Pandemide Stresle Baş Etmenin ve Kendimizi Mutlu Etmenin Basit Yolları
Uzm. Ecz. Sevil Ağalar Altınel
Stres yaşam zevkimizi bozan, vücudumuzda en ufak hücremize kadar yayılan, uykumuzda rahatsız eden, günlük yaşamımızı zorlaştıran bir durumdur.
Stresli bir yaşam tarzı, depresyondan bağışıklık problemlerine kadar sayısız hastalıklara neden olabilmektedir.
Birçoğumuz stres karşısında ne kadar bilinçli olsak da, çaresiz kalırız ve stres sarmalına takılıp gideriz.
Stres teorisinin babası olarak kabul edilen Macar asıllı endokronolog Hans Selye ilk olarak 1950’lerde stres tanımını yapmıştır. Hans Selye bu konudaki keşfi ile milyonlarca kişinin stresle başa çıkmasına yardımcı olan yeni araştırmalara yol açmıştır.
Stresin her hastalığın gelişiminde rol oynadığını ve stresörlerle başa çıkılamama durumlarında; ülser veya yüksek tansiyon gibi uyum hastalıklarının gelişebileceği sonucuna varan Selye, dış ajanlara karşı vücudun genel bir mekanizma ile cevap verdiği sonucuna varmıştır.
Stres yeterince uzun sürerse, vücut tükenme, başka bir deyişle yıpranma/oksidatif stresten dolayı yaşlanma aşamasına geçmektedir, bu nedenle stresin azaltılması /önlenmesi gerekmektedir.
Yaşlılık; genetik, stress, yaşam şekli, kronik hastalık gibi değişkenleri içeren karışık bir süreçtir ve yaşlanmada serbest radikaller önemli rol oynamaktadır. En önemli serbest radikaller oksidatif strese neden olan reaktif oksijen türleridir.
Son yıllarda yaşlanma ile ilgili araştırmalarda, reaktif oksijen türleri üzerinde daha fazla durulmakta ve yaşlanma sürecinde bu radikallerin önemli rol oynadığı düşünülmektedir.
Oksidatif stres; oksidan oluşumu ve antioksidan savunma arasındaki dengenin oksidanlar yönünde bozulmasına neden olmaktadır.
Oksidatif stres; kanser, kalp hastalıkları, diyabet ve diyabetin komplikasyonları başta olmak üzere pek çok patolojik tablonun ve yaşlanmanın patogenezi ile yakın ilişkidedir.
Selye’ye göre ‘’Her stres silinemez bir yara izi bırakır, ve organizma stresli bir durumdan sağ çıkmanın bedelini biraz daha yaşlanarak öder.”
Pandemi sürecinde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de birçok kişi sanki savaşta gibi sevdiğini, yakınını, dostunu kaybetti. Bu tip kayıpların yanında, evde kalma, kendisi ve sevdiklerinin sağlığı için endişe duyma, işini kaybetme, eski alışkanlıklarını değiştirme gibi birçok nedenle stres yükü arttı.
Yaşlanmanın ve birçok hastalığı önlemenin yolu stresi azaltmak olduğunu bildiğimize göre yaşam şeklimizde, beslenmemizde ve hayata bakış açımızda bazı değişiklikler yaparak, stresimizi/ acılarımızı / korkularımızı hafifletebilir miyiz?
Artık eczanelerimize gelen hastalarımızın büyük çoğunluğu endişeli ve gelecek kaygısı içindeler. Danışanlarımıza stress konusunda nasıl yardımcı olabiliriz?
STRESİ AZALTAMANIN YOLLARI:
1- Olumlu Düşünmek ve Hayal Kurmak:
Geçmişte yaşanan olumlu zamanları hayal etmek ve unutulan güzel duyguları yeniden yaşamak rahatlamak için iyi bir yoldur.
Hayal kurmak, gelecekle ilgili hedeflerimizi ve gerçekleştirilebilecek davranışları, amaçları da içerebilir. Önemli olan olumlu sahneleri hayal etmek ve positif yaşamayı düşünmektir.
Nörobilimciler, insan beyninin negatiflere odaklanmaya programlandığını bildirmektedir. Negatife odaklanma sorunu, bize verilen bir ceza değildir. Hayatta kalma mekanizmamızdır. Tehlikeleri önceden tahmin ettiğimizde (gerçekten var olmasalar bile) kendimizi bu tehlikelere karşı savunmaya alırız. Endişe, huzursuzluk veya anksiyete gibi faktörlerin boyutları, her zaman “uyanık” olmamızı sağlamak için tehlike anında kortizol gibi çeşitli kimyasalları serbest bırakır.
Diğer taraftan, nöropsikologların da belirttiği gibi olumsuz düşünceler sigara dumanı gibi beynimizi esir alır.
Negatif düşünceler, sadece sağlığımızı ve günlük hayatımızı etkilemezler. Çoğu zaman bizimle beraber, ailemizi, çevremizi, iş arkadaşlarımızı da etkilerler. Çünkü negatif düşünceler bizi dinleyenlerin de düşünce yapısını değiştirir, sonuç olarak onlar da gergin ve huzursuz hissetmeye başlarlar.
İyimserlik ve mutluluk pozitif psikolojinin iki temel kavramı olmaları açısından önemlidir. İyimserlik, yaşamın tüm zorluklarına ve engellemelerine rağmen kişinin hayata karşı olumlu bakabilmesini sağlar.
İyi ve olumlu düşünmek, beynimizin “fabrika” ayarlarını değiştiren sürekli bir eğitimin sonucudur.
Beynimizi ve duygularımızı dinlendirmek sakinleşebilmek için, en az 15 dakika hiçbir şey düşünmemeyi deneyelim. Bir gölün yüzeyini ayna kadar sessiz ve pürüzsüz hayal edelim. Her şey dengede, hiç gürültü yok. Sadece sakin olmamız gerekiyor. Bu 15 dakika bile bizi yenileyecek ve rahatlatacaktır.
2-Gülme ve Kahkaha:
Kahkaha duygusal ve zihinsel doyumu karşılamakla kalmaz vücudun sağlığını arttıran olumlu değişiklikler de yaratır.
Gülme ve kahkaha endorfin salgılanmasını arttırır. Kahkaha, ruh halini iyileştiren ve strese neden olan kortizol ve adrenalin hormonlarının seviyelerini düşüren endorfin salgılanmasına neden olur.
Kortizol, kanda uzun süre yüksek konsantrasyonda kaldığında vücutta hücre hasarına yol açar.
Hipofiz bezi ön lobu tarafından salgılanan Endorfin, Endorphin ("endogenous morphine"), vücutta bulunan morfin; opiat benzeri etki gösteren peptit yapıda hormondur.
Endorfinlerin ağrı kesici etkisi morfinden yaklaşık 30 kat daha fazladır.
Mutluluk hormonu olarak da anılır. Heyecan, ağrı, egzersiz, baharatlı yiyecek tüketimi, seks ve orgazm gibi durumlarda salınımı artış gösterir.
Endorfin hormonunu, beyin gece 23 ile 03 arasında daha çok salgıladığı için özellikle en geç gece 23 de uyuma tavsiye edilir. Kişi uykudayken beyin birçok hormon salgıladığı gibi endorfinde salgılamaktadır. Bu nedenle sağlıklı uyku, endorfin hormonunun salgılanmasını sağlar.
Endorfin hormonunu, arttıran diğer faktörlerde baharatlı ürünlerdir. Baharat dışında endorfin hormonunun salgılanmasını sağlayan en önemli yiyeceklerden birisi de hemen hemen herkesin severek yediği çikolatadır. Ayrıca muz ve makarnada endorfin salgılanmasını arttıran besinlerdir.
3- İyi Uyku
Uyku eksikliği stresin temel nedenlerinden biridir. Uyku problemi kısır döngüsü, beynin, vücudun kontrolünden çıkmasına ve zamanla daha da kötüleşmesine neden olur.
Günlük olarak yedi ila sekiz saat uyumak ruh ve beden sağlığımız için çok önemlidir.
Uyku öncesi; çay veya kahve içilmemeli, Televizyon veya bilgisayar veya cep telefonu ışığından sakınılmalıdır. İyi bir uyku için odanın yatmadan önce havalandırılması, perdelerin kapalı olması önemlidir.
Yapılan çalışmalar, Uyku öncesi Lavanta–Lavandula angustifolia uçucu yağının yastığa damlatılması veya yatak odasında uygulanmasının, uykuya dalışı ve uyku kalitesini arttırdığını göstermektedir.
4-Müzik Dinlemek:
Kendimizi bunalmış hissettiğimizde,rahatlatıcı hafif müzik dinlemek beyin ve vücut üzerinde, kan basıncını ve stres ile yakın ilişkide olan kortizol hormon seviyesini düşürerek vücut üzerinde pozitif etki yaratır.
Eğer klasik müzik seviyorsanız Bach, Vivaldi vb. eğer klasik müzik sevmiyorsanız doğa, orman veya deniz seslerini dinleyebilirsiniz. Doğa sesleri, sakinleştirici etki yaparlar, rahatlama ve meditasyon sağlayabilirler.
Müzik akıl, vücut ve ruh arasında bir denge oluşturmaktadır. Yapılan bir çok çalışmada, ses ve müziğin ağrı duygusu ve anksiyete hali üzerinde olumlu değişikliklere yol açtığını göstermiştir. Yapılan araştırmalar müzik terapinin yoğun bakım hastalarını rahatlattığı ve anksiyete düzeylerini azalttığını göstermektedir. Müziğin hem beynimizi hem de diğer organlarımızı etkilediği kabul edilmektedir. Tıpkı beyin gibi insanın kalbi de ses ve müziğe son derece duyarlıdır. Ses ve müzikle tedavi günümüzde bütüncül tıbbın başvurduğu tedavi yöntemleri arasındadır.
5- Derin Nefes Alma:
Derin bir nefes alın" tavsiyesi klişe gibi görünebilir, ancak stres söz konusu olduğunda doğrudur.
Zihinsel stres, sempatik sinir sistemini harekete geçirerek vücudumuza "savaş ya da kaç" moduna geçmesi için sinyal verir. Bu reaksiyon sırasında stres hormonları salınır ve daha hızlı kalp atışı, daha hızlı nefes alma ve daralmış kan damarları gibi fiziksel semptomlar yaşanır.
Derin nefes egzersizleri, gevşeme tepkisini kontrol eden parasempatik sinir sistemini harekete geçirmeye yardımcı olur. Diyafragmatik solunum, karın nefesi, ve tempolu solunum dahil olmak üzere birkaç tür derin nefes egzersizi vardır. Derin nefes almanın amacı, farkındalığımızı nefesimize odaklayarak , daha yavaş ve derin hale getirmektir. Burundan derin nefes aldığında akciğerler tamamen genişler ve karın yükselir. Bu durum, kalp atış hızını yavaşlatarak, daha huzurlu hissetmemizi sağlar.
Nefes egzersizleri özellikle psikolojik rahatsızlık semptomlarını azaltmada ve sakinleşmede oldukça etkili bir rahatlama yöntemidir.
Uygulaması ise oldukça basittir.
Nefes Egzersizleri Nasıl Yapılır?
Nefes egzersizlerini her an her yerde kolaylıkla yapabilir. Dikkat edilmesi gereken nokta kendimizi rahat hissetmemiz ve ortamda bizi rahatsız edecek şeylerin bulunmamasıdır. İstediğimiz bir yerde sakin bir şekilde nefes egzersizlerini uygulayabilir ve gevşeyebiliriz.
Nefes alıp verirken yavaş olmak ve derin nefes almaya özen göstermek rahatlamayı, sakinleşmeyi sağlar.
Diyafram Nefesi: Diyaframdan alınan nefes fiziksel olarak gevşeklik sağlar ve zihni dinlendirir. Diyafram nefesi özellikle anksiyete için oldukça faydalıdır. Bu egzersize başlarken;
6-Dost ve Arkadaşlarla Konuşmak veya Kendi iç Sesimizle Dertleşmek:
Kendimizi stresli hissettiğimizde yakın bir arkadaşımızla konuşmak, dertleşmek önemlidir. Bir dakika için bile olsa duyacağımız güvenli bir ses bizi rahatlatacaktır.
