İLAÇTA REKLAMA İLK ADIM!
Her yürüyüş atılan ilk adımla başlar.
Nereye doğru, ne şekilde ve varsa kiminle beraber yola çıkacağınızı çok iyi belirlemek zorundasınız.
Önceden ölçülüp, biçilmiş, hesaplanmış yürüyüşler sizi hedefinize ulaştırır.
Laf olsun diye yapılan yürüyüşler hem bir işe yaramaz, hem de insanı beyhude yorar.
Bir kişi ile yola çıktığınızda, an gelir o kişiyi taşımak zorunda kalabilirsiniz. Bu işi gönüllü olarak, isteyerek de yapabilirsiniz. Bazen de beraber yola çıktığınız kişi metazori kendini size taşıttırmaya kalkabilir. “Hayır” deme şansınız olmayabilir. Kendinizi feda etmek uğruna da olsa, yol arkadaşınızı yarı yolda bırakmayı kendinize yediremeyebilirsiniz. Ama gitmek istediğiniz hedefe de ulaşamazsınız.
Ya da attığınız ilk adım sizi ve yanınızdakileri geri dönüşü olmayan bir yola sokabilir. “Pardon” demekle attığınız ilk adımın yanlışlığını telafi edemezsiniz..
Bu nedenle, atılacak o ilk adım çok önemlidir.
İstanbul Eczacı Odası web sitesinde “Yönetim Kurulunun Çalışma Özeti” yer almakta. Olumlu ve olumsuz eleştiri getirilecek çok şey var. Ancak, 5. paragrafta yer alan “eczanelere konulacak LCD ekranlar vasıtasıyla dermakozmetik ürünlerin tanıtımının yapılması” ibaresinin önünde derin bir soluk alıp düşünmek gerekiyor.
Geçen yaz başında da bir firma eczaneleri dolaşmış, sözleşme karşılığı eczanelere koyacağı LCD ekranlar ile kozmetik ürünlerin reklâmını yapacaklarını, bu reklâmların karşılığı olarak eczanelere yıllık bazda ücret ödeyeceklerini belirtmişti.
Olay Yönetim Kuruluna bildirilmiş, ancak bir değerlendirme yapılmamıştı. Bu teklifin gittiği eczanelerin çoğalması sonucu durum İÇEM’de gündem edildi. Katılanların tamamına yakını eczanelerde bu tür bir reklâmasyona karşı çıkmış, bu olayı hayata geçirmek isteyen firma hakkında gereğinin yapılması konusunda Yönetim Kurulunu uyarmıştı.
Senelerdir ilaçta reklâma ve eczanenin reklâm yapmasına öncelikle etik değerleri bozacağını, yasalarımıza aykırı olduğunu ileri sürerek karşı çıktık. Yönetmelik değişiklikleri ile getirilen uygulamaları hukuk mücadeleleri vererek iptal ettirdik.
Kozmetik yasası ve yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle şimdiden ülkemiz ve eczanelerimiz birer dermakozmetik ve gıda destek ürünü çöplüğü olma yolunda. Birçok firma arka arkaya ürün getiriyor.
Bu gün attığınız o ilk adım olan, dermakozmetik ürünlerin reklâmı için eczanelere LCD ekran konulması önerisi, yarın gıda destek ürünlerini, öbür gün reçetesiz satılacak ilaçlar listesindeki ilaçları kapsayacak.
Bazı eczanelerin tüm vitrinini dev plazma ekranla kaplatacağını düşünmek çok mu zor?
Uygulamaya başlarken “Bu güne kadar yaptığımız iş yanlışmış, boşuna mahkemelerde mücadele vermişiz” mi diyeceksiniz? İlaçta reklâm serbestîsi geldiğinde “pardon” demeniz sizi rahatlatacak mı? Bu çorbada tuzunuzun olduğu gerçeğini değiştirecek mi?
Bu gün dermakozmetik ürün satan 200–300 eczane sahibine hoş görünmek için yapılacak girişim, öbür gün ilaçta reklâm serbestîsi ile bütün eczaneleri etkileyecek.
Gün gelecek, eczaneler sayesinde büyük ölçüde pay kapmış, palazlanmış firmalara eczane pazarı yetmeyecek, eczanelerin dışına da taşmaya çalışacaklar. Aynen mamalarda, ıtriyatta olduğu gibi. Eczacılar ellerindeki ürünlerle ve firmalara verdikleri desteğin kızgınlığı ile kalacaklar.
Gelin bu ilk adımı atmadan önce düşünün.