Ecz. Süleyman ARSLANTÜRK


Eczacı, eczane konularını tartışırken, doğru yerde durup, doru yerden tutup, doğru bakış açısı kuramıyoruz. Ana amaçlarımızı doğru tanımlarla ifade edip, belirleyemiyoruz. Bilim ve sanattan yararlanarak, olasılıkları görünür hale getirerek, ana bileşenlerini kat kat örerek stratejik planı kuramıyoruz. Yolu, yöntemi, doğrultusu belli bir çalışma, tartışma da başlatamıyoruz

İlacın üretiminde, dağıtımında, hastaya sunumunda tam yetkin ve etkin olmamız gerekirken, sadece son halkada, görevi, konumu belirsiz, özgüvensiz, işi elinin ucuyla tutan, geleneksel küçük esnaflık kalıp ve kuralları içerisinde, sağlıkçı, ticaretçi, tedarikçi üçgeninde bocalamakta, sistemden dışlanmaktayız. Yetkililerin, etkililerin, oralara ısınanların, sayısız toplantıları, tonlarca raporları, beyanatları, binlerce eczacının duvara ağlamaları, bayram harçlığı gibi dağıtılan reçeteler, lütfedilen yirmi beş kuruşlar, iskonto ayarları, kampanya tuzakları, çok al ucuz al yemleri bu dağınıklığa, bu çaresizliğe kalıcı çare olamaz.

1980 den sonra ülkemizde baklavacılar, börekçiler, kahveciler, köfteciler bile sağlık, işletme, hukuk, mimari, psikolojik v.b danışmanlarına danışarak kendilerine çeki düzen verdiler; kurumsallaşarak, markalaşarak köşelere yerleştiler; dünyaya gülümsediler.

174 yaşına basan Türk Eczacısının iki limanı var. Birincisi, sınırlarımız içerisinde eczacıların yasalara uygun olarak uyum içinde çalışmaları ve geleceğe hazırlanmaları için yasa ile kurulmuş, yaşı elliyi geçmiş TEB. İkincisi de eczacıyı ekonomik fırtınalara karşı uyaracak, koruyacak, kollayacak, geleceğini şekillendirecek, gönüllü olarak, para koyarak kurulmuş, yaş otuz beş olmuş eczacı kooperatifleri. Yaşadığımız uyumsuzluklardan, olumsuzluklardan, zaman zaman tutulduğumuz ekonomik fırtınalardan her iki limanımızda da gereği gibi korunamadık; çok önemli hasarlara uğradık. Demek ki her ikisinde de stratejik, yapısal, işlevsel eksiklikler var.

Olumsuzlukları önleyemeyen yasamız, alınmasına alınmış ama sonrası hiç sorgulanmamış, duvarda sararmış, solmuş diplomalarımız, 1954 model eczanelerimiz ile dağılmış, saçılmış olarak çıkmaz sokaklarda günü kurtarmak için oyalanıyoruz. Bütün işleri askıya alıp her iki limanımıza yeni ruhlar, yeni ufuklar yüklemeliyiz. Artık diplomanın gölgesine gizlenmekten vazgeçmeliyiz. Eczacılığın önemini öne çıkarmalı, kalitesini artırmalı, gerekliliğini vurgulamalıyız. Sağlıklı, güvenli, moralli, kaliteli yaşama nasıl katkı koyacağımızı belirlemeli, anlatmalı, tanıtmalıyız. 

Eczacı, görev ve sorumlulukları ile yeniden tanımlanmalı. Eczane, sağlık ve moral merkezi olabilecek şekilde uygun fiziki ortam, teknik donanım, ehil çalışanlar, yeterli sermaye koşulları ile sağlam temellere oturtulmalı. “Eczane, eczacı veya eczacılar tarafından açılır. Reçete eczacı tarafından hazırlanır. Reçete hazırlayan eczacının ‘eczacı hakkı’ vardır. Her bir eczacı için, eczanede gerekli m2 miktarı ve çalıştığı süreçte yapabileceği reçete sayısı belirlenir. Eczacı ve eczane TEB ve Sağlık Bakanlığı’nın ortaklaşa oluşturduğu bir ‘Eczacı ve Eczane Denetleme Kurulu’ tarafından periyodik olarak denetlenir.” …… gibi bir yasa için yola çıkmalı, baş koymalı. Yardımcı eczacı, ikinci eczacı, mesul müdür eczacı v.b. kafa karıştırıcı, formalite artırıcı, dedikodu, vıdı vıdı üretici durumlar terk edilmeli. Eczacı ve ilaç israfına, duvara asılı ‘Kral Diploma’nın krallığına son verilmeli. ‘Sürekli Eğitim Akademisi’ni periyodik ve başarı ile takip ederek kalitesini artıracak, lisans üstü yapacak, uzmanlaşacak, yurt dışında da çalışabilecek eczacılar önemsenmeli, öne çıkarılmalı, takdir ve teşvik edilmeli.

TEB’in yapacağı tek şey, iki yıllık operasyon, beş yıllık taktik, on yıllık stratejik hedefler belirleyecek, seçimlerden, oyuncuların oyunlarından, günlük hesapların cazibesinden etkilenmeyecek “Geleceğimizi Kuralım Kurulu” nu oluşturmak olmalı. 

Eczacı kooperatifleri için için kaynamadan, büyüklük yarışına kapılmadan, rakamlarla oyun oynamadan, ‘ne alırsan bir lira’ reyonlarına umut ve gönül bağlamadan ‘büyük oyun’a odaklanmalı; tüm eczacıları kooperatiflerde, tüm kooperatifleri de TEKB de toplama formüllerini, sentezini aramalı.

Yaşam ağırdır; doğru yerden, bilinçli, bilimsel, sağlam tutmak, feleğin çemberini zorlayıp açmak gerek.
Dertsiz, keyifli nice bayramlara…

 

saturk1947@gmail.com

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat