğdu ve UV kamerasının ulusal ölçekte sağladığı farkındalığı, meslek örgütlerimizin bunca insan kaynağı, bütçe, Novagenix gibi kuruluşlarımızın varlığına rağmen neden şimdiye kadar sağlayamadığını hepimiz sormalı ve cevabını hep birlikte bulmalıyız.

Tüm ülke kozmetik bir ürünün internetteki sahtelerini ve ürün güvenliğini tartışırken, Ecz. Burcu Aydoğdu bu tartışmanın ortasında tek başına kalmışken neden eczacılık fakültelerimizden konuyla ilgili bir açıklama ya da girişim gelmedi diye sormalı ve yine cevabı hep birlikte bulmalıyız.

E-pazaryeri platformlarının sadece sahte ürün değil ayrıca yasak olmasına karşın ilaç satışlarına alet olmaları hususunda, ilgili ilanların kaldırılması dışında ne kadar mesafe kat edebildiğimizi sorgulamalı ve samimi cevapları mümkün kılmalıyız.

E-ticaret mevzuatında, satıcının kanun dışı işlemlerinden ilgili e-pazaryeri platformunun sorumlu tutulamayacağı yönündeki düzenlemeleri daha ne kadar bahane olarak kullanmaya devam edeceğiz? Aynı mevzuat sadece ilanı kaldırmakla değil ayrıca kanun dışı işlemi ilgili kuruma bildirmekle de pazaryerini sorumlu tutarken acaba bakanlıklar ve savcılıklar nezdinde bu bildirimlerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin takipçisi olmak gerekmez mi?

Rekabet Kurumunun yaptığı satıcı anket çalışmasında, e-pazaryeri platformlarının satıcıdan ürünün orijinalliği konusunda ilave belge talep oranı yalnızca % 41 olarak tespit edilmiş. Tek başına bu veri bile ilgili pazaryerlerinin sahte ürün konusunda yeterli çabayı sarf etmediğini ortaya koyarken mevzuattaki boşlukların arkasına saklanmaya çalışılan gerçeği ne zaman daha yüksek sesle haykırmaya başlayacağız?

Unutmamalı ve sürekli hatırlatmalıyız ki;
Sağlığın söz konusu olduğu yerde satış rakamları değil gerçekler konuşulur!
Saygılarımla.

 

* Eurominotor: Tüketici pazarlarına yönelik stratejik araştırmalar yapan bağımsız kuruluş.
** Statista: Pazar ve tüketici verileri konusunda uzmanlaşmış uluslararası şirket.  

Kaynaklar:
Rekabet Kurumu E-Pazaryeri Platformları Sektör İncelemesi I 2021
T.C. Ticaret Bakanlığı ETBİS 2022 Verileri
Euromonitor,  PwC Analizi I Türkiye’deki KOBİ’lerin E-Ticaret Görünümü Raporu I 2023

Not:
Sevgili meslektaşlarım;
Artık ben de yazılarımı Eczacının Sesi'ndeki köşemden sizlere ulaştıracağım. Bazen mesleki konuları bazen de mesleğimizin insana dair yönlerini kaleme alarak kelimelerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Keyifle okumanızı dilerim. 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat