İmza Kampanyası ve Koltuk Kapmaca…
Eczacının Sesi Meclisi olarak, eczacıların %95’inin karşı çıkmayacağı bir metin ile isteklerimizin gerçekleşmesi yolunda tüm yetkililere baskı yapmak, sesimizi duyurmak ve en önemlisi teslim olmadığımızı göstermek adına bir eylem başlattık.
Tüm yetkililer kimlerdir?
En önce meslek örgütü yöneticileridir.
Bunların içinde tüm eczacı odalarının başkan ve yöneticileri başta geliyor.
Sonra bu oda yöneticilerinin delegeleri vasıtasıyla 30 gün sonra seçeceği TEB yönetimi adayları ve şu anda ki TEB yönetimi geliyor.
Eczaların oluşturduğu diğer örgütlenmeler de var sırada…
Sırasıyla SGK yetkilileri, örgüt yöneticilerini takip ediyor.
Daha sonra Hükümet ve konuyla ilgili Bakanları geliyor.
Tabii ki, Basının da bir ses duyurma aracı olarak önemli bir yeri var bu sıralamada…
*
Oda yöneticileri ve TEB yöneticileri biliniyor. Bu arkadaşların çoğunun sesi ve soluğu duyulmuyor.
Bunların kadrolarının seçeceği TEB başkan ve yönetim adayları içinden adaylıkları bilinen ve/veya açıklanan TEB üst yönetim adaylarının da sesi ve soluğu duyulmuyor.
Bu direnişi eczacıların ortak istekleri ile birlikte başlatan Eczacının Sesi Meclisi, İstanbul’da seçim kaybetmiş eczacıların oluşturduğu bir meclistir.
Seçim kaybedince 2 yıl boyunca yan gelip yatamayacağımıza göre, meslektaşlarımıza karşı olan yöneticilik görevlerimiz ve sorumluluğumuz da aynen devam ediyor. Bizlerin yöneticiliğe bakış açısı böyledir.
Bizler elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Eczacılar için doğru ve samimi tavır nereden gelirse gelsin destek de olacağız. El birliği olmadan, tek yürek olmadan, direnmeden meselelerimizi halletmemiz imkansızdır.
Şimdi yapılacak iş, eczacılar olarak bu kampanyaya destek vererek sesimizi kuvvetli bir şekilde duyurmaktır. Öyle bir destek verelim ki en sağırları bile duysun.
Oda yöneticileri ve TEB üst yönetim adaylarının ve diğer örgütlerin sesini ve katkısını bekliyoruz.
TEB üst yönetimi oluşunca, şu anda eczacının sesine destek olmayan adaylar yönetim olunca eczacılar arasında ayırım mı yapacaklar?
Eczacılardan gelen önerilere, bu beni desteklemişti, bu desteklememişti diyerek mi ilgi duyacaklar?
Ortak akıl, katılımcılık, paylaşmacılık sözde kalan ve sadece oy kapmaya yönelik içi boşaltılmış kavramlar mıdır?
Eğer, bizim sesimizde eksik gördüğünüz istek veya öneriler varsa iletişim kuralım ve ortak akılla önerilerimizi genişletelim.
Yahut, bizim önerilerimizin gerçekleştirilmeyecek öneriler olduğuna inanarak, bu maksatla söz vermemek için destek olmak istemiyorsanız açıklayın ve deyin ki;
Bu öneriler gerçekleşmez, gücümüz ve olanaklarımız buna müsait değildir, bu öneriler muhalefet olsun diye önerilmiştir.
*
Türkiye’nin her bölgesinden ve odasından gelen şu ana kadar 800 civarındaki katılıma bakınca, bu katılım istatistik bilimine göre tüm eczacıların %75’ini temsil ediyor.
%75’lik katılımı ve eczacının sesini duymayan kim olursa olsun, onların birincil derdi koltuk kapmacadır.
Saygılarımla.