Ecz.Serhat Salim AKTAŞ

 

2012 yılında 6197 yenilenirken, yıllardır biriktirdiğimiz ve damıtılmış taleplerimiz ile bazı yenilikler getirildi.

• Türkiye’de ilçe bazında 3500 kişiye bir eczane düşecek şekilde eczane açılmasına sınırlama,

• Reçete sayısına ve/veya ciroya bağlı olarak eczacı çalıştırma zorunluluğu

• Eczane açmak için 1 yıl yardımcı eczacı olarak başka bir eczanede çalışma zorunluluğu,

• Halk sağlığı açısından büyük bir risk oluşturan eczacı olmayan kişilerin kiralık diploma ile eczane açtığının yani muvazaalı olarak eczane açıldığının tespiti durumunda 5 yıl süreyle eczane açma yasağı,

• Eczanede satılacak ilaç dışı eczane ürünlerinin gamı genişletilmiş,

• Eczanın eczanede bulunmadığı sürelerde mesul müdür çalıştırılması koşulları yeniden düzenlenmiş,

• İlaç Takip Sistemi (İTS) ile birlikte tamamen gereksiz hale gelmiş olan eczane kayıt defterleri kaldırılmış,

• Kanun yürürlüğe girdiği tarihte mevcut eczane sahiplerinin, eczacılık diplomasına sahip olanların ve eczacılık fakültesi öğrencisi olanların kazanılmış hakları korunmuştur.

Hepimiz çok sevindik, TEB ve Eczacı Odaları teşekkür ilanları yayınladılar hatırlarsınız... Sonra gedikler açılmaya başladı, 31 Mayıs 2012 de yürürlüğe giren yasanın yönetmelik çalışması eczacı örgütü ile paylaşılmadı ve yönetmelik ancak 2 yıl kadar sonra 12 nisan 2014 de çıkabildi(6 ay içinde çıkartılması yasal zorunluluk). Bu süreçte eczane açan, yer değiştiren, kapatan eczaneler yürürlükte yönetmelik olmadığı için başlarına gelecekten habersiziler ve hala mağduriyet yaşıyorlar. Sonra 2. Eczacı çalıştırma koşulları ve sayılarında değişiklik yapıldı. Konumuza dönecek olursak; 2013 girişli ve çoğunluğu 2018 de mezun olacak meslektaşlarımızdan başlamak üzere yardımcı eczacılık tanımlandı. Kanunun 5. maddesini son fıkralarında “Serbest eczane açmak veya serbest eczanelerde mesul müdür olarak çalışmak isteyen bir eczacı, en az bir yıl müddetle hizmet sözleşmesine bağlı olarak mesul müdür eczacı ile birlikte serbest eczanelerde yardımcı eczacı olarak çalışmak zorundadır. Hastane eczanelerinde veya ikinci eczacı olarak serbest eczanelerde en az bir yıl süre ile çalışanlar, yardımcı eczacı olarak çalışma şartını yerine getirmiş sayılır. Yardımcı eczacıların, il sağlık müdürlüğü ve/veya bölge eczacı odalarının denetimlerinde üç kez eczanede görevi başında mazeretsiz olarak bulunmadığının tespiti hâlinde çalışma süresi kabul edilmez. Yardımcı eczacılara asgari ücretin bir buçuk katından, ikinci eczacılara da asgari ücretin üç katından aşağı olmamak üzere taraflarca belirlenecek ücret ödenir. Yardımcı eczacı ve ikinci eczacı çalıştırılması ile ilgili usul ve esaslar Türk Eczacıları Birliğinin görüşü alınarak Sağlık Bakanlığınca belirlenir.” Koşulları belirlenmiş oldu(Dikkat kanunda sadece 2018 mezunu eczacılara zorunluluk var. Eczane eczacıları için bir zorunluluk sözkonusu değil)

Ne TİTCK, ne TEB ne Eczacı Odaları, ne Eczacılık Fakülteleri(son yıllarda popüler olan Dekanlar Konseyi) 5 yıl boyunca hiçbir şey yapmadı. Alt yapı hazırlanmadı.

Geldiğimiz noktada olan durum ve tespitlerim şunlardır:

1)Yasanın çıkartılmasında TEB, Eczacı Odaları, Eczacı milletvekilleri dahil onlarca kişinin emeği var, katkısı var müteşekkiriz. Ama bu yasa ve hiçbir yasa kimsenin şahsi (malı)yasası değildir. Hatta yürürlüğe girdikten sonra, kendisini yapan yasama organından da bağımsız bir varlıktır kanunlar… Pozitif hukuk metni olarak işlev görürler.

2)2012 yılından günümüze çok şey değişti.Döviz çok arttı, onlarca eczacılık fakültesi açıldı, kontenjanları arttı, Asgari ücret arttı, ekonomi, sosyal olaylar 4 milyon göçmen, neler neler... Hem ülkemiz hem eczacılık alanı çok dinamik. Bu etkenlerden çoğunu hatta hiçbirini kontrol edemez iken, 2012 de öngörülen bir uygulama 2018 de “UYGULANABİLEMEZ” duruma gelmiş ise burada kimseyi öngörüsüz olmakla suçlayamayız. Bu gerçekçi ve adil olmaz.

3)Yardımcı eczacılık uygulaması, bir istihdam projesi midir; yoksa bir eğitim projesi mi?

Biraz bunu tartışmak istiyorum. Şayet istihdam projesi ise bu görev kamunundur. Serbest eczanelerin böyle bir ödevi yoktur. Şayet böyle bir yükümlülük yükleyecekseniz, SGK, maaşlar, vergiler v.s konusunda teşvikler vermeniz gerekir(Kosgeb orada gidip başvurun demek olmaz). Peki, Yardımcı Eczacılık acaba bir eğitim programı mıdır? Eğer böyle ise Eczacılık Fakülteleri, Sağlık Bakanlığı ve TEB işin içinde olmalıdır. Sosyal güvenlik hakları, içeriği ve maddi yükü planlanmalıdır.

4)Koşullar 2012 ye göre çok değişti. Öngöremedik ve görevli yetkili kurumların hiçbiri derslerine çalışmadı ve ödevlerini yapmadı. 2018 hiç gelmeyecek sandık. Yıl 2018, genç mezunlar geldi, hiçbir şey hazır değil. Önce TITCK bir klavuz yayınladı. Baştan sona hukuki garabet. Yasanın öngörmediği(yukarıda belirttim)zorunlulukları eczane eczacılarına yüklemek istiyor. Açıkça yetki gaspı. Kendisini yasama organı sanıyor. Ve tehditler, ”yapmazsanız ruhsatınız askıya alırım” söylemleri. Bu hali ile uygulanamayacağı belli idi. Geri aldılar. Yeni hükümet, yeni bakan, TİTCK daki görevlilerin ne olacağının belli olmadığı süreç falan filan. Şimdi geldiğimiz noktada bir torba yasa ve Yardımcı Eczacılık kaldırılıyor. Her işimizde olduğu gibi ya siyah ya beyaz uygulaması. Bu şartlarda uygulaması kanımca mümkün olmayan Yardımcı Eczacılık uygulaması; rehabilite edilse, alt yapısı ve organizasyonu yapılabilse belki faydalı olabilecek bir uygulama, yürürlüğe giremeden kalkıyor. Yasanın diğer kazanımları için bir yol olmaması en büyük dileğim. Konu son kez tartışılırken görüşlerimi paylaşmak istedim. Tarzım sert ama niyetim pozitiftir. Amacım tespit yapmaktır, kimseyi yargılamak kırmak değil. Bundan sonraki uygulamalar için ders alınması umuduyla, saygılarımla…



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat