.jpg)
Ecz. Süleyman ARSLANTÜRK
Meslek yaşamı boyunca “sağlık hizmeti herkese eşit ve ücretsiz olmalı”yı savunan Ecz.Yakup ERCAN“Kral Çıplak” der gibi, Haziran 2016’da “Eczacılık Bu Değil” dedi.
Ecz.Yakup ERCAN kitabı,“İlaç ve sağlık hizmetleri bir piyasa unsuru olmamalı, herkese eşit ve ücretsiz bir kamu hizmeti olarak sunulmalı” temel düşüncesi üstüne oturtmayı amaçladı.
“İlaç HastayaİlaçMı?” alt başlığını da koydu.
Elli yıllık düzensiz, özensiz, verimsiz eczacı uğraşlarına, küresel sermayenin yönlendirdiği yöndeki çabalara kısa bir ad buldu.
Ecz.Yakup ERCAN kitapla ilgili “Neden ve Nasıl?” sorusuna yanıt aramaya Dr. İlknur ARSLANOĞLU’nun “Tıp Bu Değil”, “Tıp Bu Değil II” ve “Tıp Budur” kitaplarından esinlendiğini belirterek başlamış.Eczacılık eğitimi, eczacılık pratiği, günümüz koşulları ve başka bir gelecek tasarımında eczacılığın alacağı konumlara önermeler aramış, bazı tesbitler yapmış.
1. 80’li yıllara kadar ilaç bir endüstri ürünü olma sürecini tamamlamış ve ticari bir faaliyetin ürünü olmuştur.
2. İlaç firmaları birleşerek devasa dünya şirketlerine dönüştü ve engelleri kaldıracak yasaları yaptılar, kültürlerini oluşturdular.
3. Hastaların “istediğimiz zaman istediğimiz özel hastaneye gideceğiz”, eczacıların “kazancımız çok artacak” yanılsaması veya hastaların özel hastane için ek güç gerektiğini, eczacıların ise daha çok çalışıp daha az kazanacaklarını anlaması gecikmedi.
4. İlaç üreticileri tüm dünyanın “pazar” olmadığı koşullarda üretim-yetersiz talep açmazı ile karşı karşıya kalacaklar.
5. Eczacı yeni dönemin sorunları ile yeni dönemin araçlarını kullanarak baş edebilir.
6. Kamunun ve hastanın sorumluluğunu taşımaktan uzak bu süreçte eczacı kendine, hasta ve kendi haklarını savunabileceği bir hareket alanı tanımlamalı.
Ecz.Yakup ERCAN bir de hastaya mektup yazarak “İçinden para geçen oyunlara karşı, içinden insan geçen oyunlara ihtiyacımız var” demiş ve sözü içlerinde hocaların hocası Prof.Dr. Kasım Cemal GÜVEN’in de bulunduğu, üniversitelerde, ateşli sahada, devlet çarkında sağlık için, eczacı için, ilaç için kafa kullanan, yoran, ter döken eczacı, doktor, yakın ilgili on yedi yazara bırakmış.
İthaki Yayınevi de kitap için:
1. Önemli isimlerin,Türkiye’nin kanayan yaralarından biri olan eczacılık ile ilgili eleştri vedeğerlendirme yazıları her kesimden okurlar arasında tartışmalara yol açacak...
2. Günümüz koşullarına karşı gelmezsek eczacı ilacın hastaya ulaştırılmasının vasıfsız ve küresel bir tezgahtarı olacak...
3. Sağlık sisteminin özelleştirilmesi ve ticarileştirilmesi ile insanlar sağlık hizmetlerine ve ilaca ulaşmakta zorlanacak... düşüncesindeyiz. Demiştir.
Cemal Süreyya, “Bir kişiyi, bir mesleği, yaptığı işler, dostları, düşmanları belirler” demiş. “Belirsizlik bir şeyin öncesidir. Doğurgandır belirsizlik” demiş.
Eczacılık Bu Değil,“Eski sistemin bıktırıcı, bunaltıcı etkisi üstüne Dünya Bankası kredisi ile atlayanlar sağlığı niye/neye dönüştürdüler, nereye yönlendirdiler?”e yanıt ve sağlığa, ilaca, bilimsel, sağlıklı, sömürüsüz yaklaşım/ulaşım yolları arıyor.
“Eczacılığın Dünü ve Bu günü.”“İlaca Toplumcu Yaklaşım.”“Eczacılığın Dönüşümü.”“Sosyal Devletten Vahşi Kapitalizme.” “ İnsanlığı Kurtaran İlaçlar Şimdi Batırmaya mı Başladı?” “Mesele Üç Beş Eczane Değil.” “ İlacın Geleceğe Serüveni ve Eczacılık.” “Eczacılığı Zor Koşullar mı, Altın Bir Gelecek mi Bekliyor...”Ve daha başka başlıklarla,doğum sancıları çeken 432 sayfalık bir emek.
Ecz.Yakup ERCAN ve 17 yazar çok hayırlı bir işe başladı; hayırlı bir arayışa, uzun bir yola çıktı. Umarım yolları açık olur, tıkanmazlar, usanmazlar; “Eczacılık Budur”a da ulaşırlar.
Prof.Dr. İlknur ARSLANOĞLU ve on iki yazarın “TIP BU DEĞİL” kitabı ile başlayan bu hareket “TIP BUDUR” ve “Eczacılık Bu Değil” kitabı ile devam ediyor.
Bu gidişle bu iş uzayacak. Bu zincire pek çok “Bu Değil” eklenecek.
“Mimarlık Bu Değil”, “Eğitim Bu Değil”, ”Üniversite Bu Değil, “Demokrasi Bu Değil”, “Hukuk Bu Değil”, “Adalet Bu Değil”.
Uzat uzatabildiğin kadar, git gidebildiğin kadar.
Bu yol “Anayasa Bu Değil”e kadar uzar.
Arkasından “BUDUR”lar gelir.
Karanlıkta büyüyen özü çürük işler sonsuza gitmez...
Mumlar birbirinden yanmaya başladı...
Bereketli bahar uyandı, uyanacak...
Haydi hayırlısı...
