Ecz. Murat AKER

 

18 Şubat 1932 yılında İzmir ’de dünyaya geldi. Babası Mehmet Zeki Bey terzi, annesi Şadiye Hanım ev hanımı, kendisinden bir yaş büyük abisi Metin Bey doktor. İlk orta ve liseyi son sınıfa kadar İzmir’de, lise son sınıfı ailesinin İstanbul ‘a taşınması üzere Vefa Lisesini bitirdi.

1949 yılında istediği üniversiteye girmek için notları yeterli. Eczacılığı tercih etme sebebini hocamız şöyle açıklıyor; 

“O tarihler de eczanelerde ilaç üretimi ön planda yer alıyordu. Toplum sağlığı açısından eczanelerin gördüğü bu işlev ve eczacının bizzat ilacı kendisinin yaparak bu duruma katkıda bulunması bana cazip geliyordu.”

1953 yılında, o zamanki adıyla İstanbul Tıp Fakültesi Eczacılık Yüksekokulu’ndan başarılı bir ortalamayla mezun olur.

Mezuniyet sonrası Eskişehir’de bir eczanenin 5 ay mesul müdürlüğünü yapar. Bu sırada İstanbul Eczacılık Farmakognozi Kürsü Başkanı Prof. Dr. Sarım Çelebioğlu’ndan aldığı davetle kürsüde asistan olarak göreve başlar.

Asistanlığı süresince aynı zamanda serbest bir eczane de 3,5 yıl çalışır. Doktora çalışmalarını 1957 baharın da bitirir. Daha sonra yedek subaylık görevini yapmak üzere İzmir’e Sahra Sıhhiye Okulu’na gider, kura sonucu görev yeri İzmir Mevki Hastanesidir.

Askerlik sonrası fakülteye döner. Aynı kürsü de asistan olan Nevin Gülen’le arkadaşlıkları ilerler ve 7 Eylül 1959 yılında evlenirler. Ediz ve Güniz adlarında bir erkek, bir kız evlatları dünyaya gelir.

Daha önce geçici görevlendirmeler ile ders vermeye geldiği Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesine 1968 yılında profesör olarak atanır.

Bundan sonra aldığı görevler ile Eczacılık Camiası Mekin TANKER Hocamızı daha iyi tanımaya başlar:

  • A.Ü Eczacılık Fakültesi Dekanlığı (3 kere seçimle) 1970-74 ve 1980-82
  • A.Ü Sağlık Bilimleri Enstitü Müdürlüğü (3 yıl)
  • Yüksek Sağlık Şura Üyeliği (2 yıl)
  • Sağlık Bakanlığı İlaç Fiyat Komisyon Başkanlığı (1971)
  • D.P.T Beşeri İlaçlar Komisyon Başkanlığı (4 kere)
  • 2 Bilimsel Derneğin Kurucu Başkanlığı (FABAD-FFD)
  • Farmakoloji A.B.D Başkanlığı (30 yıl)
  • Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanlığı (4 kere) 1984-1991

Akademik hayatı boyunca eşi Nevin Tanker ile beraber 40 civarında tez yönetirler ve Farmakognozinin yanı sıra Farmasötik Kimya Analitik Kimya ve Eczacılık Tarihi dalların da bir çok hocamıza doktora yaptırırlar.100’e yakın bilimsel araştırma ve makale, Fransa, İtalya ve Hollanda’da konuk araştırmacı, farmakognozi 1 ve 2 olarak 5 ayrı kitabı Nevin Hocamızla beraber yazarlar. Yetiştirdikleri hocalarımız ve kitapları bugün de Eczacılık eğitimine değerli katkılar sağlamaktadırlar.

Dekanlığı sırasında fakültenin 2.binasının yapılması, kütüphanenin kurulması, lisans laboratuvarının ve fotoğraf laboratuvarının açılması ,120 öğrencilik dersliklerinin ve 500 kişilik konferans salonunun yapılması, hocamızın ne kadar ileri görüşlü olduğunun en önemli kanıtlarıdır.

Mekin Hocamızın meslek örgütlerimizle ilgisi İstanbul’da başlamış ve bir yıl İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyeliği yapmıştır.

1980 ihtilali sonrası bütün eczacı odaları ve TEB kapatılmış, daha sonra düzenlenen yeni yasalarla birlik merkezleri Ankara’da olmak üzere yeni örgütsel yapılar oluşturulmuştur. Ankara Eczacı Odasının TEB başkan adayı Mekin Tanker’dir.

24 Aralık 1984 yılında yapılan 21 Büyük Kongrede Prof. Dr. Mekin Tanker başkanlığında ki Merkez Heyeti göreve gelmiş ve bu yıldan sonra mesleğimizin geleceği için çok önemli kazanımlar ve organizasyonlara imza atılmıştır. Mesleki örgütlenmemizin altın çağını yaşadığını söyleyebileceğimiz bu dönemlerde;

  • Eczacıların sürsaj yapma yetkisinin verilmesi  
  • Farklı iskontalar ile resmi kurumlarla yapılan sözleşmelerin TEB’in belirlediği iskonto ve sözleşme ile yapılması
  • TEB ve birçok Eczacı Odasına yeni binaların kazandırılması
  • EGAŞ’ın kurulması
  • Yardımlaşma sandığının kurulması
  • Türk Eczacıları Vakfının kurulması
  • Sağlık Meslek Birlikleri Kurultaylarının yapılması öncelikli sayabildiklerimizdir.

Bütün bu kazanımlar Mekin Hocamızın başında olduğu, eczacılık mesleğine kendini adamış, idealist ekipler tarafından özverili çalışmalar sayesinde elde edilmiştir.

Mekin Hocamız Ankara’ya geldiği yıldan, İzmir’e yerleşene kadar aynı evde kirada oturmuş, uzunca yıllar Tofaş Şahin marka otomobiline binmiş, çoğu fakülte ve TEB harcamalarını kendi şahsi bütçesinden harcamıştır. TEB başkanlığı döneminde fakülte ve TEB binası arasında sürekli koşturmuş karnını hazırladığı kumanyalarla doyurmuştur.

Fakülte sıralarında öğrencisi olma şerefine ulaştığımız değerli hocamız, her zaman traşlı ve düzgün taranmış beyaz saçlarıyla, üzerindeki beyaz önlüğüyle, ileriye bakan kararlı gözleriyle, yüzündeki güven veren hafif gülümsemesiyle bizler için örnek bir bilim adamıydı.

Sözlü sınavlarında derslerini zor geçtiğimiz hocamız ders saatleri dışında babacan tavırlarıyla çoğumuzun ileriki yıllarımızda da unutamayacağımız idolümüzdü.

Bizlere mezun olurken verdiği 3 nasihatini hiç unutmuyorum;

  • Kazandığınız paralarla ev, araba almadan önce eczanelerinizin yerini alın.
  • Çocuklarınızdan birini eczacı yapın ve eczaneniz kuşaklar boyunca devam etsin.
  • Bulunduğunuz bölgelerdeki dernekler, sivil toplum örgütleri ve partilerde aktif görevler alın.

Meslek örgütlerinin çalışmaları için temel ön görüsü ise; “Meslek örgütleri inisiyatifi her zaman elinde bulundurmak ve gündemi belirlemek zorundadır. Olaylar takipte yetinilir ise yüz güldüren bir sonuca varılamaz.” idi. Ne kadar haklı olduğunu hep birlikte yaşayarak görüyoruz.

Duayen hocamız yaşamının son günlerine kadar çalışmaktan, üretmekten hiç usanmamış mesleğimize ismini altın harflerle yazdırmıştır. Daha geniş hayat hikayesi bu mesleğe adım atan öğrencilere örnek ders kitabı olarak okutulması gerekir. Değerli Hocamız Prof. Dr. Mekin Tanker 6 Ekim günü aramızdan ayrıldı. Başta eşi sevgili Hocamız Prof. Dr. Nevin Tanker’in ve Eczacılık Camiamızın başı sağ olsun.

 

Fakülte Whatsapp grubumuz da bir arkadaşımızın yazdığı gibi…

“Bir bilge ölünce bir kütüphane yok olur”

Bir kütüphanemiz yok oldu.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat