Ecz. Ahmet Turgay Yaşar

Diyarbakır Eczacı Odası Başkanı

KANAYAN YARA ‘YARDIMCI ECZACILIK’

Bu günlerde eczacılık için en büyük gündemlerden biri ’yardımcı eczacılık programı’’ 12/04/2014 tarihli 28970 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yasanın 4.maddesinin ‘v’ bendinde 2013 ve sonrası yıllarda eczacılık fakültesinde okumaya hak kazanmış olup mezun olduktan sonra serbest eczane açmak veya serbest eczanelerde mesul müdür olarak çalışmak için en az bir yıl süresiyle bir hizmet sözleşmesi yapılır ve mesul müdür eczacı ile birlikte serbest eczane veya hastane eczanelerinde çalışarak bu süre sonuçlandırılır. Bir eczanede mesul müdür eczacının yaptığı veya yapacağı tüm işleri yani reçetede ki ilaçları hazırlamak, eczane işleyişi ile ilgili tüm yasal kayıtları, fatura düzenleme ve hastalara danışmanlık görevlerini icra ederler.

Bu işler için yasada tanımlanan 1.5 (bir buçuk) asgari ücreti almayı hak kazanırlar. Bu yasanın çıkarılmasındaki asıl amaç eczanelerde eczacı çalışma prensibini oluşturmaktı. Türkiye de eczane başına düşen eczacı çalışanlar ortalama rakamı 1.1 (bir nokta bir) Avrupa ülkelerinde ise 2.9 (iki nokta dokuz) rakamlarıdır. Amaç ilk önce 1.1 ‘lik oranı 2 (iki) seviyelerine çekmek, yani şunu görmek istiyorlar 30,163 tane eczanede 2(iki) serbest eczacı çalışırsa 60 bin eczacı ‘ya istihdam sağlanır. Hali hazırda 55 bin civarlarında olan eczacı sayımızla, kamu, akademi, sanayiyi de göz önüne alırsak hala eczacı’ya ihtiyaç duyulacağı planlanmıştır. Ama teorideki bu durum Türkiye’nin gerçeklerine uyup uymadığını bugün sahada ağır sonuçlarla yaşıyoruz.

Bu yasanın çıktığı günlerde mezun olan öğrenci sayısı, özellikle vakıf ve özel üniversitelerinin sürekli kontenjan artırmasıyla bugün 4500-5000 civarlarına geldi. O gün için eczanelere Kosgeb ve İş-Kur destekleri verilirken bugün tüm yükler sadece eczanelere bindirilmiştir.

Her yıl mart veya nisan ayında tüm eczanelerimiz bir önceki yıldaki hasılatlarını EBS’ye (Eczacı Bilgi Sistemi) yüklerler, o yıl içinde tahmini kaç mezun verileceği bilgisi alındıktan sonra hasılat sıralamasına göre bir ciro kriteri belirlenir ve herkesin bir şekilde yerleştirilmesi düşüncesi hakimdir, ama her zaman yaşadığı yerde bu tür olanaklara sahip olamamakta bir tür mağduriyet getirir. Asgari ücretin artışı, eczane karlılıklarının azalması, ülkemizin içinde bulunduğu enflasyonist ortamdan en fazla etkilenen meslek grubu olan eczanelerimizi etkilemeye ve dolayısıyla bu mezun meslektaşlarımızı ortada bırakmaya veya kapı kapı dolaşıp rica minnet ile bu süreci atlatmaya evriltti.

İki tarafında ve Eczacı Odalarının yöneticilerinin de mutlu olmadığı bir sistemin içine hep beraber girdik. Bugün hem eczaneler hem de eczacılık fakültesi mezunları tarafından sorgulanan bir durumdadır. Ben kendi şehrimden örnek verecek olursam olayın vehameti ile ilgili gerçeklerle yüzleşebiliriz.

Diyarbakır genelinde 510 civarında eczane sayımız mevcuttur. Ciro kriterine göre sadece ve sadece 14 tane eczanemiz bu sisteme mecburi dahil olmuştur. Dicle Üniv. Eczacılık Fakültesinden 120 adet öğrencimiz 2024 yılında mezun verdi. Bunların 80 ila 90 tanesi ilimizde kalacak şekilde gelecek eczacılık planlaması yaptılar. Diğer fakültelerden 50 tane daha Diyarbakırlı öğrenci geldiğinde 130 ila 150 bandında bir yardımcı eczacılı süreci oluştu. 14 tane zaten almakla yükümlü olan eczanelerimiz, geçmişten gelen stajyerleriyle bunu kapattılar. 50- 60 tanesini de bizler ikili ilişkilerimizi kullanarak yerleştirdiğimizi varsayalım (ki öyle) yine yer bulamayan evinin dışında bir yerde çalışmaya zorlanan 50-60 tane eczacımız oluyor.

Bunlardan bazıları yalvar yalvar bazı eczanelere gayri resmi olarak tasvip etmediğimiz halde sigortamı ben yatırırım yeter ki beni başlatın tarzında ilişkilere giriyorlar. Şimdi büyük şehirlerde olmayan ama ileride olabilecek bu tür olayların önüne geçmek için, bir adım atılması gerekiyor, özellikle küçük odaların ve illerinde eczacılık fakültesi olan odaların sıkça yaşadığı bu soruna bir an önce çözüm üretmemiz gerekiyor.

Mevcut ekonomik düzende tüm yükü serbest eczanelere yıkmanın izahı yok ve haksızlıktır. Devletimiz nasıl Tıp Fakültesi İntörn öğrencilerimizin ve Diş Hek. Fak. Öğrencilerinin bu süreçlerdeki sigorta primlerini ve maaşlarını ödüyorsa, stratejik personel tanımlı bu mesleğe de destek vermesi gerekiyor. Ya da kamuda eczanelere eczacı sayısına göre belli yardımcı eczacılık kontenjanları, özel hastanelerin eczanelerinde, sanayide ki ilaç fabrikalarına, ar-ge de ki alanlara belli miktarlarda yardımcı eczacı kontenjanları vererek bu sürecin serbest eczanelerden dağıtılması gerekiyor. Yoksa ileride daha büyük bir krize dönüşecek, temeli güzel olan bu proje zaman içinde işlevsizleşip tamamen kalkma noktasına gelecektir.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat