Ecz. Murat AKER

 

Hükümet eczacıyı gözden çıkarmış, üstümüze geldikçe geliyor. En son ilaç pazarının %10’nunu teşkil eden kemoterapi ilaçlarının 1 Temmuzdan sonra eczanelerden satılmasını engelliyor.

Zaten besin destekleri ve vitaminlerin gıda takviyesi statüsünde gösterilerek hem reklamın önü açılmış hem de eczane dışında satışına resmi zemin hazırlanmıştı.

Son zamanlarda eczanelerin umudu dermokozmetikler çoktan internet pazarına düşmüş, mallarının arkasında durmayan firmalar yüzünden ürünler eczacıların elinde patlamıştı.

İlaçları hiç konuşmaya bile gerek yok. €1800’lerdeki kurla oluşturulan fiyatlar €3000’lere dayandığı şu günlerde bile aynı fiyatlarla satılarak zaten kuşa çevrilmiş, kamu kurum iskontoları sonrası SGK’ya kestiğimiz fatura rakamları karın tokluğumuza bile yetmez olmuştur.

Eczanelerdeki küçülme önce elemanları işten çıkartmakla şimdide eczanelerimizi kapatmakla devam ediyor.

Peki nerede birlikteliğine çok güvendiğimiz meslek örgütlerimiz? Özellikle de amiral gemimiz Türk Eczacıları Birliği…

Ben söyleyeyim; kendi iç hesaplaşmalarında. Bu dönemde hangi eczacı odalarının delegelerini kendi yanımıza çeker, bugün artık demokratik niteliğini yitirmiş seçim sistemiyle başkanlığı nasıl elimizde tutarızın peşindeler. Eczacının yararlanamadığı ve bir türlü şeffaflığı olmayan TEB bütçesinden başkana Audi A6 aldık yetmez birde BMW 520 alalım itibarımız artsın derdindeler.

TEB Başkanı, sorunları ya hükümete yada çuvaldızı kendimize batıralım gibi basit siyasi oyunlarla bizlere yükleyerek, çağın gerisinde kalan meslek yasalarının çıkarılmasıyla kendilerini kahraman ilan etmekte.

TEB 14 Mayıs etkinlikleri dahilinde herhalde hatırı sayılır bir bütçeyle iki eczacıdan biri zor durumda sloganlarıyla bilbortlara reklam veriyor. Çözümün kaynağının kendisi olması gerektiğini göz ardı ederek halkımız karşısında kendini gülünç durumlara düşürüyor.

Neydi bizlerin görmek istediği meslek örgütü yapısı? Önce demokrat, sonra hiç kimseye sorumluluğu atmadan sorunlarımızı göğsünde karşılayan, hükümetle masaya oturma gücü olan ve aldığı bu ateşten topu bizim değil karşı takımın kalesine gol atacak bir yapıydı. Kapasitesi bu kadar yüksek bir meslek grubundan bunu beklemekte herhalde çok şey değildir.

akereczane@hotmail.com

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat