Ecz. Özcan KEKEÇ
İstanbul Eczacısı 20 Eylül akşamına haberi ilgililerine tez elden duyurdu. Yeni Başkan ve Kurullarını seçti. Olumlu ve dostluk havasında geçen bir seçimde sandık ’’turkuaz’’dedi..
Yıllardır seçim alanına tanık olan coşku ve heyecan bu defa sessiz, tatsız, ışıksız bir derinlik içerisinde dört ayrı solgun(!) renkle ve hüzünlü bir pazar angaryasına dönüşmüştü sanki...
Seçime dair bir iki görüşü okurken, kendi tartıma da sabah sabah bir ince ayar vermek düştü.’’Durum’’u vazife edinen yazı iştahına malzeme varken...
Seçimin kazananı İstanbul Eczacı Hareketi Grubu haklı bir sevincin ve gururun paydaşları ile mutlu oldu. Çok çalıştılar. Bir bütün görüntüsü içerisinde kongrede polemik ve kavgayı tercih etmeden sonuca odaklandılar. Bir önceki dönemdeki oylarını koruyarak, mevcut oda yönetiminin iki renge bölünmesini de lehlerine dönüştürerek seçimin galibi oldular. Yürekten alkışlamak geliyor tabi ki insanın içinden. İşleri oldukça zor. Mesleğin adeta yeniden bir soluk ihtiyacı olduğu dönemde taze bir nefes olma adına iddialılar. Yıpranmış, ötelenmiş, küsmüş kadroların yerine daha kompakt bir bütünlüğün onlara yüklediği misyonun farkındalar. Ürettikleri çözüm ve projeleri bir ’’bütün’’olma çabalarıyla mı harmanlayacaklar, yoksa ’’bütünlük bizi bozar!..’’ ketumiyeti ile dar bir alanı mı kaplayacaklar bekleyip göreceğiz. İki dönemdir kadrolarını incelediğinizde şöyle bir anatomi tarifi görürsünüz; üç dönem önce oda yönetiminin kadroları içerisinde bir tüzük ihlali ve yıl içerisindeki görüş ayrılıklarından beslenmiş bir grubun bütünlüğü içerisinde ajitasyon ve kavganın merkez üssünde odaklanmış bir kadronun emeğiyle oluşmuş, yürekli ve taşın altında elini unutmuş(!) genç ve amatör bir ruhu barındıran ön saflarında da yol haritasına kılavuzluk eden Çağdaş Hareketin akil emekleriyle donanmış bir hareket. İktidar oluşlarının ilk saatlerinde yıpranma paylarını saklı tutarak, hareketin sağlam temellerinin formülleri kendi tercihlerinde olacak öngörüsü de tartıya çıkacaktır günler içerisinde.
Seçim de bir kez daha tabanın sesi ile ve TEB de gecikmiş bir İstanbul ağırlığı olma adına son 10 günde sahaya inen ve her türlü bölünmeye ve iki koldan yıpratma gayretlerine ve üstelik seçimin tam da bayram öncesi boşalmış bir alan boşluğuna karşın çok da azımsanmayacak bir oyun sahibi olan Ecz.Semih Güngör’ün başkan adayı olduğu ’’turuncu’’ liste Çağdaş Eczacıların Birliği kadroları da seçimi kıl payı kaybederken, gelecek adına kısa bir süre sonra yeni bir soluk ve kadro ile önümüzdeki dönemlerin planlarını yapacaktır kuşkusuz. Siz bir kavganın içersinde iseniz ve bu kavgada iddia edildiği gibi koltuk değil de; İstanbul Eczacı Odası’nın taraf edildiği haklı bir kavga ise o kavganın baş aktörü olarak onurlu duruşu sergilemeye devam edeceksiniz. Bu duruşu ’’turuncu devrim’’ esprileriyle çağrıştıran eski başkanın aksine Sayın Başkan!...
Kuşkusuz bu seçimin kaybedeni, mevcut yönetim kadrolarının oluşturduğu "pembe" liste. Yani Çağdaş Eczacı Platformu’dur. Her ne olursa olsun... Çağdaş Eczacı Hareketi ilkeleri arkasına sığınılan o meşhur dışarıda hazırlanan "güdük" oylamada, kendinizi de oda dışına davet ettiğiniz aşikardır. O bir gün önceden kurgulanmış oylamaların içeride kimleri harcadığı mazinin ayıplar defterleriyle doludur. Bir de adına "demokratik teamül!!.." gibi tanımlamaları tutturmaya çalışsanız da tutmaz..
Beyaz Şemsiyelerle görsel ve taze yüzleri görmek adına bir renk olan Genç Eczacılar Kolektifi, duyarlılık yanına zenginlikte katmalı, seçimlere önce kendileri de inanmalıdır... Kattıkları için teşekkürü hak ediyorlar iki dönemdir. Bu seçim de beklenenin çok gerisinde kaldılar...
Çağdaş Eczacılık Hareketi için çok şeyler söylendi. Parlak geçmişinden anekdotlar ve anılar anlatıldı. Adete sönük kongrenin aydınlık ışığı olma adına günceli çok meşgul etti. Duyarlı Eczacı Tabanı bu bölünmeden çok hoşnut değil. Memnuniyetsizlik ve sorgulama adına sizlere büyük bir görev düştüğünü bilesiniz. Koltuklarından eczanesine dönenler... En kısa zaman diliminde bir toplantı hazırlığında olup yüzleşmek boynunuzun borcudur..
Saygı ve esenlik dileklerimle...
Ecz. Özcan KEKEÇ