Değerli meslektaşlarım; 2007 yılı seçimlerinde Diyarbakır Eczacılığının tercihi doğrusunda oluşan yönetim kurulunun 4+3 oluşumunun azınlık kısmında yer aldım. Görev sorumluluğumda; seviyeli, yapıcı, doğruya zorlayıcı bir muhalefet çizgisi benimsedim ve bunu gerçekleştirmeye çalıştım. Arkadaşlarımla yürüdüğümüz bu iki yıllık mücadeleden sonra , 2009 yılında bizi yönetime getiren, yine Diyarbakır eczacıları oldu. 2009 Eylül seçimlerinde bir devrim niteliğiyle adlandırdığımız bir başarı elde ettik. Bunu, neden bir “devrim” olarak adlandırdık: Mesleki düşünceyi esas aldık. Tamamıyla eski yönetim kadrolarına atfetmesek dahi, yapılan yanlışlıklar sonucu oluşan çıkar-başı boşluk dönemini sona erdirdik. Demokrasinin emaresinin olmadığı bir yönetim şeklinin dönüşümünü sağladık. Politik tanımlamada “Halk takımı” olarak adlandırılan kesimin de birleşik vicdan topluluğunun ivmelenmiş güç hareketi oluşturabileceğini gösterdik. Bu saydığım esaslar doğrultusunda, cesaret ve azimle çalışmalar yapıldı. Diyarbakır Eczacılık yönetimini, sorgulanabilen ve azami şeffaflıkla, kapısı her üyesine açık hale getirdik. Bir yanımıza adaleti, bir yanımıza dayanışmayı koymaya çalıştık. Bu değişimi sancılı ve zor bir süreçte gerçekleştirmeye çalıştık. Diyarbakır eczacılığını, bırakın yöneticiyi, başkanını dahi sorgulanabilir kıldık “2009 ruhu” olarak isimlendirdiğim geniş bir kitle bilincinin, dur durak demeden değişimleri gerçekleştireceğini biliyordum. İlk yönetim tecrübesini yaşadığımız, onüç aylık dönemin gelgitlerini üyelerimiz, çalışma gruplarımız ve yönetim kadromuz arasında değişimlere, sebep olacağı da açık idi. Sürecin özelinde 11.11.2010 tarihinde yeni kan veya bayrak devri olarak sayılabilecek yeni bir başkanlık ve yönetim tarzı kendini dayatınca, ortak akıl; buna direnmemek oldu. Yönetici arkadaşlarımın ortak görüşü ile başkanlığa uygun görüldüm. Mesleği ön planda tutan, bakış açımızın ilk günkü heyecan ve azmi ile, alınan tecrübeler doğrultusunda oluşan yeni başkanlık divanında, bana düşen görevi yapmaya çalışacağım. Spekülatif isimler, olaylar ve girdaplardan uzak, meslek çatısı altında, mesleki ve etik değerlerin bilincindeki herkesin katkılarına saygı göstererek, kapısı her üyesine açık, çağdaş Demokrasiden nasibini almış, adil ve üretken, sorunları bilen, çözüm yollarını tartışabilen, kararlı bir Eczacı odası olmaya devam edeceğiz. TEB’in politikalarına gereğinde katkı, gereğinde eleştirel yaklaşımla, Diyarbakır STK’ları içinde pozitif rol alan, görsellikten çok etken olmaya kararlı, bir yol çizmeye çalışacağız. Tecrübelerden hareketle, herkesten biraz, illa ki BİZ olan, çok sesli, bir yapıyı savunmaktayız. Yapılan değişimlerin hengâmelerde kaybolmadığı ve öneminin hakkıyla anlaşılabilmesi için zaman ve vicdanların sükûnetinde özümsenmesinden yanayız. Yaptığımız, doğruların takipçisi, varsa yanlışların düzenleyicisi olarak kucak açtığım Diyarbakır Eczacılığının neferi olmaya hazırım… Saygılarımla… 11. Bölge Diyarbakır Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı