.

 .

Değer Katma . . . . !

İşte yeni görevimiz bu. Mesleğimize değer katma durumundayız.

Nasıl yapacağız bunu ?.

Önce, saygın  mesleğimizi bu hale getirenleri göndermemiz gerekiyor. Bıkkınlığı, yılgınlığı, yalnızlığını, çaresizliği bir kenara bırakıp önümüzdeki seçimlere katılmalıyız. Ama mutlaka katılmalıyız. Bu seçimlerin katılım oranı yüksek olmalı. Bu isteğim, sadece 2009 oda seçimlerinin Eczacılık mesleğinin son seçimi olduğuna inandığımdan kaynaklanmaktadır.  Tesbitimi bir soruyla doğruluyabilirim.

2011 seçimlerimizde savunulacak korunacak karşı çıkılacak projesi üreticilecek ne kalacak . . . . ?

Her şey bitmiş İTS, Zincir Eczaneler, tüm Eczacılık yasa değişiklikleri ve de son gerçekleşecek olan yüksek orandaki fiyat düşümü yani büyük bedelsiz kamulaştırma işlemi. Kim biliyor kaç meslektaşımız daha kepenklerini açabilecek ekmek teknelerimizin başında kalabilecek.

2010 yılında saldırılarını tamamlamış  hedeflerine ulaşmış olacaklar. Bana göre bu seçimler son seçimler ve de başka seçim yok bizler için.

28 eylül 2009 pazartesi günü  yeni bir haftaya yeni bir döneme yeniden umuda hep birlikte yola çıkmalıyız. Şayet bu edilgen dar kadrolar yeniden seçilirlerse, ve de sadece benim dönem arkadaşım, ucundan çağdaş, iyi çocuk ama ekibi yok gibi içi boş anlamsız alışkanlıkların ürettiği nedenlerle oy verenler olursa. Onlara bugün şunu soruyorum ?

Nasıl bakacaksınız 2006 da mezun olmuş eczanesini açmış birgün bile hayallerini yaşayamamış genç meslektaşlarınızın yüzüne.

Nasıl bakacaksınız ziyarete gittiğimde ayağa kalkıp önündeki ekranı gösterip bakın sizi izliyoruz diyen eczanenizin çalışanının yüzüne.

Nasıl bakacasınız nişanlısının, oğlunun, kızının, karısının kocasının elinden tutup Kadıköy meydanını,  Ankara Kolej meydanını gelecek umuduyla  dolduran meslektaşlarınız, size emek veren eczane çalışanlarının yüzüne.

Nasıl ?

Eczanelerini kapatmak zorunda kalan meslektaşlarımızın  yüzüne bakabiliyormuyuz?

Çağdaşlar, elinizi vicdanınıza koyma zamanıdır bu seçimler.

Bölge Temsilcileri arkadaşlarım, sizler oda görevlisi değil bulunduğunuz bölgenin eczacılarının temsilcilerisiniz. Lütfen onları temsil edin.

Son dört yılın temel sorunu olarak hep temsil edilememeyi gördüm. Yüreksiz, bulundukları ortama göre söylemi değişen kasaba politikacılarından farksız ve kemiksiz eczacı örgütleri yöneticileri gördüm. Bu nedenle mesleğimiz çok değer kaybetti.

Önce seçimlere katılarak değer katmalıyız mesleğimize.

Sonra demokrat, çağdaş, katılımcı, gerçekci kim olduğunu unutmayan örgüt yöneticilerimizle birlikte yönetmeliyiz kendimizi. Onlara verdiğimiz temsilcilik görevini hep denetlemeliyiz.

Eczacının Sesi grubu, yaklaşık dört yıldır  e-gazetesiyle bu konuda rüştünü kanıtladı. Yayın politikasını tüm eczacılara açtı binlerce eleştiri görüş aldı, bu nedenle en çok izlenen oldu, bu nedenle binlerce üyesi oldu.

Şimdi sıra, Eczacını Sesi grubunun mesleği temsilde göstereceği başarıyı görmekte. Bu da ancak Eczacının Sesi’ne oy vermekle olacaktır.

Biliyorum ki Eczacın Sesi yazarları bütün platformlarda seçim ateşini söndürmeyeceklerdir.

Eczacının Sesi’nin görevi, amacı artık kaybetmeden mesleğine değer katmaktır. Kadroları bu işi yapmaya yeterlidir. Donanımlı ve de yüreklidir.

Bizler Eczacının Sesi üyeleri  “ARTIK YETER”  diyerek kaybetmeyeceğiz,

Bizler Eczacının Sesi üyeleri mesleğimize değer katacağız.

Saygılarımla

Arif Uzer

.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat