Bir süre önce sosyal medyada eczacı meslektaşlarımın ilginç bir sohbetine tanık oldum. O sohbette bir meslektaşımız aynen şu soruyu sormakta idi. "Arkadaşlar hani eczane teftişlerinde sorulan eczanelerimizde bulundurmak zorunda olduğumuz mavi renkli kitabın adını hatırlayan var mıdır.?" Bu mavi kitabın Avrupa Farmakopesi Adaptasyonu "TÜRK FARMAKOPESİ" olduğunu sanırım hepimiz hatırlamaktayız. Ancak son dönemlerde TÜRK FARMAKOPESİ’nin eczane teftişlerinde mevzuat gereği sorulmadığını yani eczanelerin bulundurmak zorunda olmadığını buradan belirtmek isterim. Hani gülümserken düşündüren sözler vardır ya, mavi kitap sohbeti beni gülümsetirken düşünmeye sevk etti. Şimdi isterseniz eczacı arkadaşımızın adını hatırlamakta güçlük çektiği mavi kitabın meslek tarihimizdeki kronolojisini bir hatırlayalım.
Etken maddelerin ve ilaçların canlılara tedavi ve koruyucu olarak verilebilmesi için lüzumlu özelliklerini tespit eden resmi kitaplara FARMAKOPE denir. Yunanca Pharmakon (ilaç) ve Poiein (hazırlama) kelimelerinden yapılmıştır. Farmakopeler her devletin ilim otoritelerine hazırlattığı bir talimatname ve kanun niteliğinde bir emirnamedir. Farmakopelerde ilaçların özellikleri, kontrol ve tanıma metotları, kullanma yol ve şekilleri, korunmaları ve kullanılacak miktarları vb. gibi şart ve istemler yer alır. Gerek eczanelerde bulunan ve yapılan, gerekse fabrikalarca hazırlanan ilaçlar, o memleketin, yoksa devletçe uygun görülen yabancı bir memleketin Farmakope istemlerine uygun olması gerekir. Farmakopeler hakim, hekim ve eczacı arasında karşılıklı anlaşma aracıdır. Bu kitaplar için eskiden kanun anlamına gelen Kodeks adı kullanılırdı. Bu ad çok genel bir anlam taşıdığından dünyaca terk edilmiş ve Farmakope adı kabul edilmiştir.
Eskiden Farmakopelerde ilaç hazırlama formüllerine çok önem verilirdi. Etken madde sayısının artması dolayısıyla bugün farmakopelerde daha çok ana madde özellikleri ve standartları verilmektedir. Buna göre farmakopeler ilaç şartname ve kontrol bildirileridir denilebilir. Özellikleri üzerinde yeteri kadar çalışılmamış kimyasal maddelerle, az kullanılan madde ve imalat formülleri Farmakopelere kabul edilmezler. Bu tip maddelerin özellik ve standartları ile henüz kullanılmakta olan eski imalat formüllerini her memleketin eczacılar cemiyeti tarafından hazırlanan (kitap) bildirgeler tespit eder. Bunlara MİLLİ FORMÜLER, FARMASÖTİK KODEKS, DİSPENSATORİUM vb. gibi adlar verilir. Bu kitaplar da devletlerce hakim, hekim ve eczacı arasında karşılıklı resmi talimatnameler olarak kabul edilir. Bizde henüz böyle milli–mesleki bir kitap talimatname yoktur.
İlk Türk Farmakopesi, Sultan II. Mahmut döneminde 1839 yılında kurulmuş olan Askeri Tıp ve Eczacılık Okulu Müdürü Dr. Bernard tarafından, ‘’Pharmacopeia Castrensis Ottomana’’ adı ile yayımlanmıştır. 3 Mart 1926 tarih ve 767 sayılı Türk Kodeksi Hakkında Kanun gereği 30 Mart 1926 tarihinde Kodeks Komisyonu oluşturulmuş ve 17 Nisan 1926 tarihinde çalışmalarına başlamıştır. Bu çalışmalar sonucu, 1 Haziran 1930’da yürürlüğe giren "TÜRK KODEKSİ 1930" ortaya çıkmıştır.
Böylelikle Cumhuriyet'ten sonra ilk Türk Farmakopesi 1930’da yayınlanmıştır. Sonra 1940’da yeniden, 1948’de ilavelerle tekrar hazırlanıp basılmıştır. 1956’da hazırlanması başlayan son Türk Farmakopesi 1974’de basılıp yürürlüğe girmiştir.
Ortak bir Avrupa Farmakopesi hazırlanması kararı Avrupa Konseyince 1964 yılında alınmış, bu Farmakopeye girme düşüncesi ülkemizde 1973 yılında başlamıştır. 1974 Türk Farmakopesi’nin hazırlanmakta olması nedeni ile, adı geçen sözleşmeye katılımda acil bir ihtiyaç bulunmadığı, bununla beraber Avrupa Farmakopesinin hazırlanmasında söz ve oy sahibi olunmasının gelecekteki gelişmelere uyum bakımından doğru olacağı görüşü benimsenmiştir.
Avrupa Farmakope Komisyonuna üyeliğimiz, 22 Şubat 1994’de yürürlüğe girmiştir. Avrupa Farmakopesinin tercüme/adaptasyonu yapılarak, Türkiye’de ilaç ve ilaç hammaddelerinin Avrupa Farmakopesi özelliklerine uygun olarak üretilmesi, diğer taraftan da Türk İlaç Endüstrisinin iç ve dış rekabet gücünün artırılması amaçlanmıştır. Bu gerekçelerle; uygulamakla yükümlü olduğumuz Avrupa Farmakopesinin öncelikle genel yöntem, temel ilke ve işlemlerinin türkçe adaptasyonunun yer aldığı birinci bölümü hazırlanmıştır. Bu çalışma sonrasında ise, ülkemizde çok kullanılan ve Avrupa Farmakopesinde mevcut veya mevcut olamayan maddelerle, drog ve formülleri içeren ikinci bölümün yayınlanması planlanmıştır.
Avrupa Farmakopesinin amacı; İlacın kalitesi ile ilgili sağlık hizmetinde yer alan kişilerin ve diğer ilgililerin kullanımı için kabul edilmiş ortak standartlar yoluyla, kamu sağlığını daha iyi bir düzeye çıkarmaktır. Bu standartlar, temel olarak tüketici ve hastalar tarafından güvenli ilaç kullanımı için uygun nitelikte olacaktır. Bu standartlar:
1-Avrupa Farmakopesine Üye Ülkelerde farmasötik ürünlerin serbest dolaşımı imkanını verir.
2-Avrupa Farmakopesine Üye Ülkelerden ihraç edilen farmasötik ürünlerde kalite sağlar.
Günümüzde ise TÜRK FARMAKOPESİ’nin çıkarılmasını amaçlayan komisyon 09-12 Aralık 2015 tarihinde 1. Çalıştayını yapmış bulunmaktadır. Ülkemizin değerli bilim insanlarının da bulunduğu bu grubun çalışmaları devam etmekte olup Türk Farmakopesi’nin ilk baskısının 2018’de gerçekleştirilmesi beklenmektedir.
Dileğimiz, bunca emek ve özveriyle hazırlanan TÜRK FARMAKOPE’sinin biz eczacılar tarafından, değerli bir kaynak başvuru kitabı olarak kullanılması ve böyle hatırlanmasıdır.
İyi bir hafta dileğiyle…
Kaynak,
1-Prof. Dr. Enver İzgü (Genel ve Endüstriyel Farmasötik Teknoloji I)
2-Türk Farmakopesi I Avrupa Farmakopesi Adaptasyonu 2004
3-Türk Farmakope Dergisi
Tel: (332) 3520657
Fax: (332) 3512816
http://www.majistralformul.com/