23 Temmuz Sabahı
Ecz.Zekeriya KIZIL
Teori pratiğe yol gösterir, pratik ise teoriyi doğrular.
Veya ;
Barış dönemleri emperyalizmin soluk alma dönemleridir. O savaşsız yaşayamaz.
Bu ve benzeri söylemler, sosyal içerikli kitaplardan kalıp halinde aldığımız, okul kantinindeki tartışmalarımızda kullandığımız sağlam malzemelerimizdi. Ama ne kadar doğru ise bir o kadar da soyuttu bizler için. Çünkü bizzat yaşadıklarımız değil, bizden önce yaşananlardı.
Meslek örgütlerimizde çalışırken, yazdığımız hemen her yazıda kullandığımız bir söylem daha vardı : "ilaç-eczacılık sorunları, ülke sorunlarının ayrılmaz bir parçasıdır". Sosyal konulara uzak, kafasını eczane dışına pek uzatmak istemeyen kimi meslekdaşlarımız, bu yaklaşımı "meslek içine siyaseti sokma" gayretkeşliği olarak nitelerdi. Sanırım artık bunu söyleyecek kimse kalmadı.
Yaşadığımız pratik, teoriyi doğruladı, ötesine de geçti. Şimdi emperyalizmin acımasız ve kanlı yüzüyle karşı karşıyayız. "Global sermaye" diye karşımıza çıkan, yoksul ve gelişme çabası içindeki ülkeleri vuran; işte budur.
Global sermaye, önümüze hazır reçeteler koyuyor. Günümüzün Damat Ferit'leri de bunları tartışmasız alıp kullanıyor. Global sermaye ülkemizi kuşatıp vururken, mesleğimiz de nasibini alıyor. Son iki yıldır yaşadığımız budur.
Ülkemizi ve mesleğimizi saran bu kuşatmayı yarabilecek miyiz? Dönek, dinci, ayrılıkçı, işbirlikçi cepheye dur, diyebilecek miyiz?
22 Temmuz pazar, ülkemizin kaderinin oylandığı gündür.
23 Temmuz sabahı, daha umutlu, daha güzel bir Türkiye'ye gözlerimizi açmak dileğiyle, tüm eczacı dostlara selam...
www.eczacininsesi.com