SÖYLEŞİ

Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Sordu, Prof. Dr. Emine Akalın Yanıtladı

Her Yönüyle “Uzman Eczacılık”

SUNUŞ

“Uzman Eczacılık Yasası”, 6.11.2014 tarihinde, mecliste grubu bulunan bütün siyasi partilerin ortak imzası ile TBMM’ de kabul edildi.

Yani 10 yılı aşkın bir süredir yürürlükte.

Yürürlüğe girdiğinde eczacıları oldukça heyecanlandıran yasa, sonrasında, sanki unutuldu gibi…

Mesleki açık alanlarımızda gündeme gelmedi, tartışılmadı, adeta “kaderine terk edildi”.

Çok önemsediğimiz, mesleğimizin geleceği olan “Uzman Eczacılık” ı yeniden gündeme getirmek, uygulamasını mercek altına almak, “uzmanlıkta neler oluyor?” sorusuna yanıt aramak istedik…

Konuyu İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ nden sevgili arkadaşım Prof. Dr. Emine Akalın’ la, Eczacının Sesi ofisimizde enine boyuna konuştuk.

Söyleşiyi 2 bölüm halinde yayımlıyoruz.

Söyleşinin her aşamasında, gerçekleşmesinden yayımına kadar, emek sarf eden Eczacının Sesi asistanları Nurdan Akdaş ve Nilüfer Çanşalı’ na, editörümüz Ecz. Özlem Demir' e teşekkür ederim.

Söyleşi ve kıymetli bilgileri için İÜ Ecz. Fak. Farmasötik Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, İÜ Ecz. Fak. Fitofarmasi Uzmanlık Alanı Yöneticisi Sayın Prof. Dr. Emine Akalın’ a teşekkür ederim.

Mesleğimize katkı sağlaması dileğiyle…

Ecz. Hakan Gençosmanoğlu

BÖLÜM- 1-

-“Eczacılıkta Uzmanlık” ya da “Uzman Eczacı” nedir? Nasıl “Uzman Eczacı” olunur?

Eczacılıkta uzmanlık, lisans eğitimi bittikten sonra yapılan yüksek lisans veya doktora gibi lisansüstü eğitimlerden biri.

Dünyada çeşitli ülkelerde farklı uygulamaları var. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın uzmanlık programlarından biri olarak yürütülmekte. Sağlık Bakanlığı, eczacılıkta uzmanlık alanlarının tanımlanması, çekirdek müfredatların oluşturulması, programların açılması, eğitim sürecinin yürütülmesi, denetlenmesi gibi bütün aşamalarda yetkili. Eğitimler eczacılık ve tıp fakültelerinde gerçekleşiyor.

Eczacılık Uzmanlık yasası 2014 yılında çıktı. İlk öğrencilerimizi 2018 yılında aldık. Bizde 2 alanda uzmanlık programı var. Birisi aktif olarak devam eden Klinik Eczacılık diğeri 2020 yılından beri pasife alınan Fitofarmasi… Fitofarmasi programı mevcut

ancak şu anda öğrenci alınmıyor yani pasifte.

-Uzmanlık eğitimine nasıl başlanıyor?

Mezun her eczacının girebildiği Eczacılıkta Uzmanlık Sınavı, EUS’tan başarılı olan ve her yıl açılan kontenjana göre öğrenci eğitime başlıyor. Sınavı Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) hazırlıyor, tıpkı Tıpta Uzmanlık ve Diş

Hekimliğinde uzmanlık gibi. Soruları farklı fakültelerden hocalar tarafından hazırlanıyor. Soruları hazırlayan kurulda bizler de yer aldık. Her bir soru bir başka bağımsız hoca tarafından tekrar gözden geçiriliyor ve onaylanıyor.

-Sınav içeriği nasıl?

EUS’ta mezun eczacı, yalnızca baş vurduğu alan ile ilgili değil eczacılık eğitim programlarında yer alan her alandan değerlendirmeye tabi tutuluyor. Fakültedeki derslerin ağırlığına uygun olarak sorular disiplinlere dağıtılıyor. Buradaki mantık henüz uzmanlaşmak istediği alanda eğitim almamış bir eczacıdan bu alanlarla ilgili bir bilgi ve beceri ölçemeyecek olmamızdır.

-Başvurular yoğun mu?

İlk yıllarda çok talep vardı, özellikle yeni mezunlardan… Ancak sonraları epeyce azaldı. Buradaki en başta gelen sebep kontenjanların az olması ve mezuniyet sonrası istihdam problemleri.

-Uzman Eczacı eğitimi nasıl gerçekleşiyor?

Fitofarmasi üzerinden anlatmak gerekirse, teorik ve klinik ortam eğitimleri olmak üzere iki aşamada eğitimler gerçekleşmekte. Son yıl da uzmanlık tezi hazırlanıyor. Teorik eğitimler eczacılık fakültelerinde, klinik ortam eğitimleri sözleşme yapılan tıp fakültelerinde gerçekleşmekte. Eğitimler Sağlık Bakanlığı eczacılık ve tıp fakültelerinde gerçekleştiriliyor. Maalesef kadrolar Sağlık Bakanlığına değil YÖK kadroları, eczacılık fakültelerine kontenjan veriliyor. Fitofarmasi için 5 fakültede kontenjan açıldı, 3 döneme öğrenci alındı ve eğitimler gerçekleşti. Ancak 2020 yılından beri bu alanda kontenjan açılmıyor. Şu ana kadar toplam her iki alanda da eğitim alan 75 civarı öğrenci oldu. Fitofarmasi alanından da yaklaşık 15 mezun bulunmakta. Yaklaşık diyorum çünkü bazı öğrenciler eğitimlerini tamamlayamadı.

Klinik Eczacılıkta ve Fitofarmaside, tıp fakülteleriyle protokoller yapıldı. Biz İstanbul üniversitesi olarak o dönemde aynı çatı altında olan hem İstanbul Tıp (Çapa) hem de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanları ve Başhekimleri ile ayrı ayrı protokol yaptık. Her bir klinik için tek tek onay aldık. Uzmanlık öğrencileri, protokol yapılan tıp fakültelerine, belirlenen kliniklerde eğitime gittiler. Hekimlerle birlikte çalıştılar. Fitofarmaside kliniklere gitmeden önce 1 yıl, klinik eczacılıkta 2 ay boyunca eczacılık fakültelerinde teorik eğitim aldılar.

Fitofarmasi Uzmanlık Alanının hedefi, tıbbi bitkisel ürün kullanımı ile ilgili başta hekimler olmak üzere, diğer sağlık çalışanlarına, hasta ve hasta yakınlarına her türlü danışmanlık hizmetini vermek. Burada öncelik bitki önermek asla değil, eğitimimiz, kullanan veya kullanmak isteyen hastaların etkileri ve güvenliliği ile ilgili özellikle tedavi süreçlerine etkisi gibi kritik konularda görüş bildirmek şeklinde tasarlandı. Biz İstanbul Üniversitesinde İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı ile iş birliği yaptık. Kendilerine, özellikle Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yağız ÜRESİN’e teşekkür ediyoruz.

Öğrencilerimiz önce orada bir süre eğitim aldıktan sonra zorunlu kliniklerle devam ettiler. Bu arada Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı ile birlikte tıbbi bitkisel ürünlerin kullanımıyla ilgili bir danışma polikliniği oluşturduk. Amaç, öncelikle tıp fakültesinden, hekimlerden gelen sorunlara görüş bildirmekti.

Çok talep olmamakla birlikte, İstanbul Tıp Fakültesi web sitesinden giriş yapılabiliyor. Yani bir şekilde iş birliğimiz devam ediyor.

-Eczacılıkta uzmanlık dünyada nasıl yapılıyor?

Uzmanlık, farklı ülkelerde değişiklik gösteriyor, bir görüş birliği yok. Kritik nokta ülkelerin kendi İhtiyaçlarına göre belirlenmesi.

En yaygın uzmanlık alanı Klinik Eczacılık, hemen hemen her ülkede var. Klinik dışında da uzmanlıklar olabiliyor, örneğin Endüstri Eczacılığı gibi. Hastanelerdeki uzmanlık alanlarında yine en çok rastlananlar Onkoloji Eczacılığı, Enfeksiyon Eczacılığı, İlk Yardım Eczacılığı veya Pediatri Eczacılığı gibi alanlar.

Genellikle ileri uygulama alanlarında ve uzmanlaşma üst ve orta gelirli ülkelerde daha fazla ortaya çıkıyor. Meslek örgütleri, Türkiye’deki sağlık Bakanlığı gibi, ulusal sağlık sistemleri programları organize ediyor. Örneğin, Endüstri Eczacılığının standartlarını, o alandaki STK’lar belirliyor. “Endüstride çalışacak bir eczacının sahip olması gereken yetkinlikler bunlardır ve bu alanlarda uzmanlaşması lazım” deniliyor, eğitim ve değerlendirme de buna göre düzenleniyor. Sonuçta, diploma ya da sertifika şeklinde uzmanlık belgeleniyor.

Dediğim gibi ülkeden ülkeye değişiyor. Örneğin Arjantin’de 7 uzmanlık alanı tanımlanmış. Japonya’da oldukça güçlü bir biçimde uygulanmakta.

Klinikte var olan tüm eczacılıkta uzmanlık alanlarının çıkışı hekim ve eczacının iş birliği ile çalışma hedefine dayanıyor.

Özellikle hekimle birlikte ilaç kullanımında hastanın sorumluluğunu paylaşmak, hekime ilaç ile ilgili destek olmak.

Tabi bunun altında özellikle gelişmiş ülkelerde yaygın olarak hastaların açtığı tazminat davaları var. Bir yönüyle eczacı da bu konularla ilgili, çıkan problemlerle ilgili, Malpraktis, tazminat cezaları vb. hekimlerle ortaklaşıyor. Eczacı yetki alırken bütün sorumluluğu da paylaşıyor. İlaçlarla sınırlı elbette. Bazı ülkelerde Klinik Eczacılık eğitiminin üstüne diğer uzmanlık alanları eklenebiliyor. Daha kısa süreli eğitim sonucunda uzmanlık elde edilebiliyor.

-DEVAM EDECEK-



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat