Ecz. Meyil DELEN

 

Tenekeler çalınıyor!

Duyuyor musunuz?

 

Son günlerde ’günaydın’ ya da ’hayırlı işler’ yerine ’sizi bitirmeye karar verdiler’ diyerek giriyor hastalarım eczaneme.

‘Bazı ilaçlar reçeteli satılacak evet’ diyorum.

Neyi savunmam gerektiğini şaşırmış durumdayım.

Reçetesiz satılması gerektiğini savunsam marketlerde ilaç satışını bekleyenlerin ekmeğine yağ sürmüş olacağım. Reçete şart desem, raporlu ilaçlarını yazdırmak için bile doktor bulamıyor hastalarım.

 

Tenekeler çalınıyor!

 

Çocuktum, arıcılık yapardı babam.

İlkbahar oğul mevsimiydi bizim için.

Hangi kovanın ne zaman oğul vereceğini bilir beklerdik.

Ana arı yaşlandıysa ana arıyı yeniler, kovan güçlüyse oğula izin verir

ya da kovanı olduğu gibi korurduk.

Oğul beklediğimiz kovanda hareketlenme olduğunda, tenekeleri hazırlardık. Oğul havalanmaya başladığında gürültü yasağı kalkar, kış boyu bırakın gürültü yapmayı çıt bile çıkaramamanın öcünü alırdık kardeşimle. Teneke çalmaktan yorulduğumuzda su serperdik arıların üstüne.

Uzaklaşıp gitmesinler en yakın dala konsunlar diye.

 

Tenekeler çalınıyor!

 

Güney Afrikalı eczacılar geldi dün akşam eczaneme. Işıklarımı söndürmüş gün sonu işlemlerini yapıyordum.

Bu saatte Bodrum’un göbeğinde eczane kapatılır mı diye sordular.

Antalya, Alanya, Kemer, Ölüdeniz’i gezip gelmişler.

’Oralarda açık eczaneler. Bodrum turizm merkezi değil mi’ dediler.

Sırf Bodrum’un turizm merkezi olduğunu kanıtlamak adına;

’Bana eczanelerin kaçta kapandığını söyle, turizm bölgesi olup olmadığını söyleyeyim’ sözü geldi bir arkadaşımın.

‘Sadece Bodrum merkez için bu böyle’ dedim.

’Tüm yarımada hatta Bodrum’un bir mahallesi bile geç saatlere kadar açık’

İşte bunu anlamadılar.

20+7 eczacı büyüktür 1 milyon beş yüz turist+ binlerce işletmeden dedim.

Afrika’nca baktılar yüzüme. Uzatmak istemedim. Aldıkları eğitimi bilmediğimden, matematik önerme falan anlatabilecek kadar İngilizcem olmadığından uzatmadım. Kaldı ki bu gerçeği Bodrum’da yaşayan meslektaşlarıma aynı dilde bile anlatabilmiş değildim.

İçlerinden biri diazepam kullanıyormuş.

Reçetesiz alamazsınız dedim.,

‘Eczacının yetkisi yok mu’ ?

‘Fakülte okumadınız mı’ ?

‘Sağlık politikaları belirlenirken söz hakkınız yok mu’?

’Örgütlü değil misiniz’ gibi Güney Afrika’ya has sorular sordular.

 

Tenekeler çalınıyor!

Ana arı uzaklaşıp giderdi bazen. Arılar nereye konacağını bilmeden uçuşurdu. Oğul otu sürerdi babam en yakın dala. Melissa officinalis. Ana arı kokusu zannedip toplanırdı arılar. Üzüm salkımı gibi üst üste birikirlerdi.

Önceden hazırlamış olduğumuz kovanı getirirdik dalın altına. Ufak bir silkmeyle dökülürdü arılar. Dağılanları körükten çıkan dumanla toparlardık kovanın içine.

 

Tenekeler çalınıyor!

Duyuyor musunuz?

 

1262 uygulamaya konuldu neden?

Neden üstümüze su serper gibi serpiliyor her gün fiyat düşüşleri.

Oğul otu hangisi?

Dermokozmetik mi, gıda takviyeleri mi, ilaç dışı ürünler mi?

Balımız çalınıyor farkında mısınız?

Emeğimiz çalınıyor.

İlacımız alınıyor elimizden.

 

Hava karardıktan sonra diğer kovanların yanına koyardık yeni kovanı. Oğul 1, oğul 2....

Arıların çalışmasını izlerdik yaz boyu. Polen taşıyan arıları. Klimacı arıları.Bekçi arıları. Peteklerin balla doluşunu...

Son bahar geldiğinde erkek arıları kovanın dışına çıkarırdı işçi arılar. Çalışmadıkları için. Bedava bal yedikleri için.

Rivayet odur ki, eğer erkek arıları sonbaharda kovanın dışına atmazsa işçi arılar; erkek arılar kendilerini ana arı sanıp yumurtlarlarmış.

Ben şahsen gördüm atılmayan bir erk(ek) arının yumurtladığını; ‘bilirkişi’ raporunda.

Bilen bilir iki yıl önce koltuğu değiştirecektik. Düğünümüz vardı.

Arkadaşlarımız alıştığı koltuktan dünya evine girsin kızımız dediler.

‘Bir örtü örtelim üstüne, arkaya birkaç yeni kırlent zevahiri kurtaralım’

Arkadaşlarımızdı.

Elleriyle taşıdılar çeyizini.

Koltuk ….

Değiştirilmeli...

 

 

Tenekeler çalınıyor.

Duyuyor musunuz?

Sular serpiliyor üstümüze.

Oğul otu kokuyor raflarımız.

Kurumuş gübreler yanıyor körüklerde,

Göz gözü görmüyor her taraf duman.

En son sonbaharı artık eczacının.

 

Ne demeli bilmiyorum ki...

Nasıl anlatılır bu Güney Afrika dilinde....

Ya erkek arıları atacak kovanından

Emeğine sahip çıkacak

Ya da kovanını güveler basacak.

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat