Ecz. Süleyman ARSLANTÜRK
“Çocuğumuzun, eşimizin, eczanemizin yüzünü göremeden canla başla çalıştık” diye yakınan oda başkanları, çoğu tuzu kuru arkadaşlardan oluşan ekipleri ile “bir daha” koltuklarına oturdular. Yol yordam bilen, iki gece uykusuzluğa dayanabilen, alındı, satıldı, yazıldı, çizildi haber ve dedikodularına alınmadan, gocunmadan, gücenmeden katlanabilen, uğultulu, gürültülü bir ortamda yapılan konuşmaları dinleyip anlayabilen üç yüzden fazla delege ile TEB seferine hazırlanıyorlar.
54 eczacı odasında özetle:
-Zorlu süreçten geçiyoruz, birlik beraberlik zedelenmemeli.
-Çıkarılamayan yönetmelik nereye gizlendi ise bir an önce aranıp, bulunup çıkarılmalı.
-Stok zararları karşılanmadı, ciro düşüşleri önlenmedi, hak kayıplarının sonu gelmedi.
-‘Sıralı dağıtım can simidi’ karın doyurmuyor.
-Bitkisel ilaçlar, gıda takviyeleri niye sadece eczanelerde satılmıyor.
-Reçete hizmet bedeline komşu kahveci sıcak bir çay getirmiyor.
-Muvazaa uzayıp gidiyor, önlenemiyor.
-Eczacılık fakülteleri kültür mantarı gibi ansızın çoğalıyor.
Bu söylemler her odada yıllardır sürekli tekrarlanıyor.Hiçbir odada, ‘Sorunun kaynağı, kök çürüğü şudur. Bu sorun, şöyle bir yasa, şöyle bir yönetmelik, şöyle bir genelge ile çözülür; odamızın görüşü şudur’ diye bir söylem söylenmedi. Bir işe yaramayan, ciddiye alınmayan, muhatabı bulunmayan bu söylemler TEB’ de de tekrarlanacak. Bütün akıllar, fikirler “TEB başkanı ve arkadaşları kim olacak” sorusuna takılacak.
İlaç hazırlamak için yetiştirilen eczacılar, 1960 yılından sonra sadece ilaç sattılar. Eczacının sağlığa bilimsel katkısı yansımadı. Eczane işletmeciliğinde gerekli iyileşme, gelişim, dönüşüm olmadı. Eczanelerin gerileyen gelirler, ilerleyen giderler makası açıldıkça açıldı.
TEB kongresinde de neler söyleneceği, neler yapılacağı, TEB başkanı ve arkadaşları kimler olacağı üç aşağı beş yukarı belli.
Sorular:
1- “İsimleri değil fikirleri iktidara taşıma” yarışları ne zaman başlayacak?
2- “Eczacılık Fakültesi açılmasın” söylemleri yerine, “ülkemize, günümüze, geleceğimize uygun, uluslararası düzeyde kabul görecek kalitede eğitim verilsin” söylemlerine, bu uğurda boykot, gösteri, kepenk kapatma eylemlerine, eğitim kalitesi ne kadar düşünce, kaçıncı eczacılık fakültesi açılınca başlanacak?
3- Eczacının hastaya/ sağlıklı yaşamak isteyene bilimsel katkısını nasıl vereceği hususunda, “İlacın hazırlanışından bünyeden atılışına, doğaya zarar vermeden yok edilişine kadar geçen süreçte, şu şu şu konuların, şu şu şu şekilde gözden geçirilmesi gerekir, şu kadar zaman, şu kadar emek gerekir, bu işe bir bedel gerekir” vb. bir rapor yazacak bilimsel kurul ne zaman çalışmaya başlayacak?
4- Böyle giderse, eczacı hizmetini böyle vermek doğru ise, yaptıklarımızı yakında robotlara yaptırırlarsa nereye gideceğiz, ne yapacağız?
5- Eczacılar, ”mali müşavirlerde olduğu gibi, sadece eczacılarla birleşerek eczanelerini kurumsallaştıramazlar mı, noterlerde olduğu gibi sıra ve birbirine devir kolaylığı, hakkı alamazlar mı, pek çok kurumun kendi içinde oluşturduğu gibi çağdaş işletmecilik kurallarına geçemezler mi” konuları, ne zaman, nerede, kiminle konuşulacak, tartışılacak?
6- “Geleceğin eczacısı, geleceğin eczanesi” için hangi oda, hangi TEB, ne zaman, ne kadar zaman, ne kadar ödenek ayıracak?
7- Bu konularla ilgilenmeyen, eksik kelimelerle, noktasız virgülsüz cümlelerle gırgırını geçen, dalgasına bakan sosyal medyacı genç eczacılar bu işlere ne zaman göz, parmak, el, kol, kafa atacak?
8- “İlaç ticareti, ilaç tedariki” yapan eczacı ile, “İlaç Danışmanlığı” yapacak eczacının kafasını, masasını, kaşesini ne zaman ayıracağız?
9-“Yenilgiden çok şey öğrenilir” miş; “bu kadar yenilgi, bu kadar musibet” az mı?
10- ”Değişmeyen şey, hiçbir şey’i ne zaman fark edeceğiz?
Sorudan, sormaktan, okumaktan, yazmaktan, söylemekten, dinlemekten, düşünmekten bıkmış, usanmış arkadaşları daha fazla yormamak için “ne zaman” a yanıt:
Bu sorular, “TEB başkanı ve arkadaşları kim olacak” sorusunun önüne geçtiği zaman.
Emekler boşa gitmesin derim. Sabırlar, kolaylıklar, başarılar dilerim.