Sevgili meslektaşlarım,
Sevgili Can Yetişen’in de belirttiği gibi SGK şu an alenen suç işlemektedir.
İşlediği bu suçun tespitini yapmak, gerek savcılıklara suç duyurusunda bulunmak ve gerekse ilgili mahkemelerde dava açmak Oda ve TEB yöneticilerinin görevidir.
Akabinde her meslektaşımız uğrayacağı zararın tazmini için ayrı ayrı davalar açma hakkına sahiptir. Bu davalar için de gerek Odalar ve gerekse TEB hukuki ve ekonomik desteği vermek zorundadır.
Sevgili meslektaşlarım,
Aslında SGK iyice köşeye sıkıştı. Bizlere zorla dikte ettirdikleri sözleşmelerin birçok maddesi için benim, Odaların, TEİS’in ve birçok meslektaşımızın açtığı davalarda yürütmeyi durdurma kararları alındı, büyük bir ihtimalle de ardından iptal kararları gelecek.
SGK, TEB’i devre dışı bırakarak eczacılarla tek tek sözleşme imzalaması durumunda, sözleşmeyi imzalayan hiçbir meslektaşımızın hak arama imkânı kalmayacak. Çünkü mahkemeler bu sözleşmeyi eczacıların özgür iradeleri ile imzaladığına hükmedecek. (SGK savunmanları mahkemelerde ısrarla eczacıların sözleşmeleri kendi özgür iradeleri ile imzaladıkları savını öne sürüyorlar).
Oysaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu “protokol’ün, iki idari organın birlikte tesis ettiği tek yanlı idari işlem olduğunda kuşku bulunmamaktadır” doğrultusunda karar vererek temyiz istemini kabul etmiştir. Bu davalar halen sürmekte ve karar aşamalarına gelmiş bulunmaktadır. Büyük bir ihtimalle de birkaç ay içersinde sonuçlanacaklardır.
SGK şu an bu paniği yaşıyor. Olası mahkeme kararlarını bertaraf edebilmek için de TEB ile yapılan sözleşmeyi feshederek eczacılara tek tek e-sözleşmeyi dayatıyor.
Eğer ki sözleşmeleri tek tek imzalarsak SGK’nın her aklına estiğinde yapacağı akıllara ziyan istemlerini de kabul etmek ve itirazsız uygulamak zorunda kalacağız. Ayrıca sistemin düzeltilmesi için bu güne kadar verdiğimiz ve verilen tüm emekler boşa gitmiş olacak.
Unutmayalım ki, şu an bile;
— Fiyatlandırılması, karlılığı ve satılabilme koşulları T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmiş olan ilaçlar için hem kendimiz adına, hem de ilaç firmaları adına ayrıca iskontolar yapıyoruz. (Geçmişte yaşanan çok yüksek oranlı iskontoları ve ilaç firmaları adına bu güne dek sermayemiz kadar miktarı kurumlara aktardığımızı düşünün).
— Anayasamızın “Angarya yasaktır” hükmüne karşın SGK adına Muayene Katılım Paylarını hastalardan her hangi bir bedel almadan tahsil ediyoruz.
— Reçete üzerinde bizlerin haricinde sorumlu olanların yapmış oldukları sorumsuzluklar yüzünden ekonomik kesintiler yaşıyoruz. Hatta sözleşmelerimiz feshediliyor.
— Eczanelerimiz SGK tarafından yasalara aykırı olarak denetleniyor. Sözleşme hükümlerine göre SGK denetçileri evlerimize kadar arama yapabilir.
— Tek taraflı olarak ve herhangi bir kıstasa tabi olmayan oranlarda maddi cezalarla ve süreli sözleşme fesihleri ile karşı karşıya kalıyoruz.
Hepimiz hayal güçlerimizi zorlayalım ve bunların üzerine SGK’nın hangi baskılarına ve tacizlerine uğrayabileceğimizi düşünelim ve karşılıklı konuşalım.
SGK’nın oyununu hep birlikte bozmalıyız.