Ecz. Tuncay Sayılkan: “Ağırlıklı olarak vakıf ve özel üniversitelerin bünyesinde ticari beklentiler ile açılan ihtiyaç fazlası eczacılık fakülteleri ve her yıl artan kontenjanları geleceğe yönelik kaygılarımızı da artırıyor. Bir yandan yetersiz akademik kadro ve uygun olmayan fiziki koşullarda alınacak eğitimin sağlık hizmetlerine olumsuz yansıyacağı tüm kesimler tarafından kabul görüyor. Diğer taraftan da bu fakültelerin tamamı öğrenci alır ve mezun verir hale geldiğinde ortaya çıkacak olan istihdam sorunu çok uzakta görünmüyor.”
İzmir Eczacı Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan, son yazısında ihtiyaç fazlası açılan eczacılık fakülteleri sorununu dile getirdi.
Sayılkan’ ın yazısı şöyle:
BU SESE KULAK VERİN…
Pandemi süreci ve deprem felaketi sonrasında son yılların en ağır ve olumsuz ekonomik koşulları ile mücadele etmemize karşın; ülkemizin dört bir yanında ilacın üretiminden hastaya sunumuna kadar her aşamada ilaç-eczacılık hizmetini özveri ile sürdürüyor ve vatandaşın nitelikli sağlık hizmeti alması noktasında üzerimize düşenleri yapmaya devam ediyoruz.
İşletme giderlerinin hızla arttığı bu süreçte eczane ekonomilerini yönetmek çok da kolay olmuyor. Özellikle de SGK’nın en büyük alıcı konumu her geçen gün biraz daha güçlendikçe uygulamaya konulan tasarruf amaçlı kurallar vatandaşın ilaca ulaşımında zorluklar ve tedavi süreçlerinde ciddi sıkıntılar yaratıyor.
Kamuda görev yapan meslektaşlarımız ise her geçen gün biraz daha haksızlığa uğruyor, emeğinin karşılığını alamıyor ve oldukça ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar.
Bütün bu olumsuzluklar çözüm beklerken sayısı hızla artan eczacılık fakültelerine her geçen gün yenileri ekleniyor olması geleceğe güvenle bakmamızı zorlaştırıyor. Herhangi bir planlama veya araştırma yapılmaksızın kontrolsüzce açılan eczacılık fakültesi sayısı 65’e ulaştı.
Ağırlıklı olarak vakıf ve özel üniversitelerin bünyesinde ticari beklentiler ile açılan ihtiyaç fazlası eczacılık fakülteleri ve her yıl artan kontenjanları geleceğe yönelik kaygılarımızı da artırıyor.
Bir yandan yetersiz akademik kadro ve uygun olmayan fiziki koşullarda alınacak eğitimin sağlık hizmetlerine olumsuz yansıyacağı tüm kesimler tarafından kabul görüyor.
Diğer taraftan da bu fakültelerin tamamı öğrenci alır ve mezun verir hale geldiğinde ortaya çıkacak olan istihdam sorunu çok uzakta görünmüyor.
Belli dönemlerde meslek örgütlerimizin yaptığı çağrılar ve basın açıklamaları ise görmezden gelinmeye, yok sayılmaya devam ediliyor.
Uygun fiziki koşulları ve yeterli akademisyen kadrosu olmayan ve akredite olmayan fakültelerin hızla kapatılması ve mevcut fakültelerin kontenjanlarının düşürülmesi sorunun çözümü noktasında önemli bir adım olacaktır.
Meslek örgütlerimizin sesine kulak verilmeli, bu güzel mesleği değersizleştiren ve sadece ticari beklentiler ile açılan ihtiyaç fazlası fakülteler için ortak akıl ile somut adımlar atılmalıdır…
Ayrıca üniversiteye giriş ve tercih süreçlerinde eczacılık fakültesine giriş için belirlenen başarı sıralaması da ivedilikle 50 bin olarak revize edilmelidir.
Var olan sorunu görmezden gelmek ve meslek örgütlerinin tüm uyarılarına karşın sorun yokmuş gibi davranmak sadece çözümü geciktirmektedir. Bir çok meslektaşımız bu olumsuz şartlarda eczanelerini ayakta tutabilmek ve ilaç-eczacılık hizmetini aksatmadan sürdürebilmek için oldukça büyük fedakarlıklar yapmaktadırlar.
Boyutları her yıl biraz daha artan bu önemli sorunlara ivedilikle çözüm bulunmaz iken bu güzel meslek grubuna işsizlik sorununu ekleyerek sağlık hizmetini aksatmadan sürdürebilmek hiç de kolay olmamaktadır.
Eczaneler halkın en kolay ulaştığı sağlık kuruluşları, eczacılar da halkın en kolay ulaştığı sağlık danışmanlarıdır. Ülkemizde sunulan sağlık hizmetlerinde önemli görevler üstlenen eczanelerin olumsuz ekonomik şartların yanı sıra ciddi istihdam sorunu ile birlikte ilaç-eczacılık hizmetini daha fazla sürdürebilmesinin mümkün olmadığını çok iyi biliyoruz.
Her yıl büyüyerek devam eden bu önemli sorunun ve sağlık alanında yaşanan tüm olumsuzlukların ivedilikle çözüme kavuşturulması ilaç-eczacılık hizmetlerinin nitelikli olarak devam etmesi ve gelecek nesillere sürdürülebilir bir meslek bırakmak adına büyük önem taşımaktadır.
Başta sağlık çalışanları olmak üzere herkesin emeğinin karşılığını aldığı, sağlık hizmetlerinin aksamadığı mutlu ve aydınlık günler dileklerimle…
Ecz.Tuncay Sayılkan
20 Şişe Şurup = 1 Tas Çorba 