Bazen de bir arkadaşı aramak yerine kendi iç sesimizle sakince konuşmak, öz farkındalığımızı arttırmak da oldukça faydalıdır.
7- Kokuların Gücünden Yararlanmak:
Yapılan araştırmalar uçucu yağların kullanımının stress üzerinde olumlu etkisini göstermektedir.
Tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olan Aromaterapi; aromatik bitkilerden elde edilen uçucu yağların, koku reseptörleri üzerinden vücudumuzu etkilemesi esasına dayanmaktadır. Aromaterapinin stres ve anksiyete üzerine etkilerini ortaya koyan birçok çalışma bulunmaktadır.
Aromatik yağlar etkilerini, sinir sistemine veya kan dolaşımına katılarak bütün vücut sistemi üzerinden gösterirler. Solunan aromatik yağlardaki moleküller burun tavanındaki reseptörlere ulaşırlar. Farklı kokular bu reseptörlerin farklı alanlarına bağlanarak, insanların 10 binden fazla kokuyu ayırt etmesini sağlarlar. Moleküllerin reseptörlere bağlanması; elektrokimyasal bir mesajın olfaktor soğan ve olfaktor yol ile limbik sisteme iletimini sağlar.
Alınan bu mesajlar hafıza ve hipotalamus aracılığı ile duyusal tepkileri tetikleyerek yanıtların beynin diğer bölümlerine ve vücuda gönderilmesine neden olurlar. Bu mesajlar; ofori, rahatlama, sedasyon, uyarıcı etkilerin oluşmasını sağlarlar.
Uçucu yağlar içinde Lavanta – Lavandula angustifolia; stress, anksiyete ve uyku problemlerinde kullanılabilecek en önemli uçucu yağdır.
Aslında bütün uçucu yağlar duygusal ve ruhsal etkilere sahiptir. Sadece doğru kişi,doğru zaman ve doğru şekilde kullanıldığında potansiyel etkilerini gösterirler.
Genel prensiplere göre aynı familyadan olan uçucu yağlar daha rahat harmonize olabilmektedirler.
Örneğin; portakal, neroli ve bergamot uçucu yağlarının hepsi Rutaceae ailesine ait olduklarından çok kolay ve uyumlu karışım oluştururlar.
Lavanta uçucucu yağı dışında stress ve anksiyete üzerinde etkili olabilen bazı uçucu yağlar ise;
Anksiyete ve stresi azaltma ve hayal gücümüzü yükseltme için uygulanabilecek birkaç formülasyon:
Rahatlama ve Gerginliği azaltmak için masaj yağı:
Sarı kantaron sabit yağı 20 ml
Itır uçucu yağı 15 damla
Lavanta uçucu yağı 15 damla
Limon uçucu yağı 8 damla
Sarı kantaron sabit yağı - Hypericum perforatum
Cilt yenileyici etkisi yanında antidepresan ve rahatlatıcı etkileri bulunmaktadır. Güneşte kullanılmamalıdır.
Itır uçucu yağı - Pelargonium graveolens
Hayal gücünü arttırır, anti-depresan etkilidir, duygusal dünyayı açar.
Limon uçucu yağı –Citrus limonum
Moral yükseltir, mutluluk ve enerji verir, ruhu temizler
Bu karışım masaj şeklinde tüm vücuda veya bileklere, şakak ve boyun bölgesine uygulanabilir.
Düşünce Yorgunluğunu Azaltmak için Oda içi Kokulandırma:
Adaçayı uçucu yağı 3 damla
Frankincense uçucu yağı 3 damla
Vetiver uçucu yağı 3 damla
Adaçayı uçucu yağı – Salvia triloba
Düşünceler üzerinde rahatlatıcı etkisi vardır. Duygusal güçlüklerde yardımcıdır ve enerji verir.
Frankincense uçucu yağı- Boswellia carterii
Odaklanmayı arttırır, emosyonel rahatlama sağlar, huzur verir.
Vetiver uçucu yağı- Vetiveria zizanoides
Hint filozoflarına göre vetiver evrensel enerji ve ortaya çıkışın gücü olan kadınsı bir semboldür. Hiperaktif düşünce yoğunluğunu yatıştırır, mental yorgunluğa iyi gelir, dinginlik sağlar.
Formülasyon oda içinde her 30dk için 10 dakika diffuser veya kalorifer üzerine konan sıcak su içine uygulanabilir.
Flustrasyon, Gerginlik ve Enerji Azaltması:
Bergamot uçucu yağı 3 damla
Portakal uçucu yağı 3 damla
Patchouli uçucu yağı 1 damla
Mür uçucu yağı 1 damla
Bergamot uçucu yağı – Citrus aurantium bergamia
Canlandırıcı ve anti-depresan etkiye sahiptir. Çin tıbbında bergamot mutluluk-eğlence kuşu olarak tarif edilen saksağan olarak tanımlanmıştır.
Mutluluk, kalenderlik ve özgür düşünceleri uyandırır.
Portakal uçucu yağı –Citrus sinensis
Çin tıbbında kuşların kralı eşsiz güzellikteki anka kuşu olarak bolluk bereket, iyi kısmet sembolü olarak tanımlanmaktadır.
Adaptasyon, optimism, rahatlama sağlar, enerji verir, sinirsel kaynaklı problemlerde gevşeme sağlar.
Patchuli uçucu yağı- Pogostemon cablin
Limbik sistemde hızla rahatlama sağlar. Moral yükseltir. Uyandırıcı ve harekete geçirici, dengeleyici etkileri vardır.
Mür uçucu yağı- Commiphora myrrha
Kökleri çok eskilere dayanan kadim bir yağdır. Sakinlik, barış ve huzur verir. Manevi değerlerin ve duygusal dünyanın önemini yansıtır.
8-Doğru Beslenme:
Stresli durumlarda beslenme alışkanlıklarımızda da bazı değişiklikler ortaya çıkabilir. Bazı kişilerde iştah kaybı gözlenirken, çoğu durumda; stresle başa çıkmak için gereğinden fazla, şekerli, yağlı yiyecekler ve atıştırmalıklar gibi sağlıksız yiyecekler tüketilir.
Doğru beslenme konusunda farkındalığımızı arttırıp meyve, sebze, balık gibi yiyecekleri seçmeye çalışmak beden ve ruh sağlığı açısında önemlidir.
Gıda Takviyeleri:
Omega 3: Çalışmalar Omega 3 alan kişilerde, anksiyete ve stresin %20 azaldığını göstermektedir.
Omega-3 ün olumlu etkileri sadece kalp ve dolaşım sistemi üzerine değil, stress üzerine de olduğu bilinmektedir.
Ashwagandha: Withania somnifera (Ashawagandha), Ayurvedik hint tıbbında stress ve kaygıyı tedavi etmek için tonik olarak kullanılan çok önemli bir bitkidir. Birçok alanda kullanımı olmasına rağmen özellikle sinirsel gerginliklerde, rahatlatıcı etkisi için kullanılmaktadır. Geleneksel kullanım gözönünde bulundurularak birçok bilimsel çalışma yapılmış ve adaptojenik/anti-stres aktiviteleri detaylı olarak incelenmiş bir bitkidir. Anksiyolitik etkiye sahiptir ve enerji seviyesini yükseltir.
Ashwagandha, beyin üzerindeki stres sinyallerini azaltarak bireylerin rahatlamasına yardımcı olmaktadır.
Hayvan çalışmaları üzerinde yapılan araştırmalar, sinir sistemindeki kimyasal sinyalleri düzenleyerek, stresi engellediğini göstermektedir. Ayrıca, kontrollü insan çalışmaları, stres ve anksiyete bozukluğu olan kişilerde semptomları azaltabileceğini göstermektedir. Yapılan bir araştırma kronik strese sahip kişilerden Ashwagandha kullananların (%69), kullanmayanlara (%11) göre daha fazla rahatladığı ve daha az uykusuzluk çektiğini göstermektedir.
Yeşil Çay: Sağlık açısından önemli yararlar sağlayan birçok polifenol antioksidanlar içerir. Serotonin seviyelerini artırarak stresi ve kaygıyı azaltabilir.
Valerian: Kediotu kökü, sakinleştirici etkisi nedeniyle popüler bir uyku yardımcısıdır. Kaygıyı azaltmak için (GABA) reseptörlerini değiştiren valerenik asit içerir. Antidepresanlar ile etkileşime girebilir.
B12 Vitamini: Vücudumuzda üretilmeyen strese yardımcı B12 vitamini, dışarıdan yiyeceklerle alıp mide-bağırsak sisteminden sorunsuzca geçirerek vücudumuza kazandırmak zorundayız.
B12 vitamin desteği stress ile savaşılmasını kolaylaştırır.
9-Bitki Çayı:
Bitki çayları özellikle gece yatmadan önce rahatlama sağlayabilir.
Sakinleştirici etkili Tıbbi Çay:
Lavandulae flos 1k
Menthae folium 1k
Rosae flos 1k
Rosmarini folium 1k
Dozaj ve Hazırlanış: 5g karışım üzerine 250 ml kaynar su dökülür, üstü kapatılarak 10 dakika bekletildikten sonra süzülür. Günde 3 fincan yudum yudum içilir.
10-Egzersiz:
Covid sürecinde, egzersizin sadece spor salonunda kuvvet kaldırmak, enerjimizi sonuna kadar tüketmek olmadığını gördük. Bu süreçte egzersiz alışkanlığımızda değişti, birçoğumuz evde egzersiz yapmaya veya online dersler almaya başladı. Tabii ki dışarıdaki yürüyüşler ile spor desteklendi. Hareket etmek endorfin salgılanımı arttırmakta ve ruh halimizi iyileştirmektedir. Bu nedenle fırsat yaratıp düzenli egzersiz yapmak beden sağlığımız dışında ruh sağlığımız üzerinde de çok olumlu etki oluşturmaktadır.
11- Meditasyon:
Latince meditatio kelimesinden türetilmiş, sözcük anlamıyla birçok Batı dilinde "derin düşünme" anlamına gelmekte olan bir terim olup, sözlüklerde, "kişinin iç huzuru, sükûnet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad" olarak tanımlanır.
Meditasyon, birçok kültürde ve dinde uygulanan manevi bir arınma tekniğidir. Uyanıklık ve konsantrasyon çalışmalarıyla kişi kendini toplar ve zihnini, ruhunu dinlendirir. Doğu kültürlerinde meditasyon, köklü ve bilinç açıcı bir teknik olarak kabul edilir. Meditasyonda amaç bilinci değiştirmek, farkındalığı bulmak, iç huzur ve barışa ulaşmaktır.
Meditasyonun beynin korteks bölgesi üzerindeki etkisi dışında beyin dalgaları üzerinde de oldukça önemli etkileri bulunmaktadır. İnsan beyni aktif olduğu zamanlarda, gözler açıkken, karar verme sürecinde ve sesleri dinleme esnasında giderek güçlenen beta dalgaları yaymaktadır. Bu dalgalar uyanıklığın ve gerginliğin göstergesidir.
Gözlerin kapalı olduğu zamanlarda ve derin nefes alımı esnasında giderek güçlenen alfa dalgaları ise uyku ile uyanıklık arasındaki duyumsal ve zihinsel dinlenme halinde ortaya çıkan dalgalardır. Meditasyon dalgası olarak bilinir. Sakinlik ve huzurun dalgasıdır. Beden rahat ve gevşek, zihin açık ve uyanıktır. Aynı zamanda sakin ve huzurludur. Rahatlık ve farkındalık durumunda ortaya çıkar. Gerçekleri ve doğruyu en iyi algılayan titreşimlerdir. Uyanıklık halinde zihinsel rahatlık hali çok yüksek olmaz. Zihin aktiftir. Uyku halinde ise zihinsel rahatlama olsa bile, farkındalık hiç yoktur. Meditasyon, zihinsel rahatlık ile farkındalığın aynı anda olma halidir.
Alfa dalgaları zihinsel kapasiteyi güçlendirir. Düzenli yoga ve meditasyon yapan kişilerde zihinsel sakinlik süreklilik kazandığı için alfa dalgaları baskın olur. Böylece bu insanların günlük yaşamlarında da alfa dalgalarına rastlanır. Bu kişilerin zihinsel kapasiteleri güçlüdür, tüm algıları açıktır, belli bir konuya uzun süre odaklanabilirler, öğrenmeleri daha çabuk ve hızlıdır.
Düzenli meditasyon yapan kişilerin parasempatik sinir sistemi baskındır. Tüm sistemlerin doğal işlevleri, özellikle bağışıklık sistemi güçlüdür. Organizmanın onarılması ve iyileşmesi kolaydır. Serotonin, endorfin gibi mutluluk hormonları bolca salınır ve bu nedenle bu insanlar sağlıklı, mutlu, huzurlu ve sakindir.
Meditasyon için Karışım:
Adaçayı – Salvia triloba uçucu yağı 4 damla
Frankincense - Boswellia carterii uçucu yağı 4 damla
Lavanta – Lavandula angustifolia uçucu yağı 4 damla
Selvi - Cupressus sempervirens uçucu yağı 2 damla
Yukarıda hazırlayacağınız ve ev içinde uygulayacağınız bu karışım rahatlamanızı, gevşemenizi sağlayacaktır.
Diffuser kullanabilir veya kalorifer üzerine sıcak su içeren bir kaba ekleyerek yayılımı sağlayabilirsiniz.
Difuser kullanıyorsanız her 30 dakida 10 dakika çalıştırmanız yeterlidir.
Güzel ve huzurlu covidsiz günlerde görüşmek dilekleri ile…
Uzm. Ecz. Sevil Ağalar Altınel
Referanslar:
1- Jun Jiang, Daphne Rickson, Cunnaei Jiang, 2016: The mechanism of music for reducing psychological stress: Music preference as a mediator, Elsevier Volume 48, pages 62-68
2-A prospective, randomized double-blind, placebo-controlled study of safety and efficacy of a high-concentration full-spectrum extract of ashwagandha root in reducing stress and anxiety in adults
3-K Chandrasekhar 1, Jyoti Kapoor, Sridhar Anishetty, Indian J Psychol Med 2012 Jul;34(3):255-62
4-Stres belirtileri,Davis, 1983, s.439
5- Restoring Emotional and Mental Balance with Essential oils, Gabrel Mojay
6-Aparnathi, R., & Dwivedi, V. (2014). The study About Brain Wave Extreme Low frequency and Works. In International medical Association Expert talk & Conference, India (Vol. 1). Meditasyon Kurşunet ve Sazak, 2018:153
7-Materia Medica of Western Herbs –Carole Fisher Millls S Bone K. Principles and Practice of Phytotherapy;Modern Herbal Medicine. London: Churchill Livingstone; 2000-29-30
8-Cavanagh HM, Wilkinson JM. Biological activities of lavender essetial oil.Phytother Res.2002
Woronuk G. Demissie Z.Rheault M. et al. Biosynthesis and therapeutic properties of Lavandula e.o constituents. Planta Med. 2011
9-Roller S Ernest N, Buckle J. The antimicrobial activity of high necrodane and other lavender oils on methicillin-sensitive and resisitant Staphylococus aureus(MSSA and MRSA) Altern Complement Med. 2009
10-Aromatherapy for healing the spirit by Gabriel Mojay
11-Advanced aromatherapy by Kurt Schnaubelt, Ph. D
12-An Overview on Ashwagandha: A Rasayana (Rejuvenator) of Ayurveda, Vol. 8 No. 5S (2011): Special Issue:Reviews of Modern Tools in Traditional Medicines
13-Materia Medica of Western Herbs –Carole Fisher
14-Millls S Bone K. Principles and Practice of Phytotherapy;Modern Herbal Medicine. London Churchill Livingstone ; 2000-29-30
15-Cavanagh HM, Wilkinson JM. Biological activities of lavender essetial oil.Phytother Res.2002
16-Woronuk G. Demissie Z.Rheault M. et al. Biosynthesis and therapeutic properties of Lavandula e.o constituents. Planta Med. 2011