Ecz. Kadir Sedat Sofugil
ÇOK EĞLENECUUUK ÇOOOK !!!
Doktorun biri checkup yaptığı hastasını telefonla arar ve hastasına bir kötü bir de çok kötü haberi olduğunu söyler. Ardından da “İlk önce hangisini söylememi istersiniz?” diye sorar. Telefonun ucundaki hasta biraz şaşırır, ilk önce kötü haberi duymak istediğini söyler. Doktor hastaya "Tahlil sonuçlarınızı aldım ve ne yazık ki 24 saat ömrünüz kaldı." der. Hasta bu haberi duyunca yıkılır ve şaşkın bir ses tonuyla doktora sorar "Daha kötü haber ne olabilir ki ?" Doktor "Dünden beri sizi arıyorum ama telefonunuzu daha yeni düşürebildim.” Demiş ya, işte o hesap;
Yetkililer; Kişisel Verilerin Korunmasıyla ilgili mevzuata bizi de dâhil ettiler, daha önce ertelenen sürenin ertelenmeyeceğini ilettikleri gibi VERBİS bildirimini 31.12.2021 tarihine kadar yapmakla yükümlü olduğumuzu da bildirmişler sağ olsunlar. Ancak bu süreye kadar başvurmuş olsak bile bize kullanıcı adı ve şifrenin gönderilmesi 1 haftayı bulabileceği için her halükarda fıkrada olduğu gibi süreyi kaçırmış ve cezaya tabi olmuş olacağız.
Bu konu yaşayacağımız eğlenceli günlerin yanında hiçbir önemi olmayan bir detay, buna üzülüp de çok fazla şey etmemek lazım. Asıl turpun büyüğü heybede. Yeni düzenlemeye göre 1 Ocaktan itibaren eczanelerimizde neler yapmamız gerekiyor, bir bakalım:
1 Ocaktan itibaren hasta kayıtlarını anonimleştirerek ve kimliksizleştirerek yapacağız. Örneğin hastanın T.C. sini 12******22 adını da A**** Ş**** şeklinde yıldızlanmış olarak Medula’ya kayıt etmemiz gerekiyor da, şeyin haberi var mı bundan mesela Medula’nın, hiçbir bilgim yok. Kaldı ki Medula’ya kayıt ettik, eczane programına da aktarımını yaptık hastanın bilgilerini. Tamam da bu bilgilerin eczane programında da yıldızlanmış şekilde kayıt edilmiş olması gerekiyor. Haydi bunu da yaptık, eczacılıkla ilgili yönetmeliğe göre eczanelerde hastaların reçetelerinin reçete kayıt defterine elektronik olarak kayıt etmemiz ve denetlemede bu kayıtları göstermemiz gerekiyor. Düşünsenize, denetlemede kayıtları açtınız S*** Ç****** M******** diye bir kayıt var, bu hasta kim diye sorsalar siz de Sarı Çizmeli Mehmetağa deseniz o denetleme nasıl devam eder?
Düşününce bile gülmeden duramıyorum…
Haa, bu arada; bu kayıtları 3 ya da 6 aylık periyotlarda imha etmeniz gerekiyor. Eczacılık mevzuatı gereği bu kayıtları 5 yıl saklamamız lazım ama ceza yememek için sileceğiz. Denetlemede soracaklar, bu kayıtlar nerde diye, ne cevap vereceğiz? Bu sorunun cevabı da henüz kimsede yok.
Hastanın Kaydı nerde? Yok!...
İlaç nerde? Hastada!...
Hastanın kaydı nerde? Yok…
İlaç ner…
…
Organize işler filmindeki komik diyalogu milyon kere eczanemizde yaşayacağımız acayip matrak günler(!) bizi bekliyor…
Tabi tüm bunların yanı sıra 1 Ocaktan itibaren hasta başına ortalama 15 metrekarelik alanları da eczanelerimizde hazır da etmemiz gerekiyor. Çünkü hizmet alan kişilerin birbirlerine ait kişisel verileri duymalarını, görmelerini, öğrenmelerini veya ele geçirmelerini engelleyecek nitelikte gerekli fiziki, teknik ve idari tedbirler almakla yükümlüyüz. Artık bunu sağlamak için araya mesafe koyup ses geçirmeyen paravanlar mı koyarız, yabancı dil laboratuvarlarında olduğu gibi kulaklıklı ses geçirmeyen bölmeler mi yaptırırız bilemiyorum. Bir hasta diğer hastanın telefon numarasını duyar da o hasta ses izolasyonu yok telefonumu öğrendi diye şikâyet ederse ne olur bilemiyorum da; ağır işiten teyze ve amcalar eczaneye gelince yaşayacağımız cümbüşü düşündükçe kahkaha atmaktan kendimi alıkoyamıyorum.
Bu düzenlemeden eczacıları avukatlar ve mali müşavirler gibi muaf tutmayan yetkililerin bu kadar eğlenceli ve komik insanlar olduğunu hiç hayal etmezdim ama valla hayal gücümün bile ötesindelermiş, ömürleri uzun olsun.
Gerçi bizim hastalardan öğrendiğimiz sırları saklayacağımıza dair yeminimiz de var ama neden hakkımızda Mata Hari algısı oluşmuş yetkililerde pek anlayamadım; vardır bir bildikleri herhalde!
1 Ocaktan itibaren eczanelerimizde verdiğimiz ilaç ve eczacılık hizmetini köşe kapmaca, sağır ebe, paravanın arkasına saklan da T.C.’ ni öyle söyle gibi Squid Game tarzı atraksiyonlarla alacağımız ceza korkusunu tavan yaptırarak özel ve eğlenceli hale getiren yetkililerin bu muzip fikirlerinin esin kaynağını çok merak ediyorum doğrusu.
Bizim onlara ulaşma imkânımız yok ama mesleğin pratiği içinden gelen Eczacı Milletvekillerimiz, Eczacı Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarımız var; onlar kendilerine ulaşsa da bizi eczanede eğlence manyağı yapacak(!) bu düzenlemelerden neden muaf tutmadıklarını bir öğrensek.
Merak içindeyiz doğrusu…
Bir zahmet, elden ele lütfen…
Ecz. Kadir Sedat Sofugil