ÖNEMLİ BİR KAVRAM EKOLOJİK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK …
Uzm. Ecz. Sevil Ağalar Altınel
Sustainability - Sürdürülebilirlik yaşamımızda ve geleceğimizde gittikçe önemli hale gelen bir kelime ?
Sürdürülebilirlik daimi olma yeteneği olarak adlandırılabilir.
İçerisinde pek çok ekosistemi barındıran dünyamızda her bir canlı yaşamını devam ettirebilmek için doğal kaynakları kullanmaktadır. Fakat artan popülasyon, sanayileşme, ekonomik gelişme hırsı ile insanlar doğal kaynakları, doğanın bize verebileceğinden çok daha fazlasını kullanarak tüketmekte hatta yok etmektedir.
Artık dünyanın sürdürülebilir bir şekilde sağlayabildiği doğal kaynak miktarıyla biz insanların talep ettiği miktar arasındaki açık, yaşamımızı olumsuz olarak değiştirmeye başladı.
WWF ve Zooloji Derneği’nin (ZSL) hazırladığı Yaşayan Gezegen Raporu 2020 verileri, son 50 yılda canlı türlerinin %68 azaldığını ortaya koymaktadır.
Biyolojik çeşitlilikte görülen ortalama üçte iki oranındaki düşüşün nedenleri arasında, COVID-19 benzeri küresel salgınların ortaya çıkışında da etkili olan ormansızlaşma, sürdürülebilir olmayan tarım ve yasadışı yaban hayatı ticareti gibi insan kaynaklı çevre sorunları yer almaktadır.
Maalesef insanların, şirketlerin ve ülkelerin doymak bilmeyen büyüme hırsları ve globalleşme çevre problemlerini dramatik ve geri dönülmez bir şekilde karşımıza getiriyor.
Dünyamız ve ülkemizde alarm zilleri çalıyor..
İnsan eliyle gerçekleştirilen doğa yıkımları sağlığımız ve hayatımızın üzerinde felakete varan etkiler oluşturuyor. Hepimiz geleceğimizi , sağlığımızı ve doğal kaynaklarımızı korumak için bu kötü gidişata dur diyebilmeliyiz. İlk önce bireysel de olsa kendi alışkanlıklarımız ve yaşam şeklimizi değiştirerek yola çıkmalıyız.
Üç tarafı denizlerle kaplı ülkemizde, denizlerde balıklar azalıyor, yapılan tahribatlarla nehirlerimiz, ormanlarımız yok oluyor. Doğal yaşamın ve tarımsal üretimin devamlılığını sağlayan arılar azalıyor.
insanların yaşamlarını sürdürebilmesi için yaşadıkları çevrede, temiz su ve havanın, verimli toprakların, besinlerin bulunması gerekir.
Yaşam için gerekli madde ve koşullar, çevrenin abiyotik etkenleri ; su, ışık, radyasyon, sıcaklık, nem ile bakteri, protista, mantar, bitki ve hayvanlar tarafından sağlanır. Bu canlıların tamamına biyoçeşitlilik denir.
Biyoçeşitlilik arttıkça o çevrenin ekolojik yapısıda artar. Örneğin, yılanbulunduğu ekosistemdeki fare ve kurbağa gibi türleri besin olarak kullanır. Böylece fare ve kurbağa popülasyonlarının aşırı artış engellenir. Bunun sonucunda, fare ve kurbağalarla aynı besini paylaşan diğer hayvanların besinlerden yararlanmalarına olanak sağlanır.
Günümüzde yapılan bilimsel araştırma sonuçları, tropik bölgelerdeki kuş türlerinin yaklaşık dörtte birinin yok olduğunu göstermektedir. Yine bu araştırma sonuçlarında, canlı türlerinin yok olma hızının, yeni türlerin evrimleşip ortaya çıkış hızından 10,000 kat daha hızlı olduğunu doğrulamaktadır.
İnsan nüfusundaki artış hızı, türlerin yok oluş hızıyla orantılı olarak artmaktadır. Nüfus arttıkça doğal yaşam alanları, yeni yerleşim alanları, tarım alanları, ulaşım yolları, fabrikalar, konutlar vb.oluşumlarla, insan eliyle parçalanıp bozulmaktadır.
Küresel ısınma, biyolojik çeşitlilik ve ekosistemin yok olmasını hızlandırmaktadır.
Çevresel bozulma, iklim değişikliği, aşırı tüketim, nüfus artışı ve devletlerin-toplumların sınırsız ekonomik büyüme isteği sürdürülebilirliğin önündeki önemli engellerdir.
2009 Kopenhag İklim Konseyi toplantısı, dünyanın 80 farklı ülkesinden 2500 iklim uzmanı tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu toplantıda küresel ısınma ile ilgili harekete geçmeye engel olan hiçbir bahanenin kalmadığı ve elle tutulur bir karbon azalımı olmadığı sürece, günümüz toplumları için başa çıkması çok zor olacak, ani ve geri dönülmez iklim değişikliklerinin olabileceğini belirten bir bildiri yayınlamıştır.
Son 14 yılda büyük ülkeler başta olmak üzere iklim uzmanlarının sözlerini dinleyen pek çıkmadı !!
Tam tersine, değişen bir durum olmadığı gibi talan ve doğa kayıpları daha da arttı..
Son yıllarda dünyanın farklı bölgelerinde ve ülkemizde iklim–doğa felaketleri ile karşı karşıya gelmekteyiz.
Dünya kaynaklarının ve çevrenin insan eliyle tükenme sınırına geldiği konusunda artık genel bir görüş birliği bulunmaktadır.
Sürdürülebilirlik ancak doğanın bizlere sunduğu kaynakların kendiliğinden yenilenebilmesine olanak tanıyacak hızda kullanılmasıyla sağlanabilir. Bu durum daha fazla tüketime dayalı kapitalist sistemin artık değişmesi gerektiğini bizlere söylemektedir. Bu konuya ileride daha fazla değineceğim.
İklim değişikliği ve sürdürülebilir olmayan arazi kullanımının yol açtığı çölleşmeyi durdurmanın en önemli yolu ağaçlandırmadır.
Doğayı ve insanı korumak istiyorsak ağaçlandırma en doğru yoldur.
Dünyada birçok bölgede ağaçlandırma projelerinin hayata geçirilmesi sonucunda çölleşme geri döndürülebilmiştir.
En önemli projelerden biri Sahra Çölün’nün güneye genişlemesini durdurmayı hedefleyen ‘Büyük Yeşil Duvar Projesidir’.
‘Büyük Yeşil Duvar Projesi’ , Afrika’daki Sahra çölünün güneye doğru genişlemesini, kum fırtınalarının durdurulması ve Afrika'daki doğal güzelliği yaşatmak için geniş bir orman hattı oluşturma projesidir.
Bu proje ile Atlantik Okyanusu kıyısındaki Senegal’in başkenti Dakar’dan Cibuti’ye kadar, 11 ülkeden geçen ve yaklaşık 8000 kilometrelik bir alana ağaçlandırma yapılması planlanmıştır. Bu plan sayesinde çöl boyunca 8,000 kilometre uzunlukta ve 15 kilometre genişliğinde bir orman oluşturularak çölleşmenin önüne geçilmesi planlanmıştır. Girişimin başladığı 2007 yılından beri bölgedeki kuraklıktan dolayı fakirlik çeken, doğal kaynaklar için birbirleriyle savaşan halkın refah seviyesi de yükselmiştir. Bölge halkına iş imkânı sağlayan ‘Yeşil Duvar Projesi’, tarımın da gelişmesini sağlamış ayrıca Avrupa’ ya göç eden insan sayısı da bu proje sayesinde azalmıştır.
Bu projenin 2018 yılına kadar sadece %15'i gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, şimdiden birçok olumlu etkisi görülmüştür.
Nijerya da 5 milyon hektarlık bozulmuş alan eski haline geri döndürülmüştür; Senegal de ise neredeyse 30 milyon dönümlük araziye kuraklığa dayanıklı ağaçlar ekilmiştir; Etiyopya'da ise 37 milyon dönümlük alan geri kazanılmıştır.
Birçok yer kuyusu tekrar su ile dolmuş, yerel yerleşkelerde gıda kaynakları çoğalmış ve ağaçların bakım ihtiyaçları köylülere yeni iş ve gelir kaynağı olmuştur.
Bu proje örnek olarak alınıp bizim ülkemizde de kuraklaşmaya yüz tutan bölgeler için neden uygulanmasın?. Ağaçlandırma, doğal felaketler, kuraklıkla başa çıkma ve toplumun refaha erişmesi için en doğru yoldur.
Sürdürülebilirliği ve doğayı konuştuğumuzda amaç mutlu, huzurlu, geleceğe güvenle bakabilen toplum olabilmektir.
Sürdürülebilirlik için önce bireysel olarak kendimiz ve çevremizden başlamalıyız. Yeşil Ekonomi ve yeşil topluma geçiş sürdürülebilirliğin önemli etkenleridir.
Sürdürebilir bir yaşam şekli , ormancılık ve tarım gibi uygulamaların küresel ısınmayla mücadeleye ve biyolojik çeşitliliği korumaya nasıl yardımcı olabileceği hakkında yazmaya devam edeceğim.
ÜLKEMİZİN ZENGİN FLORASINI VE DOĞAL KAYNAKLARINI KORUYALIM…
Uzm.Ecz. Sevil Ağalar Altınel
REFERANSLAR
1- "Çölleşmeye Karşı Büyük Yeşil Duvar Projesi". 8 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi.
2- "Yeşil duvar için yeni başlangıç". 2 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
3-"Afrika'nın kuraklıkla mücadelede dev projesi: Büyük Yeşil Duvar". 12 Ocak 2021 tarihinde kaynağındanarşivlendi.
4-"Afrika'da çölleşmeyi durduracak Büyük Yeşil Duvar Girişimi'ne 14 milyar dolar destek". 13 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
5- Ernst, C., Gullick, R., and Nixon, K. 2004. Conserving forests to protect water. Opflow 30:1–7. doi: 10.1002/j.1551-8701.2004.tb01752.x
6- Nowak, D. J., Hirabayashi, S., Bodine, A., and Greenfield, E. 2014. Tree and forest effects on air quality and human health in the United States. Environ. Pollut. 193:119–29. doi: 10.1016/j.envpol.2014.05.028
7- Carrington, D. 2018. What is Biodiversity and Why Does it Matter to Us? Guard. Available online at:
https://www.theguardian.com/news/2018/mar/12/what-is-biodiversity-and-why-does-it-matter-to-us
8- Millennium Ecosystem Assessment 2005. Ecosystems and Human Well-being: Synthesis. Washington, DC: Island Press. Available online at:
http://www.millenniumassessment.org/documents/document.356.aspx.pdf
9- Daz, S., Pascual, U., Stenseke, M., Martn-López, B., Watson, R. T., Molnár, Z., et al. 2018. Assessing nature's contributions to people. Science 359:270–2. doi: 10.1126/science.aap8826
10- Potts, S. G., Imperatriz-Fonseca, V. L., and Thompson, H. M. (Eds.). 2016. The Assessment Report of the Intergovernmental Science-Policy Platform on Biodiversity and Ecosystem Services on Pollinators, Pollination and Food Production. Bonn: Secretariat of the Intergovernmental Science-Policy Platform on Biodiversity and Ecosystem Services. Available online at: https://www.ipbes.net/assessment-reports/pollinators
11- Center for Climate and Energy Solutions. Climate Basics for Kids. Available online at: https://www.c2es.org/content/climate-basics-for-kids/ (accessed June, 2019).
12- Global Footprint Network. Ecological Footprint. Available online at: https://www.footprintnetwork.org/our-work/ecological-footprint/ (accessed June, 2019).
and Food Production. Bonn: Secretariat of the Intergovernmental Science-Policy Platform on Biodiversity and Ecosystem Services. Available online at: https://www.ipbes.net/assessment-reports/pollinators
11- Center for Climate and Energy Solutions. Climate Basics for Kids. Available online at: https://www.c2es.org/content/climate-basics-for-kids/ (accessed June, 2019).
12- Global Footprint Network. Ecological Footprint. Available online at: https://www.footprintnetwork.org/our-work/ecological-footprint/ (accessed June, 2019).
13-EC, 2008. TEEB- The Economics of Ecosystems and Biodiversity, An Interim Report, European Communities.
14-FAO, 2005. State of the World’s Forests, Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture Organization), Rome, Italy.
15-FAO, 2006a. Global Forest Resources Assessment 2005: Progress Towards Sustainable Forest Management. Food and Agriculture Organization, Rome, Italy.