“Eczacılıkta Uzmanlık Uygulaması” İyi Gitmiyor

Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Sordu, Prof. Dr. Emine Akalın Yanıtladı

-BÖLÜM-2-

-Uzman eczacıların çalışma alanları var mı?

İlk atamalar 2023 yılında klinik eczacılar ile başladı. Maalesef yalnızca klinik eczacılarda atamalar oldu, fitofarmasi mezunları herhangi bir sağlık kuruluşuna atanmadı. Fitofarmasiden mezun olanların bazıları akademisyen oldular. Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde Fitofarmasi bilim dalı açıldı.

Fitofarmasideki atama problemleri nedeniyle bazı öğrencilerimiz uzmanlık eğitiminden ayrıldı, öğrenciler gelecek görmediler. Fitofarmasi için de kadro açılacak denilmesine rağmen açılmadı.

Fitofarmasi Uzmanlık Alanına, 2020 yılından bu yana öğrenci alınmıyor, kontenjanlar kapalı. Yalnızca 3 dönem öğrenci alındı. Eczacılıkta uzmanlığın gelişmesi için istihdam sorununun mutlaka çözülmesi gerekiyor.

-Fitofarmaside kontenjanlar neden kapatıldı?

Türkiye de yerleşmiş bir fitoterapi anlayışı var. Bu anlayış bitkilerin sadece etkisine odaklanılıp, doğal olduğundan güvenle kullanılabileceğini, bu nedenle de rahatlıkla önerilebileceğini düşünen bir anlayış. Hatta alternatif tedavi gibi asla kabul edilemeyecek bir adlandırma ile günümüzde var olan tıptan ayrıştırılmak isteniyor. Bunun bir sürü nedeni var elbette. Ancak böyle bir ifadeyi kabul etmek mümkün değil, tıbbın alternatifi olamaz ve bir bütündür. Bitkiler hiç de pazarlandığı gibi masum değildir. Tıbbi bitkisel ürünleri de tıpkı bir ilaç gibi düşünmek lazım. Kullanılan ürün kaliteli mi? Etkisi, etki mekanizması nedir? Güvenli mi, istenmeyen etkileri var mı, hastanın aldığı diğer ilaçlarla nasıl etkileşecek, dozu ne olacak, kontrendikasyonları nedir, hepsi çok önemli. Eczacılık fakültelerinin ilk yılından son yılına kadar tıbbi bitkiler ile ilgili çok sayıda ders var, eczacının yetkinlikleri arasında da tıbbi bitkisel ürünler önemli bir başlık. Hekimlerin tıbbi bitkisel ürünlerle ilgili eğitimleri sınırlı. Fitofarmasi eğitim programı tam da bu alandaki eksiklikleri gidermeye yönelik bir program.

Görüyoruz, bitkisel ürün kullanımında, çok fazla yanlış işler yapılıyor. Bu uygulamalar son derece ciddi problemler yaratıyor. Çok tehlikeli sonuçlar ortaya çıkıyor.

Burada amaç hekimlere bitki kullanımıyla ilgili doğru bilgilendirme yapmak, yanlış bitki veya kullanımlar ile ilgili uyarmak. Bütün bunları bilimsel bir yaklaşımla gerçekleştirmek. Doğru şekilde ifade edildiğinde, fitofarmasiye bakışında değişeceğini düşünüyorum.

-Uygulama iyi gitmiyor anlaşılan, ne yapmalı?

Eczacılıkta uzmanlık, 2014 yılında yasanın çıkışında hedeflendiği

gibi, uygulamada beklenen gibi gitmediğini düşünüyorum. Öncelikle bunu tespit etmek lazım. Hedeflenen öğrenci sayısının ve mezun uzman eczacı sayısının çok altında rakamlar. Bunun nedenleri, program sayısının az olmasına bağlı kontenjanın az olması, henüz yeterince kabul görmemesi ve yeterli kadronun olmaması gibi gözüküyor.

Hekimlerin tedavi süreçlerinde tek yetkili olduğunu kabul ederek ilaç ile ilgili eczacının destek olması gerekiyor. Burada iç içe geçmiş gibi gözükse de aslında sınırlar belli. Fitofarmasinin avantajı, tıbbi bitkisel ürünlerle ilgili eczacıya daha fazla ihtiyaç duyulması diye düşünüyorum. Fitofarmasi multidisipliner bir alan, sadece bitki değil, farmakoloji, toksikoloji, biyokimyası, farmasötik teknoloji tüm alanlar birlikte katkı sağlıyor.

-Hedefin uzağında mıyız?

Eczacılıkta Uzmanlık yasası çıkarken uzmanlık alanlarının artırılması hedefleniyordu. Onkoloji, Pediatri, Enfeksiyon vb. uzmanlık alanları hedefleniyordu. Ancak biz 2 alanda bile yürütmekte zorluk yaşıyoruz. Aksayan yönler ancak uygulamada görülüyor, ancak bunlar hızla düzeltilebilir. Özellikle fitofarmaside sistemin devam etmesi gerekiyor. Sistem devam etsin ki uygulamada çıkan sorunlar görülsün ve düzeltelim.

Şu anda bitkisel ürünlerin kullanımı halk sağlığı açısından önde gelen bir problem. Çok ciddi bir kontrolsüzlük var. Bu konuda hastanelerde uzmanlaşmış bir eczacının danışılacak konumda yer alması inanıyorum birçok problemi önleyecektir. Hekimler uzman eczacıları rakip olarak değil aynı hedefe yönelik çalışan farklı meslek mensupları olarak görmeli.

Fitofarmasi özelinde, kontenjanların yeniden açılmasının, eğitimin devam etmesinin ve mezunların görev almasının, bitkisel ürünlerden kaynaklı bir çok problemin çözümünde katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Uzman eczacılıkta bir başka önemli problem istihdam sorunu, bunun çözülmesi lazım. Mezun olanın eğitim aldığı alanda çalışabilmesi gerekiyor.

Müfredat komisyonunda ben de vardım ve uzman eczacıların çalışabileceği yerler tanımlandı. Ancak sadece tanımlamak yeterli değil, bu sadece başlangıç. Uzman eczacıya gereksinim uygulamada gösterilmediği sürece, yapacağı katkıların teorik olarak anlatılması bir şey ifade etmiyor. Eczacıların, meslek örgütlerinin, fakültelerin başta kendilerinin sonra da hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının ikna edilmesi gerekiyor.

-Eczacılara uzmanlığı önerir misiniz?

Eczacılara mevcut 2 alanda eczacılara uzmanlık yapmaları dışında diğer alanlarla ilgili, henüz ülkemizde olmasa da onkoloji, enfeksiyon, ilk yardım vb. alanlarda uzmanlaşmayı öneririm. Şu anda sadece Klinik Eczacılıkta diploma veriliyor, umarım diğer alanlarda da benzer çalışmalar yapılır. Nasıl olacağı, diploma, sertifika, Sağlık Bakanlığı ve Meslek Örgütleri elbette tartışılır, ama bir şekilde uzmanlaşmak gerekiyor.

Bazı ülkelerde Toplum Eczacılığı olarak bile uzmanlık alanı olarak tanımlanmış. Eczacı, çalışacağı alana özgü artı yetkinliklere sahip olması ve bunun için eğitim alması neredeyse bir zorunluluk. Ancak bunlar ciddi eğitim ve emek gerektiriyor. 2-3 saatlik online eğitimler değil.

Eczacılıkta uzmanlığın teorikten çok uygulamada güçlendirilmesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığının kontrolünde güncellemeler yapılmalı ve gereksinin duyulursa yeni alanlar belirlenmeli. Özellikle tıbbi bitki kullanılmıyla ilgili, kafa karışıklığı, ciddi kanıt eksiklikleri var. Fitofarmasi Uzmanlığının bu eksikliklere katkı sağlayacağını düşünüyorum. Mutlaka devam etmesi gerekiyor.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat