Ecz. Ahmet ÇİMER

İstanbul Ecza-Koop. Yönetim Kurulu Üyesi

Uluslararası kooperatifler birliği (ICA)’nın 1995 yılında İngilterenin Manchester kentinde yapılan 31. kongresinde kooperatif ilkeleri yeniden şekillendirilmiştir. Yenilenen ilkeler kooperatif tanımında da kendini göstermiştir .

Buna göre kooperatif ;”ortak ekonomik ,sosyal ve kültürel ihtiyaçları ve istekleri, ortaklaşa sahip olunan ve demokratik olarak kontrol edilen girişim aracılığıyla karşılamak üzere , gönüllü olarak bir araya gelen insanların oluşturduğu özerk bir yapılanmadır.”(Ica-1995).

Kooperatifler dünyanın tüm ülkelerinde var olan ve her alanda faaliyette bulunabilen kurumlar niteliğindedir. Bir çok ülkede piyasanın önemli bir bölümünü oluşturmaktadırlar. Kuzey Avrupa ülkelerinde Norveç, İzlanda gibi nüfusun 1/3’ü kooperatif ortağıdır. Japonya’da kırsal kesimin kalkınmasında kooperatifler büyük rol oynamışlardır.


(ICA) Uluslar arası kooperatifler birliği rakamlarına göre Norveç, Kanada da üç kişiden biri ABD ve Almanya’da dört kişiden biri , İngiltere’de ise 10 milyon insan çeşitli kooperatiflerin ortağıdır Fransa’da 10 çiftçiden 9’u tarımsal kooperatiflerin üyesidir. Dünyada 800 milyon insan değişik türlerde kooperatiflerin ortağıdır. 1994 yılı birleşmiş milletler hesaplarına göre kooperatif ortaklarının geçindirmekle yükümlü çevresiyle birlikte güvenli ve sürdürülebilir gelecek sağladığı kişi sayısı 3 milyona ulaşmaktadır.


Ayrıca dünyanın en büyük 50 bankası içinde yer alan ikisi Almanya, Fransa,Hollanda ve Japonya’da olmak üzere beş bankanın da kooperatif şeklinde kurulduğu bilinmektedir. Türkiye’de 25 değişik şekilde kurulmuş yaklaşık 60 bin kooperatif ve 8 milyona yakında kooperatif ortağı bulunmaktadır.


Cumhuriyetin ilk yıllarında kooperatifçiliğe büyük önem verildiği bu çalışmalarda ulu önder Atatürk’ün büyük rol oynadığı bilinmektedir. Ulu Önder Atatürk’ün iradesiyle 24/03/1925 tarih ve 586 sayılı kanunla Ankara’da memurlar tüketim kooperatifi kurmuştur. Cumhurbaşkanı Atatürk’ de kurulan bu kooperatifin 1 numaralı ortağı olmuştur. Başbakan İsmet İnönü genel kurmay başkanı mareşal Fevzi Çakmak , İktisat Bakanı Celal Bayar’da bu kooperatifin üyesi olmuşlardır. Daha sonra çıkarılan yasalarla Fiskobirlik, Tariş , Çukobirlik kurulmuştur.(*)


Günümüze gelindiğinde, kooperatifçiliğin ülkemizde yeterli seviyede geliştiğini söylemek olanaklı değildir . Bunu en büyük nedeni kooperatiflerde ortaya çıkan usulsüzlük ve yolsuzlukların büyük payı olduğu gerçeğidir.

Özellikle kooperatif sayısını yarısında fazlasını oluşturan konut yapı kooperatifleri oldukça sık görülen usulsüzlük ve yolsuzluklar kooperatifçilik hakkında olumsuz izlenim yaratmış ve kooperatifçiliğe olan güveni sarsmıştır.
Bu usulsüzlük ve yolsuzlukların önlenebilmesi bakımından kooperatiflerde bilgi paylaşımı şeffaflık etkin bir iç denetim ve otokontrolün sağlanması gerekmektedir.


Kooperatifçiliğin her zaman etkin ve verimli çalıştığını , ekonominin her dalında kooperatifçiliğe gerek olduğunu söylemekte elbette doğru bir yaklaşım değildir. Ancak küreselleşmenin giderek yoğunlaştığı sermayelerin çok büyüdüğü günümüzde küçük sermaye ve mesleki girişimlerin bir araya gelerek kendilerine fırsat yaratmaları da teşvik edilmelidir.


Üyesi bulunduğumuz ecza kooperatifler 1978 yılından itibaren kurulmaya başlamışlardır. Bunlardan bir çoğu çeşitli nedenlerle faaliyetlerini devam ettirememişlerdir. Şu anda faaliyetlerini sürdüren üç tane güzide kooperatifimiz, İstanbul Ecza Koop , İzmir (edak) Ecza Koop , Bursa Ecza Koop ve bu kooperatiflere ait şubeler eczacı meslektaşlarımıza hizmet vermeye devam etmektedirler. Yıllardır verilen çabanın tam karşılığı olmamakla birlikte ecza kooperatifleri dayanışma anlayışının en güzel örneklerinden biridir. Kooperatifler, kararlılıkları, inanılırlıkları, güvenilirlikleri ve üyeye yakınlıklarıyla zamanın gereklerine uyum sağlamak ve karşılıklı yarar ilkesini hayata geçirmek durumundadırlar .Ecza kooperatifleri faaliyet alanlarında istikrar ve model oluşturmak yeteneği en yüksek olan örgütlenme modelleridir .


Bu gerçekler içinde yaşadığımız yatırımcı liderliğindeki işletme modelinin iflasının ve organize bir yanlış yönetimin neden olduğu finansal krizde, ilkelerin ve insanların önderlik ettiği kooperatif modelinin bir alternatif çözüm olduğunu ortaya koymuştur. bu nedenle İVANO BARBERİNİ,başkanlığındaki ICA yönetim kurulu 2008 ekim ayında G-8 liderlerine yaptığı çözüm için birlikte çalışma çağrısında; “kooperatifler kendi üyelerinin yarattığı fonlara dayandığından, borsa merhametine ihtiyaç duymayan ,yerel insanlar tarafından yerel insanlar için yönetildiklerinden , işletme hile ve hırslarına maruz kalmayan işletme modelleridir” demektedir.

Özel kanalların daha uzun süreli müşteri bağlama girişimleri, stratejik kaynak kullanımı amacıyla açıklansa da, esasında kooperatif kimliğinin temelini oluşturan , üyelik ilkesinin taklit edilmesi isteğinden başka bir şey değildir. Ama müşteri bağlılığı uygulamasına muhatap olanların kesinlikle aradaki farkı göz ardı etmemeleri gerekir. Kooperatifte üye aynı zamanda sahip ve sermayedardır.

Kooperatiflerin güncel ve gelecekteki başarısı, geçmiş pratiklerinden yaratılacaktır. Saygılar...

(*)Prof.dr Ziya Gökalp Mülayim

"Kooperatifçi Atatürk ve Kooperatifçilik"

Yetkin Yay.,2006 Ankara



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat