Ecz. Tuncay SAYILKAN

İzmir Eczacı Odası Başkanı

Tam da apar topar yapılan ve tüm  üyelerimizin firesiz katıldığı 4-Aralık eczane kapatma eylemini ,sonuçlarını , eylemin devamıyla ilgili kararların büyük kongrede alınacağını söylenmesine karşın gelinen noktayı ve seçim sonuçlarını değerlendirmeyi düşünürken , planladıklarımızı öteleyen önemli bir gelişme oldu ve Sosyal Güvenlik Kurumu’ nun 4-Aralık eczane kapatma eylemini gerekçe göstererek protokolü tek taraflı fesih ettiği haberi gündemimizin ilk sırasına oturdu.

Aslında büyük kongrede Genel Başkan’ın yaptığı kapanış konuşmasının satır aralarını ve ‘’ kurum fesih etmek istese bile biz kabul etmemeliyiz ‘’ vurgusunu hatırlayınca böylesine bir  gelişmenin sürpriz olmayacağını da tespit etmiştik.

Peki , Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu hamlesi ne anlama geliyor?

1. Açıkça 4-Aralık eczane kapatma eyleminin rövanşını almak ,

2. 3 yıllık sözleşmeyi devreden çıkarmak, her yıl yeni sözleşme için masaya oturmak ,

3. 15-Ocak-2010  sonrası Maliye Bakanlığı’na bağlı kurumlarını da bünyesine katacak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tek alıcı konumunun daha da güçleneceği varsayımı ile kurum lehine yeni kazanımları içeren ama eczaneler için daha büyük kayıpları getiren bir sözleşmeyi imzalatmaya zorlamak ,

4. Örgütlü yapımızı bir kez daha test etmek , parçalamaya çalışmak,

5. Eğer uzlaşma olmaz ise elektronik sözleşmeyi öne sürerek uzun zamandır rahatsızlık duydukları eczacıların örgütlü yapısını tamamen ortadan kaldırmak.

Gün sakin olup, soğukkanlılıkla mantıklı değerlendirmeler yapma ve birlikte davranma günüdür. Büyük kongre öncesindeki tüm uyarılarımıza rağmen örgütte beklenen bütünleşmenin sağlanamamasına karşın hızla toparlanmalı ve hep birlikte mücadele etmeliyiz.

Net olarak görülmüştür ki kurum ile masada uzlaşma ,hak arama ve yeni kazanımlar sağlama şansımız oldukça azalmıştır.Önümüzdeki bu çetin sınav eczacılık mesleğinin sürdürülebilmesi ve gelecekte var olma savaşıdır.Ya birlikte mücadele edip ayakta kalacağız,ya da teker teker yok olacağız.

Yeni seçilen Merkez Heyeti, ona destek olanlar odalar ve muhalif odalar hep birlikte olmalı ve doğru bir yol haritası ile kararlı bir duruş sergilenmelidir.

Bu süreç mesleğimizin var olması, ayakta kalması için birlikte ve hasarsız atlatılmak zorundadır.

Öncelikli olarak , kamuoyuna kurumun fesih kararı sonrasında hastaların 16-Ocak-2010 tarihinden sonra ciddi sıkıntılar yaşayacağı ve bu tarihten sonra ilaç hizmeti para ile alacağı vurgulanarak halkın desteği alınmalıdır.

Devamında ise ,ivedilikle  üyelerimizin bilgilendirilmesi ile örgütlü mücadele hazırlığı bu günden başlamalıdır.

Aksi halde yolun sonu hepimiz için  karanlıktır.  

Çünkü tüm ülkeye örnek olan örgütlü yapımıza karşın yaşadığımız kayıplar ortada iken, tek başımıza kaldığımızda sonumuzun ne olacağı çok açıktır.

Başta meslek örgütümüzü ve özünde tüm eczacıları diz çöktürme niyetindeki Sosyal Güvenlik Kurumu olmak üzere , herkes çok iyi bilmelidir ki olup bitenin farkında olan eczacılar oyuna gelmeyecek ve kendi sonunu hazırlamayacaktır.

Saygılarımla…



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat