Hakan Gençosmanoğlu köşesinde Türk Eczacıları Birliği’ni ve kısa S.G.K. ziyaretimizi irdelemiş.
Eczacının Sesi Meclisi’nin kararı doğrultusunda geçen hafta benzer bir ziyareti İstanbul Eczacı Odası’na yapmıştık.
Eczacı Odası Başkanı Ecz. A. Semih Güngör ve Eczacı Odası Genel Sekreteri Ecz. Z. Cenap Sarıalioğlu ile yapılan görüşmede; “serbest eczane sahibi eczacıların her geçen gün daha fazla ekonomik olarak dar boğaza girdiğini, mesleğini yapamaz hale geldiğini, entelektüel konumuna uygun yaşam standartlarında yaşayamadığını ve yarınını göremediğini” belirttik.
“2008 yılı Bütçe Uygulama Talimatı ya da Sağlık Uygulama Talimatı’nın her an yayınlanabileceğini, bu talimat/talimatlar hükümleri doğrultusunda hazırlanacak eczane sözleşmeleri öncesi Eczacının Sesi Meclisi’nin kararı olarak tüm İstanbul ve Yalova illerindeki eczacıların katılımına açık eczacı toplantısı yapılmasının zorunlu olduğu, bu toplantıda oluşacak bir eylemlilik kararının yaşama geçmesi için açık desteğimizin olacağı” talebimizi kendilerine ilettik.
Neden geniş katılımlı bir eczacı toplantısı?
Öncelikle böyle toplantıları her Eczacı Odası Yönetiminin gerçekleştirmesi, tabanlarının açık desteğini sağlaması gerekliliğini düşünüyoruz.
Bu hareket, kamunun eczacılarla yapacağı ilaç alım sözleşmelerinin hazırlanması öncesi masaya oturacak Türk Eczacılar Birliği’nin elini güçlendirecek, daha rahat hareket etmesini sağlayacak bir davranış olacaktır.
Eczacının artık kaybedecek, boşa geçecek bir tek günü bile kalmamıştır.
Oda Başkanımız Ecz. A. Semih Güngör “kendilerinin bölgesel toplantılar yaptığını, bu toplantıların sonunda gerek görürlerse geniş katılımlı bir toplantı düzenleyebileceklerini, yine de önerimizden memnuniyet duyduğunu ve öneriyi Yönetim Kurulu toplantısında görüşeceklerini” bildirdi.
Biz de toplantıdan memnuniyetle ayrıldık. Görüşmeciler olarak kendi aramızda yaptığımız kısa değerlendirmede “kendimize bir paye çıkaracak görüntüsü vermemek” adına bu toplantının hemen açıklanmaması, Oda Yönetiminden gelecek cevabın beklenmesini uygun gördük.
Eczacı Odası’nın Yönetim Kurulu toplantılarını yaptığı Çarşamba gününün ertesinde bizlere bir yanıt gelmedi. Görüşmeci arkadaşlarımızın Oda Başkanı ve Genel Sekreterine telefonla ulaşmaları sonucu “Biz büyük bir toplantı düşünmüyoruz. Bölge toplantılarına devam edeceğiz” yanıtı aldılar.
Ortak aklın oluşacağı geniş katılımlı büyük toplantı yerine, sorunları zamana yayan küçük bölge toplantıları ile zaten kısıtlı olan zamanın boşa heba edileceğini düşünüyorum.
Ancak, her Yönetim kararlarını kendi verir. Bu kararları, eylemlilikleri ya da eylemsizlikleri de eczacı tabanı gözlemler ve değerlendirmesini yapar.
Israrla üzerinde durduğumuz, her seferinde altını çizerek belirttiğimiz gibi;
“eczanelerde her geçen gün büyüyen bir yangın var, her geçen gün birkaç arkadaşımız geri dönüşü olmayan ekonomik bataklığa saplanıyor ve bu bataklık hepimizi içine çekecek.
Eczacı Odaları ve Türk Eczacıları Birliği acilen örgütlü gücünü herkesin göreceği şekilde ortaya çıkarmalıdır.”
Genel Seçimler öncesi Kadıköy’de yapılan 8.000’e yakın eczacının, eczane emekçisinin ve yakınlarımızın katıldığı miting sonucunu yöneticilerin edilgenliği nedeni ile değerlendiremedik.
Şu an siyasi iktidarın içinde bulunduğu durum nedeni ile eczacıların haklı taleplerini görmezden gelemeyeceğini düşünüyorum.
Sözleşme masasında şu an eczacının eli güçlü konumda.
Tabanın desteğinin görüntüsü ve biraz da yöneticilerimizde cesaret gerekli.
Ecz. Ertan ÇİFTÇİ
Eczacının Sesi Meclisi üyesi