Ecz. Murat AKER
Ülke ekonomisindeki %100’leri aşan enflasyon ortamında ,%37 ve %25 oranlarında ilaca gelen zamlara rağmen zorlanan eczane ekonomileri…
18.00 TL bandındaki Euro kurunun ilaç fiyatlarında 7.86 TL de sabitlenmesi ve bu artış oranlarını yeterli bulmayan üretici veya ithalatçı firmaların zarar etmemek gerekçesiyle piyasaya sunamadığı ilaç yokları…
Bir de ilaç fiyatlarının en düşük olduğu, Avrupa ülkesi olarak piyasadan ilaç toplayarak ihracat yapan ve devletin ihracat rakamı artıyor diye göz yumduğu 200’ün üzerindeki çakma ecza depoları işin tuzu biberi …
TEB Merkez Heyetinin yoğun diplomasi trafiği sayesinde, ilaç fiyat kararnamesinde 13 yıldan sonra yapılan %2’lik artış hiçbir yaramıza merhem olmadı.
Toplum Eczanelerinden gelen kırmızı alarmlar TEB Yönetimini daha fazla bir şeyler yapmaları konusunda harekete geçirdi. Başkan ve yönetim değişimi yaşayan Merkez Heyeti kendini ispat etmek adına cesur kararlara imza attı.
29 Haziran 2022 Tarihinde Konya’da yapılan 43.Dönem 1.Bölgeler arası toplantıda Başkan Sayın Ecz. Arman ÜNEY; kepenk kapatmaya kadar gidecek bir eylem planı konusunda yetki istedi ve katılımcılar tarafından ayakta alkışlandı.
Bölgeler arası toplantının ardından yapılan başkanlar kurulu toplantısı sonrası, sağlık bakanıyla yapılan görüşme fiyaskoyla sonuçlanırken, bakan bey topu maliye bakanına attı.
2.Başkanlar Kurulu toplantısının ardından sahaya inen ve Türkiye genelinde eylem planlarını anlatan TEB Yönetimine, dikkate alırsa naçizane üç tavsiyem olacak;
1-İlaç yokları bizleri etkilediği gibi vatandaşı da derinden etkiliyor, bu durumun sebeplerini halkımıza bir bir anlatmalıyız.
2-Zamlarla birlikte artan fiyat farklılıkları vatandaşımızın cebini fazlasıyla yakıyor, bunun sebeplerini halkımıza üşenmeden anlatmalıyız.
3-Seçim saffına girmiş ve Dünya-Ülke ekonomisi çok kötü durumdayken vatandaşlarımızı yanımıza alamayacağımız bir eylem planı içine mesleğimizi sürüklemeyelim.
Haklarımızı elbette arayalım, ancak seçim öncesi yapılacak toplu bir eylem, bizleri daha kendimizi anlatmaya imkân vermeden, topun ağzına getirir.
Bunun sonucunda belki bazı yöneticilerimiz kendilerini siyasi başka kulvarlara taşıyıp kurtarabilir, ancak mesleğimiz mevcut durumdan daha kötü hale gelebilir. Anadolu deyimi ile ‘’Dimyat’’a pirince giderken evimizdeki bulgurdan olmayalım.
Meslek için buradayız…
Meslek için ayaktayız diyerek aman ha fazla gaza gelmeyelim.